Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Omayraaa

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

246 entry 264 konu hiç puanı yok
12.10.2024 11:52 son işlem tarihi takip etme takip et

Mezar taşına yazılması istenen söz

"Ni dieu ni maitre!"

04.02.2024 14:39
  1. yiğıkili zülküf

    aziz aydın doğan tarafından yazılmış, gerçek bir yaşamın romanı. kitaptan haberim yokken, kitap seçimine çokça güvendiğim üstadımın direktiflerle bana aldırdığı kitap. büyük bir hayal kırıklığı oldu ikimiz içinde. ben okuduktan sonra kitabı ona hediye ettim ve oda benimle aynı düşüncede olduğunu söyledi. açıkçası kitaba verdiğim paraya üzülmedim değil.

    elazığ/harput civarında yaşamış, halk tabiri ile kabadayı olarak nitelendirilen genç zülküf"ün biyografisini sunmuştur hikaye/roman şeklinde. darda kalanlara, ezilenlere yardım eder ölümü pahasına. bu şekilde döner olay örgüsü.

    belki o şehrin insanın kulağına çalınmıştır bu isim, merak etmek isteyen okuyabilir tabii ki.

     
  2. Cinsellik

    Kapitalist sistemin en fazla kullandığı Alanların başında cinsellik gelir. Cinsellik bir yandan metalaştırılır ve çok önemli bir sektör alanı haline getirilir, bir yandan da toplumu uyuşturmanın çok etkili bir aracı kılınır. Başta basın-yayın yoluyla olmak üzere toplum, günübirlik olarak bu kullanılan kültürün aşırı kışkırtıcı etkilerine maruz bırakılır. Bu kültür içinde en uğursuz rol kadına biçilir. Kadın, her bakımdan bir cinsel nesneye indirgenir.

    İnsani açıdan son derece doğal ve yüce bir ilişki olarak karşılanması gereken cinsellik, hem çok yönlü bir çıkar ilişkisine, hem iktidar ilişkileri bağlamında erkekliğin kendini ispatladığı bir egemenlik ilişkisine dönüştürülür. Toplumun hemen hemen her kuşaktan insanı, sonuçta, sistemin ürettiği bu seksoloji kültürünün çok yönlü psikolojik kışkırtmaları ve yozlaştırılmış etkileri ortamında soylu düşünce ve duygulardan kopartılır, alıklaştırılır bir tür bu kültür müptelası haline getirilir.

     
  3. cesur yeni dünya

    aldous huxley'in; kara-ütopya, anti-ütopya, distopya tarzında ele aldığı ve lisedeyken George orwell'in 1984 eserini okuduğumuzda bu kitabın da ona karşı yazıldığını söyledikleri yapıt. esasında bilim-kurgu demek de yeridir. sınıf bilincinin oturtulmadığı ki uykuda öğretim meşhurdur, anne-baba realitesi olmadan yapay yollarla üretilen insanların nasıl olacağının portresi olan eserdir.

    kitapta sınıflar vardır. herkesin kendine göre ayrıcalığı ve görevi ayrıca tanrısı/denetçisi olan alışılmışın dışında bir yapıt. kullandığı her kavram her olgu kendi çağının, geçmiş ve gelecek çağın iyi bir eleştirisi şeklindedir. soma adında hapların kullanılması, uyuşturucu görevini yürüten ki bu da dine tekabül ediyor eserde, 'şartlandırma' mekanizmaları ve duyguları ile insanın kendini mutlu sandığı bir yeni dünya...

    kapitalizm ve özelde ABD'ye ince göndermeler var. zaten kitaptaki kahramanların isimleri (misal:ford) bu tezin ispatıdır. işin tuhaf tarafı zaman geçtikçe kitaptaki kurgu size çok da absürd gelmiyor. birebir yaşadıklarımıza/gördüklerimize/yönetime tekabül ediyor. rejimler eleştirisi, birçok değeri metalaştıran sistemleri yargılama iyi bir şekilde sunulmuştur.

    hayaldi gerçek oldu pardon distopyaydı reel oldu. özgür irade kavramı bu kadar zihnimizde vuku bulmamıştı.

    şiddetle tavsiye edilir.

     
  4. el-cezeri

    tarihin sayfalarına sibernetiğin kurucusu olarak geçmiş; şimdiki cizre dolaylarında yaşamış (ismaile cıziri)bilim adamı, mühendis. artuklu beyliği döneminde yaşadığı söylenmektedir. kendisi ünlü bir fizikçidir de. icat ettiği makineler halen kullanılmaktadır. robotu yapan ilk bilim adamı.

    bugün ve geçmişte avrupa'ya ilham kaynağı olmuş ve oradaki aydınlanmayı derin ölçüde etkilemiş el-Cezire'nin, kendi coğrafyamızda eğitim-bilim alanında tanıtımının yapılması ve nesillere örnek gösterilmesi gereken önemli bir bilim adamıdır. kitab-ül hiyel en bilindik eseridir.

     
  5. çavdar tarlasında çocuklar

    yeni baskısı ve çevirisi ile okuduğum, isminden ötürü ön yargı ile baktığım ve beni yine utandıran jerome david salinger'in romanı. okuduğum güzel kitapların arasına girdi. evet kurgusundan ziyade büyümeye başlayan bir çocuğun gözünden dünya, yaşam ve insan analizleri. ezberleri bozan, ezberlere ve dayatmalara başkaldıran holden'in kardeşine olan sevgisi çok etkileyici.

    'bir şeyi yapıp/yapmayacağınız ancak yapınca bilebilirsiniz.'

    ergen dönemi kaliteli manada sunan sayılı eserlerdendir. herkese hitap eden, sorgulamanın portesini bulacağınız bir eser. iç hesaplaşmasını ve bilinçaltını sunarken aslında birçok kişinin de beynini/yüreğini yansıtıyor.

    evet belki kahramanlar çok pasif/sıradan gibi duruyor ama yine de herkese bir şeyler kazandıracak bir yapıt.

    nötr-negatif-pozitif manada niteliklerine karar veremeyeceksiniz.