Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Omayraaa

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

246 entry 264 konu hiç puanı yok
12.10.2024 11:52 son işlem tarihi takip etme takip et

Mezar taşına yazılması istenen söz

"Ni dieu ni maitre!"

04.02.2024 14:39
  1. psikosomatik

    halk dilinde, hasta olma hastalığı.

    bildiğimiz üzere Yunanca'da psyche'nin bir anlamı da ruhtur. 'soma' ise beden manasına gelir. bu kavram; ruhun gördüğü zararlardan ötürü bedenin belli tepkiler vermesi olabilir. ruhun gördüğü zarardan kasıt, çocukluktan kalan bir takın ailevi sorunlar, korkular vs olabilir. bu tarz durumlar vücutta fiziksel olarak oluşan bazı reaksiyonlara neden olur. öksürük, mide bulantısı, halsizlik, baygınlık hissi, baş ağrısı ve daha birçok örnek verebileceğimiz durumlar.

    ya da gün içinde, geçmişte yaşadığımız olumsuzluklar da bu hastalığa neden olabilir.

    daha çok psikiyatrinin alanıdır. çünkü diğer türlü elle tutulur bir veri yoktur vücutta. (fiziksel, dahili manada)

    belki hepimizde ara ara olan bir durum. heyecan ya da korkudan ötürü öksürük, zor durumda kaldığında kurtuluş için bir tepkime de olabilir.

     
  2. psyche

    yunanca bir sözcüktür. iki anlamı vardır. ruh ve kelebek manasına gelir. metafizik bir kavram olan ruhu, demek ki kelebeğe benzetmiş o zamanın insanları. somutlaşma çerçevesinde güzeldir tabii idealistler için.

    ayrıca eros'un güzelliğinden dolayı vurulduğu, afrodit'in bile kıskandığı ve o'na tuzaklar kurduğu tanrıçadır.

    afrodit, psyche'yi çirkin birine aşık etmekle eros'u görevlendirir. fakat eros aşık olur bu güzele. o'nu kaçırır ve yüzünü görmeme konusunda psyche'den söz ister. zaman geçer, başkaları, eros'un çok çirkin olduğu ve bu yüzden psyche'den yüzünü sakladığını söylerler o'na. psyche; bir gece gizliden eros'un yüzüne bakar ve çok yakışıklı olduğunu görür ama sözünü tutmamış olmuştur böylece. türlü çabalardan sonra tekrar evlenirler.

     
  3. labirentteki general

    gabriel garcia marquez'in; simon bolivar'ın biyografisini aktardığı roman şeklinde olan eseri. fakat tamamı gerçek hayatından esinlenmiş. simon bolivar'ın, hayatının son demlerini aktarıyor. kitabın isminin neden böyle olduğunu başta düşünmüştüm. okuyunca cevabını bulabiliyorsunuz. sürekli kaçış, ülkeden ülkeye halkları kurtarmanın yolculuğu, limandan limana ve gemiden gemiye geçen bir hayat...

    devrimden, aşktan, yasalardan, kavgadan izler bulacaksınız.

    hastalığı ve hayal kırıklıkları dolayısıyla çektiği acılar tarifsizdir generalin.

     
  4. albaya mektup yok

    gabriel garcia marquez'in kısa bir romanı. ülkesi için savaşan bir albay'ın (iç savaş), bu emek ve hizmetlerinin karşılığını maddi olarak alamamasının hüzünlü bir hikayesidir. açlık derecesine kadar gelen bir ailenin, her gün bir mektup beklediğini (içinde para olduğunu söylüyor) ve bu mektubun yıllar boyu gelmediğinin trajik bir şekilde sunumu... kısa ve güzel betimlemelerle sizi yormayacak şekilde aktarmış.

    ayrıca albay;bir horoz besleyicisi, dövüş geleneğine hazırlıyor horozu. yoksulluğun, çaresizliğin, açlığın hazin tarafını göreceksiniz kitapta.

     
  5. melamilik

    mütevaziliğin yolu. bu yol; tarikat mı hakikat mı kendinden vazgeçiş mi gizlilik mi kınannmışlık mı yoksa hiçlik mi? ne derseniz deyin. Melamilik herkese yüreğini ve yolunu açan bir düşünce sistemi.

    ibadetin gizli olması gerektiğini çok büyük ısrarla savunan biri olarak, yüzeysel ve şekilciliğin sizi ne kadar yansıtabileceğini ya da sırf bu yüzden bir insanı yaftalamak, onun hakkında kesin görüş beyan etmek ne kadar doğrudur? sorusu gelir meydana.

    işte tam da bu devrede; aykırı giyimleri, kuşamları, meyleri ile sokakta gezen, düşüncelerini sadece kendinden olduğunu düşündüğü kişiye açan sistemi getirir akla. Melamilik...

    inancın bireysel olduğu düşünürsek, toplumsallaştığı anda farklı yöne gidiyor bu durum. inanç dediğimiz mesele; kul-yaradan ilişkisi çevresinde olduğunu düşünürsek, fanilikte yaptığınız şeyler neden başkasını enterese etsin? semavi dinlere göre ve tasavvufa göre, hesap verecek tek kişi sensin.