Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Omayraaa

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

239 entry 263 konu hiç puanı yok
04.02.2024 14:56 son işlem tarihi takip etme takip et

Mezar taşına yazılması istenen söz

"No gods na masters!"

04.02.2024 14:56
  1. mantıku't tayr

    iran'lı feriddüni-i attar'ın tasavvufi tarza örnek olacak eseri.

    yakın bir alevi aile dostumuzun, iş bankasından yayınlanan eski bir baskısı olarak 'kesinlikle okumalısın' diyerek hediye ettiği bu kitap, esasında bu topraklarda, gelmiş geçmiş birçok sevgi insanının felsefe ve düşüncesini içinde barındırıyor. misal; Mevlana, yunus emre, hallaç-ı mansur, Zerdüşt, pir sultan... (yalnız bu saydıklarımızdan çok önce yazılmış, 1200'lü yıllarda)

    islam klasiği olarak geçen eser, özel olarak simurg efsanesini işliyor. arada ise birçok küçük küçük kıssalar aktarıyor. sultan mahmut, dervişler, hocalar hakkında öykü ve hikayelerde serpiştiriyor araya. ene-l hak düşüncesini çok göreceksiniz eserde. ne ararsan kendinde ara gerçeği ile yaratıcıyı arayan 30 kuşun bu arama esnasında yaşadıklarını sunuyor. kitapta 7 vadi evresi vardır. bu evreler çile, istek, vazgeçiş, aşk vs bulunur.

    sonunu söylemeyeceğim ama müthiş. her şey sensin.

     
  2. yalnızlık gittiğin yoldan gelir

    selçuk altun'nun; ismini oktay rıfat'ın bir dizesinden aldığı enfes, postmodern bir romanı. uzun yıllar önce bir arkadaş hediye etmişti ve ben bu kitabı, okumak için en son sıraya almıştım. biraz ön yargılı olduğum aşikardı bu durumda. elimde kitap kalmadığında ben de okur kuzene hediye ederim diye düşünmüştüm. dünyanın en güzel hayal kırıklığı oldu ve kitaplığımın baş köşesinde yerini aldı. yazarın derin gözlem ve edebiyat artı müzik artı heykel sanatları ile ilgili birikimi hayrete düşürür insanın. hatta bunlarla kalmaz; filozof ve dünyanın birçok önde gelen insanından bahseder.

    kurgu da mükemmel. bir entelektüelin hayatını göreceksiniz kitapta. üslup ve dili de ustaca kullanmış. genelde dünya özel ülkemizin bir portresini sunuyor.

    insanların iç dünyası, önemli kişilerin mahremleri hakkında verilen güzel bilgiler, aile hayatları, miraslar, imgeler ve semboller...

    tavsiye edilir.

     
  3. zorba

    "Dinle oğlum, tanrı'yı yedi kat gökler ve yedi kat yerler almaz; ama insanın kalbi alır, onun için aklını başına topla aleksi, hiçbir zaman insanın yüreğini yaralama."

    bazı kitaplar vardır, etkisi bir ömür boyu sürer. okuduğunuzda kitabın, bütün cümlelerinin altını çizersiniz. işte zorba da yunan filozof nikos kazancakis'in yazdığı bu eserden bir tanesidir.

    özgürlük kokuyor. yaşamın anlamını arayan ya da yitirmiş bilge bir adam, bu anlamı bir adamda görür, bulur. aleksi zorba!

    her satırında derin manalar vardır. anlatılar her şeyde bir ab-ı hayat. ülke ülke, şehir şehir, ırk ırk, güzel güzel, çirkin çirkin dolaşan bir insanın anlamlı serüveni.

    yıllar önce okumama rağmen her dizesi aklımda olan bir destan gibi. uzun süre efsunundan kurtulamadım.

    bir adam yaşamış ve yaşamının her anını dolu dolu geçirmiş. yapmak isteyeceği şey için fiziksel olarak kendine zarar vermekten dahi çekinmeyen bir deli.

    esas patron o, benliğinin patronu. benliği aşan bir patron.

    herkesin okuması gereken bir eser. herkes birçok şey bulacaktır kendinden, hayattan ve anlamdan.

    "dünyayı bugüne getiren nedir, bilir misin? yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. sonuna kadar gir be insan..."

    not: nikos kazancakis'in zorbası, bizim zorbamız.

     
  4. insan ne ile yaşar

    tolstoy'un idealizm kokan, kısa hikayelerden oluşan eseri. sade, akıcı bir kitap.

    ilk defa bir kitabı olumsuz anlamda eleştireceğim. ben beğenmedim ağabey. -gülücük

    sır kapısı programı gibi bir şey. hatta başta bizim topraklarda yaşayan biri mi yazdı diye düşünmedim değil. yani kitapta tamamen semavi dinden mitler eklenmiş olaylar bulacaksınız.

    insan iyilik, vicdan ile yaşamalı. ahlak, sevgi, iyilik, kötülük, dürüstlük dinlerin tekelinde değil tüm insanlığa ait.

     
  5. bir psikiyatristin gizli defteri

    bir psikiyatrist olan gary small ve eşi gigi vorgan ile birlikte yazdığı, bir anı ve ilk hastalarını konu ettiği eseri. kitap esasında herkesin anlayabileceği bir şekilde yazılmıştır. yani illa bu alanda uzman olmanıza gerek yok, bu alana özel bir ilgi duymanız dahi yeterli.

    akıcı, sürükleyici bir şekilde kısa kısa hikayeler tadında aktarıyor, hastalarının psikolojik rahatsızlıklarını. yalnız kendisi bu alanda çok iyi olduğunu kanıtlamıştır.

    aklımda kalan enterasan durumlar; çok su içen adamın başına gelenleri bir de sol eli barışık olmayan tamirci.

    güzel bir eser. iyi okumalar.