Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
OmayraaaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bana göre ilk maddecilerdendir.-gülücük
doğa olaylarını idealizmde değil doğada aramıştır. bu mükemmel bir durum. neden mi? çünkü kendisi millattan önce yaşamış, her şeyin tanrısallaştığı bir dönemde cesurca bilimin temelini atmıştır kendi coğrafyasında. bildikleri, kendisinin deyimiyle ki kesinlikle hak vererek mısır'da (babiller) zaten bulunduğunu söylemiştir. thales bu düşünceyi atina'ya taşımıştır. kendisi o dönemde bir tüccar ve gezgindi. öğrendiklerini kendi gözlem ve düşünceleriyle birleştirerek yunanistan'a getiriyordu.
dünyanın ve maddenin ilk öğesinin su olduğunu söylemişti. ona göre dünya, suyun üzerinde yüzüyordu.
astronomi biliminde ciddi verilere ulaşmıştı. matematik ve geometri alanında çığır açmıştı. ama zaten matematik mısır'da çığır açmış bir durumdaydı. piramitler buna en büyük örnek. nil nehri hesaplamaları vs.
emeği, yazılı olarak günümüze ulaşamamıştır. kendinden sonra gelen çoğu filozof ve bilim insanını etkilemiştir.
'hiçbir şey yoktan var olmaz, varken de yok olmaz.' demişti.
Hiçbir kayda bağlı bulunmayan kesin buyruk...
Bu kavramla bütünleşen kişi ise kant'tır. Kant'ın ahlak felsefesi ile ilgili düşüncesini ifade eden bir kavramdır.
Ona göre aklak yasası evrensel ve kategorik imperatifti.
Bir tracy chevalier romanıdır. Üniversitedeyken okumuştum. 17.yy'da yaşayan ressam vermeer'in hayatınıdan kesitler sunar. Bu sunu etrafında; dönemin sosyal ekonomik durumuna da değinir. Aile içi iletişim çarpıklarını da usta bir şekilde vermiştir.
Ailesini hizmetçilik yaparak geçindirmek zorunda kalan griet etrafında gelişir olay ve yine geçimini resim yaparak sağlayan ressamın ilham perileri uzun süredir uğramaz ona. Hizmetçi kızı görene dek tabi. Onu gizliden çizmeye karar verir. Ressam; hizmetçi kızdan eşinin inci küpe takmasını zorla isteyerek resmi tamamlar. Kitabın kapağındaki tablo etkileyici ve hayal ettiğim gibiydi.
Çok sonraları filmi ile karşılaştım. Çok büyük hayal kırıklığı oldu. Hatta kitap ile hiç Alakası yokmuş gibi geldi bana.
Her zaman kitap daha iyi olmuştur. Film asla yerini tutamaz kitabın.
jack london'un yarattığı (kendisini yansıttığı) bu kahraman her ne kadar bireyci olarak kabul edilse de (kitapta sürekli burjuvaziyi eleştirir) benim de kahramanımdır...
fakir, eğitimsiz olan martin eden; bir kızla tanıştıktan sonra entelektüel olmak için canı pahasına çalışır hem de yazılar yazar zorlu süreç içerisinde. esasında bu süreçte insanların ekonomik durumuna, çalışma şartlarına da değinir.
bir insanın tutkuyla, inançla, yılmadan kendini değiştirdiğini görüyoruz.
kitabın sonu beni hayal kırıklığına uğrattı. 'insan hayallerine ulaştığı anda yok olur' cümlesinin pratiği yaşanmıştır kitapta.
1. | tesel-ya | |
2. | pozitifbakış | |
3. | med-czr | |
4. | harrani | |
5. | cahil kelimeler | |
6. | CAF CAF. | |
7. | Archiveottoman |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |