Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kabare

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,406 entry 145 konu hiç puanı yok
24.11.2023 11:12 son işlem tarihi takip etme takip et

voronya mağarası

rivayet o ki, dünyanın merkezine en yakın noktasındaymış bu ; voronya mağarası. oldukça ürkütücü bir görseli var. veryovkina diye de bilinen bu mağara 2.212 metre derinliğindeki dünyanın bilinen en derin mağarası. gürcistan-abhazya bölgesindeki krapost ve zont dağları arasında bulunan bir geçitte keşfetmişler. 2015'ten beri derinliğini araştırmaya devam etmekte olan perovo-speleo grubu 6.000 metreden fazla derinlikte bir yer altı tünel sistemini kaydedene kadar sürekli olarak yeni ve daha iyi işaretlere ulaştığını belirlemiş.

böylece jules verne'nin, "dünyanın merkezine yolculuk" hayali de gerçekleşmiş oldu diyebiliriz.

16.11.2023 14:48
  1. diş teli

    kullananlardan çok özür dileyerek söylemem gerekirse, iğrenç bir görüntüsü olan tedavi malzemesi. ne yazık ki daha estetik olanı henüz icat edilmedi bu telin. tedavi süresince mecburen katlanmak gerekiyor.

    üzgün yüz ikonu

     
  2. tarık

    asıl adı tarık tahsin üregül olan tarık akan ; oyuncu, yapımcı, senarist ve yazarımızdır. bir magazin dergisinde açılan oyunculuk yarışmasında birinci olarak sanat yaşamına başlamış. unutulmaz, her daim izlenen hababam sınıfının "damat ferit'i", gülşen bubikoğlu ile birçok filmde başrol paylaşmış ve oynadığı her filmde ister dram, ister komedi olsun hemen hemen her rolde çok başarılıdır. 2016 yılında akciğer kanserinden kaybetmişiz sanatçıyı.

     
  3. türkiyenin en yaşanılası ili

    küçük bir yoklamada birinciliği izmir, ikinciliği bursa ve yozgat , üçüncülüğü ise çanakkale, sinop ve tekirdağ illerinin paylaştığı başlık. yalnız yozgat'ın nasıl bir tercih sebebi olacağına henüz açıklık getirilmemiş. " birilerinin şehrin ayrıcalık, üstünlüklerinden vs. bahsetmesi iyi olacak " diye beklentimizin olduğu entry. - tebessüm -

     
  4. medeniyet

    istiklal marşında mehmet akif ersoy , "tek dişi kalmış canavar.." diye betimlemiş medeniyeti. oradaki "dişi" kelimesinin ikili anlamı olduğunu anlatmıştı edebiyat öğretmenimiz. biri ağızda bulunan organımız olan "diş" iken diğeri, insanın her iki cinsinde biri olan "dişi" kelimesine karşılık geldiği. ağzında tek dişi kalmış bir canavar veya cins olarak tek dişinin kaldığı bir düzen. her iki tanımda da karşılığı pek iç açıcı değil doğrusu. yoruma da açık.

     
  5. beyaz ipek gibi yağdı kar

    bu, 1973 yılında yazılmış bir ataol behramoğlu şiiri. sabaha kadar aralıksız "beyaz ipek gibi" yağarken kar, bu güzel şiiri terennüm etmemek olmazdı.

    dışarıda hala efil efil yağıyorken kar; fonda zülfü livaneli'nin, " karlı kayın ormanında, yürüyorum geceleyin" şarkısı eşliğinde okunması gereken bir şiir. :)

    *

    beyaz, ipek gibi yağdı kar

    bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde

    arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri

    sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak

    beyaz, ipek gibi yağdı kar

    bir kız kardan hafif yüreğiyle

    geçip gitti güvercinleri anımsatarak.

    uzaktaki şehir

    uykuya dalmıştır şimdi.

    düşündüm bir bir

    kardeşlerimin ne yaptıklarını

    nihat

    uyumuyor olmalı.

    -nefis bir şarkı

    söylüyor yandaki odada bir kız

    bir Rus

    halk şarkısı.

    ve şimdi koroyla

    başladılar-

    nihat düşünüyordur

    karanlıkta.

    -sanırım

    bir saatten sonra

    hapishanede

    dışardan söndürüyorlar ışıkları-

    beyaz, ipek gibi yağdı kar

    bir kız kelebek adımlarıyla

    geçip gitti karın üzerinden.

    insanlar kendi şarkılarını

    kendi hayallerini taşıyorlar.

    cağdaş şarkılar

    gerekli onlara

    hem hayatlarının

    derinliklerinden söz eden

    gerçekleştirilmiş

    gerçekleştirilmemiş duygularından,

    hem

    kavgayı ateşleyen

    somut

    anlaşılır

    akıllı şarkılar.

    beyaz, ipek gibi yağdı kar

    acılarla dolu bu dünyaya.

    insafsızlık

    vahşet

    hala güçlü

    ve hala iktidarda.

    insanlar

    ölüyorlar.

    gepgenç

    sımsıcak

    ölüyorlar

    sanki

    ölmüyorlarmış gibi.

    bir yandan sürüp gidiyor-

    hayat;

    bir yanda tel örgüler

    parmaklıklar.

    beyaz, ipek gibi yağdı kar

    yağdı kirpiklerine bir kızın

    yağdı mavi bir nehre

    saçlarıma yağdı

    otobüslere

    ağaçlara

    evlere.

    içimden

    okşadım onu.

    okşadım içimden

    kelebek adımlarını

    yanımdan geçen kızın.

    herhangi bir kız

    hayalleri olan.

    istedim ki

    daha güzel

    olsun şu dünya.

    istedim ki

    beyaz

    ipek gibi yağan karın altında

    bitsin artık

    bu sürüp giden alçaklıklar.

    bir bebek

    ölüm tehdidi altında yaşamasın

    beşiğinde.

    ve paramparça olmasın

    sımsıcak

    capcanlı

    yaşayıp giderken insanlar.

    bırakın, beyaz

    ipek gibi yağan karın altında

    hayallerimiz olsun.

    yaşayalım

    özgür

    güzel

    düşünceli.

    anlatalım

    düşündüklerimizi birbirimize.

    sevinç egemen olun her yerde

    insanca

    bir kaygı.

    beyaz, ipek gibi yağdı kar.

    yağsın.

    dünya daha güzel olacak

    inanıyorum buna,

    bir insan kalbinin güzelliğine

    çocukluğuna

    sonsuz cesaretine, olanaklılığına

    inandığım kadar.