Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
OmayraaaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
çeviri tanrısı...
etimoloji üstadı, dev bir entelektüel ve en önemlisi o bir hümanist. edebiyata olsan katkısı tartışılamaz ve neticede birçok eseri okumamızın müsebbibi.
topluma sırtını dönmeyen bir Spartaküs. silahı ise kalemiydi. ölümsüzlüğe yazdırmıştır adını.
emeğin, alın terin kutsaldır...
mümin sekman'ın bir zamanlar çok satan ki neden bu kadar çok sattığını anlamadığım kişisel gelişim kitabı. insan tabi ki var olması ile evrene kattığı anlam büyüktür. doğrudur, her şey yani gösteri seninle başlıyor. kendini tanımakla birlikte çorap söküğü gibi gelen sancılar...
öncelikle boyumdan büyük bir laf edeceğim: (boyum da uzundur halbuse)
"kişisel gelişim eserleri bana hep ütopya ve hatta daha ileri bir ütopya gibi gelmiştir." neyi değiştiriyor? biz o kitapları ya da başkasının yaşadıklarından ne kadar ders çıkarabiliriz ki sadece okuyarak. kitabı okuyalı çok uzun zaman oldu. içeriğini çok net hatırlamıyorum. lakin başlarda çok büyük şeyler vaat etmişti. okudukça hayatın iyi düşünmekle ya da her şeyin sen de olduğunu düşünmenin muallağında olduğunuzu hissediyorsunuz. yan ve önemli faktörleri de içine katınca çok da sizi etkilemiyor bu alan. örneklerle güçlendirilmiş ve bazı ünlü kişilerin hayatından parçalar verilmiş.
hal böyle. naçizane yorumum.
kitabın arkasında bir yorum vardı ki ben de bu yorum ile söze başlamak isterim. 'şeytanın avukatlığını yapan Gündüz Vassaf...' diye. bu adam gerçekten son zamanların en iyi denemesine imzasını atmıştır.
tüm o bildiğimiz tabuları yıkan ve ışık saçan bir yapıt. totalitarizmi hayatımızın her anında, her yerinde, her düşüncede, her inanışta var olduğunu müthiş bir birikim ile sunmuştur. eseri ingilizce yazmıştır esasında. ben, aslını okumayı daha çok isterdim. her bölüme verdiği başlıklar dahi çok etkileyici ki kitap ismi kitapta yer alan bir bölümden alıyor.
bu yüzyılın unutulmaz aforizmalarını yaratmıştır özgünce. hayatın o yüzeysel görüntüsüne bir kez daha farklı perspektifler ile bakmaya yöneltiyor. bireye ve topluma dayatılan tüm o bildiklerimizi var olanla değil de yeni bir felsefe ile çarpıyor yüzümüze. kitabı, bruno'ya atfetmesi de ayrıca çok manidardı. ileride tekrar tekrar okumayı düşünüyorum.
ve son bölümü...
"her zaman sarhoş olmalı. her şey bunda;tek sorun bu. omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken zamanın korkunç ağırlığını duymamak için, durmamacasına sarhoş olmalısınız.
ama neyle? şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. ama sarhoş olun.
..."
sınırları zorlayan ve okunması gerekenlerin başında gelir.
karşıtların birliği ya da karşıtların savaşımı olarak da bilinen, diyalektik materyalizmin olaylara ve olgulara bakış açısının idealizmden ayıran çizgilerden biridir. çelişki denilen kavram her ne kadar gündelik hayatta bize antipatik bir kavram olarak lanse edilse de ya da kendimizce öyle düşünsek de esasında var olmanın önemli bir kısmını açıklar. esasında tam da bu noktada devinim giriyor devreye. bu birlik ya da savaş her alanda mümkündür. fikirler, doğa ve toplum bazında da bulunur. materyalizmde ise çelişkiyi-karşıtların birliğini-savaşımını değişimin kendisi ile de ilintilenmiştir. heraklietos bunun en önemli örneklerini verenlerin başında gelir. günlük hayatta bize olumsuz gelen durumlar aslında çok önemli durumların açıklayıcısıdır. buna çürüme, paslanma ile örnek verip belli elementlerin savaşını, ayrışımın, bileşimini gösterir.
yaşam ve ölüm de aynı şekilde bir savaş halindedir. ölüm bize ne kadar ürkütücü gelirse bile canlı türünün devamı için gereklidir. keza sosyolojik manada da vardır bu birlik. belirli zıtlıklarla farklı bir sınıf doğar.
bu realitenin önemini bilmemek çoğu şeyi kaçırmak demektir. devinim, değişim, rekabet, çelişki, savaşım ve birlik şeylerin özünü görmemeyi ifade eder kanımca.
insan vardır, bir ömrü bir dünyayı bir güne sığdıran...
cengiz aytmatov özelde kırgız edebiyatının, yazdığı eserlerle genelde ise dünya edebiyatının en iyi isimlerinden olmuştur. şahit olduğu devri, bir halk ozanı edasıyla ölümsüzleştirmiştir.
''bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider gelirdi. bu yerlerde demir yolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği sarı özek, uzar giderdi. coğrafyada uzaklıklar nasıl greenwich meridyeninden başlıyorsa bu yerlerde de mesafeler demir yoluna göre hesaplanırdı. trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya doğru gider gelir, gider gelirdi.''
hemen hemen her bölümün başına, arasına sığdırılan bu cümleden sıkılmıyorsunuz, bozkırın o amansız/çetin şartlarını iliklerinize kadar hissediyorsunuz. insanoğlunun iradesinin coğrafya karşısındaki üstünlüğü size güç veriyor. bazen yaşadığım yeri, Boran'lıya/sarı özeğe benzetiyorum. ıssız, kışı çetin, eskilerde yaşadığımız su sıkıntısı ile o kahramanları kendime daha yakın buldum. sovyetleri, ekim devrimini, savaşları, esirliği, stalin'in yanlış politikaları ve sonuçları, karşılıksız hüzünlü bir aşk, ölüm, çaresizlik ne ararsanız size homeros gibi sunuyor. eser, yedigey'in en yakın bilge dostu olan kazangap'ın ölümü ile başlar ve o gün asır olur. bir gün içinde gelenekler, halk hikayeleri, kahramanların tek tek hikayeleri, devletin politikalarını ele alıyor. uzay üssü hakkında da insanlık ve kurgu ile bağlantılı bilgiler sunuyor.
bir efsane olan ana-beyit, nayman ana, juan juanlar ve mankurt'u heyecanla sunuyor. esasında orada beynin manen yok edilmesine de bir gönderme vardır kanımca. özünü bilmek için çırpınış... bir insanın yapacağı en büyük hatalardan biri insan temelli, insan eli olan bir yaratımı kusursuz sanmaktır. savaşların değişmeyen kaderi ile yok edilen ve geleceğe de kötü izi olan dramlardan ders çıkarmak belkide zekilik olacaktır. devrim sonrası yapılan hataların eleştirisini aytmatov en iyi şekilde sunmuştur.
bir de unutulmaz bir canlı kahraman daha var. namı meşhur karanar. yazarın mesleğinden ötürü (veteriner) karanar'ı (deve) çok iyi tanıyorsunuz. başına açtığı işlerle ah diyorsunuz karanar zarife'nin gitmesini engelleyemedi yedigey senin yüzünden. velhasıl şiddetle tavsiye edilir.
ve gün uzar yüzyıl olur...
1. | tesel-ya | |
2. | pozitifbakış | |
3. | med-czr | |
4. | harrani | |
5. | cahil kelimeler | |
6. | CAF CAF. | |
7. | Archiveottoman |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |