Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
OmayraaaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
tolstoy'un idealizm kokan, kısa hikayelerden oluşan eseri. sade, akıcı bir kitap.
ilk defa bir kitabı olumsuz anlamda eleştireceğim. ben beğenmedim ağabey. -gülücük
sır kapısı programı gibi bir şey. hatta başta bizim topraklarda yaşayan biri mi yazdı diye düşünmedim değil. yani kitapta tamamen semavi dinden mitler eklenmiş olaylar bulacaksınız.
insan iyilik, vicdan ile yaşamalı. ahlak, sevgi, iyilik, kötülük, dürüstlük dinlerin tekelinde değil tüm insanlığa ait.
bir psikiyatrist olan gary small ve eşi gigi vorgan ile birlikte yazdığı, bir anı ve ilk hastalarını konu ettiği eseri. kitap esasında herkesin anlayabileceği bir şekilde yazılmıştır. yani illa bu alanda uzman olmanıza gerek yok, bu alana özel bir ilgi duymanız dahi yeterli.
akıcı, sürükleyici bir şekilde kısa kısa hikayeler tadında aktarıyor, hastalarının psikolojik rahatsızlıklarını. yalnız kendisi bu alanda çok iyi olduğunu kanıtlamıştır.
aklımda kalan enterasan durumlar; çok su içen adamın başına gelenleri bir de sol eli barışık olmayan tamirci.
güzel bir eser. iyi okumalar.
''insanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur.'' diyalektiği insanı insandan alır. john steınbeck'in bir dostluk ve külelenmemiş insanlık hikayesi. lennie gibi her şeyi unutmak için neler vermezdim?
standart bir hayat için didinenlerin hayali ve bu hayal uğruna edinen arkadaşlıklar, çekilen cefalar.
nedense kitabı okuduğumda, bana yeşil yol filmindeki zenci adamı çağrıştırdı lennie. her koşulda, dünyanın asıl kötülüklerine entegre olmayan bir koca çocuğu koruma içgüdüsüyle tutuşan bir adam.
george, lennie'yi öldürerek aslında bütün insanlığı öldürdü.
ben olsam çekebilir miydim acaba o tetiği? ömür boyu cevabı aranacak bir soru.
yaşar kemal'in büyük bir araştırma sonucu, roman tadında yazdığı bir biyografi. gerçek bir eşkiyanın hayat serüveni. robin hood misali, dağlardan dağlara koşup, zenginden alıp fakire veren ve yine bir efe oğlu memed'in hikayesi. bir halk kahramanı, kötülerin korkulu rüyası.
belli yasalardan sonra düze iner, düzen iyileşmez tekrar dağa çıkar. bu hep böyle devam eder. ağalar, rüşvetler... kim bunlarla başa geşmiş ki?
'çakırcalıdan geçemezsin.'
yaşar kemal'in muhteşem bir eseri. yalnız kitap, ismi üzerinden ziyade daha farklı olay ve olgular etrafında gelişiyor.
iki düşman...düşman mı dost mu bilinmiyor. belki de yaşama sebebi bu kan davası. iki aile arasında yüzyıllardır süre gelen bir kan davası. yalnız düşmanlığın, vuruşmanın, intikamın da asaleti varmış dersiniz. birbirine çok benziyorlar bu düşmanlar, en azından onlar öyle söylüyor. canı pahasına efendisine bağlı ırgatlar.
akıl almaz işkence çeşitlerin denendiği bir hayat. müthiş karakterler... okuduğunuzda hepsinin yerini alabiliyorsunuz. olay sonuçlanmıyor kova kitapta. bildiğimiz gibi, üstad betimleme aşığı.
sabır isteyen bir eser.
orada derviş ağa'nın kitapta geçen şu analizi çok iyiydi. insan her ne kadar yaratılanın en üstünü ise de hayvanda kin, nefret, kan davasını devam ettirme gibi duygular yoktur der. bütün bu kötü duygular biz de var. ne kadar da güzel ifade etmiş.
'demirin tuncuna insanın ... kaldık.'
1. | tesel-ya | |
2. | pozitifbakış | |
3. | med-czr | |
4. | harrani | |
5. | cahil kelimeler | |
6. | CAF CAF. | |
7. | Archiveottoman |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |