Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Omayraaa

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

239 entry 263 konu hiç puanı yok
04.02.2024 14:56 son işlem tarihi takip etme takip et

Nazım Hikmet 15 Ocak

benim için nazım şudur;

- madem ki bu kerre mağlubuz

netsek, neylesek zaid.

gayri uzatman sozu.

mademki fetva bize aid

verin ki basak bağrına mührümüzü..

..

yağmur çiseliyor. serez çarşısı dilsiz,

serez çarşısı kor.

havada konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü

ve serez carsisi kapatmis elleriyle yüzünü.

İyi ki doğmuş..

15.01.2024 10:16
  1. ölü canlar

    rus edebiyatının mihenk taşlarından olan, nikolay vasilyeviç gogol'un önemli bir eseridir. yalnız kitabın bir kısmını gogol, psikolojik nedenlerden mi yoksa umutsuzluktan mı bilinmez ama yok ettiği söylenir. bir romancı bir yazardan öte bir sosyolog gibi yazdığı bu yapıt; dönemin Rusya'sının sosyal, siyasal, ekonomik, yozlaşmış, karanlık yönünü çok iyi bir şekilde aktarmıştır. bir aydınlanma çabası içinde olan yazarın tavrı, kurgusu, dili, kahramanları varoluşsal olarak irdelenen hayatın farklı bir arayışı ve yüzünü gösterir. ben, rus edebiyatını kendi coğrafyamda bulurum. köylüler, toprak, bir nevi ağalık, maraba/işçi/proleter olguları esasında birçok kişi/ülke kendinde bulur bu yapılanmayı.

    kitabın başkahramanı çiçikov'un hırsları etrafında sunulur sosyolojik düzen. açıkçası kitap bana çok sürükleyici ve akıcı gelmişti. gerçi hemen hemen on bir yıl önce okumuştum ama belleğimden silinmeyen bir eserdir. gogol, eseri gözlem ve mütevaziliği ile sunmuştur. yargılamadan, küçük düşürmeden herkesin olabileceği ruh hallerini titizlikle ele almıştır.

    dünya klasiği olan bu eseri okumadan ölmek bize yakışmaz.

     
  2. yegah

    kelime anlamı birinci makam manasına gelir. yeg/yek:bir ve gah ise makam/yer kelimelerine karşılık gelir. öte taraftan yegah müzik literatüründe de kullanılan ve pes re sesine-notasına denk gelen makamdır.

    ihsan oktay anar'ın susukunlar romanının ise ilk bölümüdür. ilk bölüm olması nedeniyle; tarzına, kurguya ve kahramanlara odaklanıyorsunuz ve anlamaya çalışıyorsunuz. karma hayatları anlatan, musuki, davut, asım, veysel, neva vs ve dönemin sosyal düzenini konu alan bölümdür.

     
  3. Kusur benim imzamdır

    ihsan oktay anar'ın suskunlar romanında, neyzen ibrahim dede efendi'nin bizlere bir tokat gibi indirdiği sözü. yaptığı ufak hataları dahi gören insanlara: "kusur, benim imzamdır." diyebilmek insan olmanın ilk şartı olsa gerek.

    evet, yaşadığım sürece bir kusurum ve birçok kusurum olacak. mesele kusurunu görmek, başkasının kusurunu zaaf olarak kullanmamak. herkesin harcı değildir bu imza.

     
  4. yiğıkili zülküf

    aziz aydın doğan tarafından yazılmış, gerçek bir yaşamın romanı. kitaptan haberim yokken, kitap seçimine çokça güvendiğim üstadımın direktiflerle bana aldırdığı kitap. büyük bir hayal kırıklığı oldu ikimiz içinde. ben okuduktan sonra kitabı ona hediye ettim ve oda benimle aynı düşüncede olduğunu söyledi. açıkçası kitaba verdiğim paraya üzülmedim değil.

    elazığ/harput civarında yaşamış, halk tabiri ile kabadayı olarak nitelendirilen genç zülküf"ün biyografisini sunmuştur hikaye/roman şeklinde. darda kalanlara, ezilenlere yardım eder ölümü pahasına. bu şekilde döner olay örgüsü.

    belki o şehrin insanın kulağına çalınmıştır bu isim, merak etmek isteyen okuyabilir tabii ki.

     
  5. Cinsellik

    Kapitalist sistemin en fazla kullandığı Alanların başında cinsellik gelir. Cinsellik bir yandan metalaştırılır ve çok önemli bir sektör alanı haline getirilir, bir yandan da toplumu uyuşturmanın çok etkili bir aracı kılınır. Başta basın-yayın yoluyla olmak üzere toplum, günübirlik olarak bu kullanılan kültürün aşırı kışkırtıcı etkilerine maruz bırakılır. Bu kültür içinde en uğursuz rol kadına biçilir. Kadın, her bakımdan bir cinsel nesneye indirgenir.

    İnsani açıdan son derece doğal ve yüce bir ilişki olarak karşılanması gereken cinsellik, hem çok yönlü bir çıkar ilişkisine, hem iktidar ilişkileri bağlamında erkekliğin kendini ispatladığı bir egemenlik ilişkisine dönüştürülür. Toplumun hemen hemen her kuşaktan insanı, sonuçta, sistemin ürettiği bu seksoloji kültürünün çok yönlü psikolojik kışkırtmaları ve yozlaştırılmış etkileri ortamında soylu düşünce ve duygulardan kopartılır, alıklaştırılır bir tür bu kültür müptelası haline getirilir.