Türkiye'nin memur portalı

uzun bir tanıtım olacaksa veya meram bildirmeden hemen önce cümleye girizgah olarak kullanılan, biraz da muhatabına vaziyeti izahta merak uyandıran, başlangıç sözcüğüdür; sorma kelimesi.

elleri kırılasıcalar, nerde kaldı türk misafirperverliği diye sordurtan başlık. insan bu insan...japonu da gelir, çinlisi de. böyle mi muamele edilmeli? yazık bize, ülke olarak gitgide bozulan bir düzenimiz var artık. turist güvendiği yere gelir. bu arada japonya'dan 12 yıl önce bisikletiyle dünya turuna çıkan 45 yaşındaki shogan kameda, farklı ülkeleri gezdikten sonra türkiye'ye gelmiş. utanç verici, üzücü olay ise sivrice'de yaşanmış. umarım tez zamanda iyileşir ve bundan sonraki süreçte güzel anılarla, dostluklarla ayrılır ülkemizden.

sanırım anlatılmak istenenden kasıt; örneğin evlilik gibi bir kurumun kurulmasıyla örneklendirildiğinde; çiftler gelecekte şayet mutlu olarak yollarına devam ederlerse, bu durumda bu birlikteliğe, güzelliğe el verenler sebep değil de "vesile" olmuş olacaklar. diğer taraftan söz konusu birliktelikte olası bir çatlat, sürtüşme, anlaşmazlık çıkarsa bu durumda o "vesile" olanlar, bu kötü sonucun sebebi olarak nitelendirileceklerdir. "vesile" ve "sebep" zıt ilişkili kavrama dönüşerek, olayların sonuçlarına göre negatif veya pozitif olarak yön alırlar.

son olarak; vesile olmak pozitif, sebep olmak ise negatif sonuçlanmış olguları temsil eder.

müsait iklim koşulları ve ısı kaybı riski de olmayan binalarda tercih edilebilecek, estetik görünen manzaralar eşliğinde tasarımı güçlendiren çerçeveli ve camlı açıklıklar.

bir insanda olabilecek en sefil, en kötü karakterdir; yalancı olması.

"yılandan korkmam, yalandan korktuğum kadar..." demiş ya şair, tam da budur.