Türkiye'nin memur portalı

aşık dertli var bir de?, türk halk ozanı. bolu çağa'nın şahnalar köyünde doğmuş.

aşık dertli (1772, bolu - 1846, ankara) gerçek adı ibrahim ve mahlası ise lütfi. geçimini aşık kahvelerinde saz çalıp şiir söyleyerek sağlarmış aşığımız. istanbul, konya ve mısır'da bulunmuştur, denilmekte. aşığımızın sıklıkla kullandığı "dertli" lakabını, yaşamı güçlükler içinde geçtiği için aldığı söylenirken, bir başka söylentide ise bir sevi yüzünden kendisini usturayla öldürmeye kalkıştığı için "dertli" adını aldığı yolundadır. aşık dertli eserlerinde hem aruz, hem hece ölçülerini kullanmıştır.

not.konumuzla sadece mahlası itibariyle ilgisi bulunan aşığımızın ruhu şad olsun. :)

kilimanjaro dağı, deniz seviyesinden 5.895 metre yüksekte afrika'nın en yüksek ve masif, sönmüş bir -stratovolkan- yanardağı.

dağ bu adı, yani "kilimanjaro" adını almadan önce; 1902'den 1918'e kadar kaiser-wilhelm-spitze olarak adlandırılmış. tanzanya'nın kuzeydoğusunda bulunan kilimanjaro dağı, üzerindeki kibo zirvesiyle, afrika kıtasının en yüksek dağı olup, 1987 yılında, kendine özgü tabiatı dolayısıyla, unesco tarafından dünya doğa mirası olarak ilan edilmiş harika bir dağ. internet üzerinden, görselleri tıklayıp resimlerini görünce hayran kaldığım bir dağ. biraz bizim ağrı dağımıza benziyor. ancak orası afrika kıtası elbette ve dolayısıyla iklimi, faunası itibariyle oldukça farklı.

filler başta olmak üzere zebra, pars, sırtlan vb. isimlerini hiç bilmediğimiz farklı türde ve türlü türlü kuşları barındıran bir doğa harikası. dağa tırmanma merakı olanlar için oldukça cazip bir yer olsa gerek. zira ilk tırmanan avrupalı meraklıları ; 6 ekim 1889'da, dr. hans meyer ve ludwig purtscheller imiş.

şair

ıv.murat çok sevdiği rivayet edilen şair nef?iden, hiciv yazmamasını rica eder. fakat nef'î padişah ıv. murat'a bu konuda söz vermesine rağmen, vezir/sadrazam bayram paşa hakkında son bir hiciv daha kaleme alır. bu son hicviyesi dolayısıyla, ölüm fermanını da imzalamış olur. tarih kayıtlarında geçtiği üzere şair, 1635 yılında, sarayın odunluğunda kementle boğdurularak öldürülür. cesedi ise istanbul boğazı?ndan marmara denizine atılır. o nedenle şairin mezarı yoktur. ancak -sevenleri olsa gerek- onu unutmamak, unutturmamak adına mevlana müzesi bahçesinde sembolik bir mezar inşa ederler. o mezarın mermerleri üzerindeki kitabede, şair nef-i için şu sözler yazılıdır; ?yeryüzünde mezarı bulunmayan büyük türk şairi nef?i ye, aziz mürşidi mevlana'nın huzurunda bu makam verildi.? maksat isminin unutulmaması, gün ışığında tutulmasıdır. aynı türbe/mezarın arkasında ve şair nef-i?nin sembolik mezarının hemen yanında ve benzer şekilde pakistan milli şairi ve düşünürü muhammed ikbal?in de sembolik mezarı da bulunmakta.

öncelikle bilmemiz gereken şu ki, mide ağrısı çekmek öyle diğer ağrıları çekmek gibi değil. zira insan yaradılışı gereği acıkan, yaşamını sürdürebilmek için yemek ihtiyacı duyan bir canlı, malumunuz. :) oruç değilseniz; gün içinde en fazla 4, bilemediniz 5 saat aç durabilirsiniz. ve sonra yiyeceğiniz her gıdayı "mide" adını verdikleri organımızı kullanmak zorunda kalarak tüketeceğiz. bunun başkaca yolu da yok. midede hassasiyeti oluşmuşsa, ağrı çekmemek adına onu incitmeyecek türde bir beslenmeyi tercih etmeliyiz.

önemli bir kural; akşamları, yeme-içme eylemini geç saatlere bırakmamak. mideyi aç bırakmaksa onun kendi kendini onardığı bir süreç gibi. bu da mideyi rahatlatabilir.

yemek tercihlerimizde önemli olan bir diğer kural ise; kızartma, ağır yağlı yiyecekler, kafeinli, asitli içecekler ve özellikle fast food türevi hazır gıdalardan uzak durmamız gerektiği. bu kuralı asla unutmamalıyız.

dipnot. süründürmesini beklemeyin sayın yazar, bakın bu süreç de anladım ki; ağrıyan mideyi iyileştirmenin en iyi yolu korkmadan, geciktirmeden, hastalığını kronikleştirmeden onun doktoruna başvurmak.

kimbilir belki de sıradan bir ilaçla, sorununuz pekala çözülebilir. geçmiş olsun :)

ölüme giderken en vakur duruşuyla yazdığı son şiiridir, kıt'a.

kıt'a

ey dil hele alemde bir adem yoğ imiş

var ise de ehl-i dile mahrem yoğ imiş

gam çekme hakikatde eğer arif isen

farz eyle ki el'an yine alem yoğ imiş

nef'i