Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kabare

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,406 entry 145 konu hiç puanı yok
24.11.2023 11:12 son işlem tarihi takip etme takip et

ak zambaklar ülkesinde

ak/beyaz zambaklar ülkesinde; finlandiya'yı ziyaret eden bir gezginin gezi notlarından derlemesi gibi. kitap, grigory petrov tarafından yazılmış. gazi mustafa kemal atatürk de, o yokluk yıllarında temin edip okuyabildiği bu kitabın okullarda okutulması tavsiyesinde bulunmuş. bu kitabı okumalı, okutturmalı... eğitimde geldiğimiz seviyeye bakılırsa sonuçları, hiç de iç açıcı görünmüyor.

finlandiya, dünya coğrafyasındaki yeri itibariyle toprakları, iklimi diğer ülkelere nazaran pek de avantajlı olmadığı bilinen küçük, soğuk 5,5 milyon nüfuslu bir iskandinav ülkesi. bizim ankara'nın nüfusundan az nüfusu da. ne var ki bu küçücük devlet, dünyanın en mutlu insanlarının memleketi diye anılıyor ve yine dünyada eğitim konusundaki başarısı ile en iddialı ülke olmuş. dolayısıyla bu başarıyı ekonomiye de taşımışlar.

konuyu özetleyecek olursak; eğitimde akılcı bilim ve tekniği kullanarak, sağlıklı bir sistem kuran finlandiya , -bu sürecin doğal getirisi olarak- ekonomisindeki başarı grafiğini de yükselterek, insanlarının mutlu olmasını sağlamıştır.

ne diyelim, umut kesilmez umuttan, darısı başımıza.

dipnot. " demek ki neymiş, eğitim şartmış. fakat nasıl bir eğitim? bu soruyu irdelemek lazım. "

17.11.2023 12:58
  1. dünya ablalar günü

    24 haziranmış.

    ablam candır. tüm ablalar öyle olmalı.

    biraz araştırınca, güzel bir şiire rastladım. gülcan sakal yazmış.

    gülcan sakal yazdığı şiirinde öyle güzel anlatmış ki ablasını, gönül dilimize tercüman olmuş diyebilirim. ve onlar iyi ki varlar. canları sağ, ömürleri uzun olsun.

    şairin yüreğine, kalemine sağlık diyerek şiirini paylaşmak istiyorum.

    canım ablam

    öyle bir canım var ki

    her umutsuzluğumda 'umudum'

    çaresizliğimde 'çarem' benim

    öyle bir canım var ki

    canımdan öte bir can

    canım ablam

    varlığın öyle güzel bir şey ki

    nasıl anlatayım... kelimeler yaban kalır

    sen meleğimsin benim, bilirim

    bilirim

    fırtınalar koparken içimde

    ve akarken gözyaşlarım

    senin yüreğin ıslanır

    bilirim

    geceler bütün karanlığını

    içime hapsederken

    ve doğarken yeni bir güne

    senin aydınlığın beni kurtarır

    sanma ki bu yürek uslanmaz

    hep böyle kalır

    sanma ki senin küçüğün

    hep küçük kalır

    canım ablammm

    nasıl anlatayım... kelimeler yaban kalır

    başta canım-biricik ablam olmak üzere ablamın; sonra ablası olan herkesin-hepimizin "ablalar günü" kutlu olsun. :)

     
  2. şu an çalan şarkı

    hauser - rebel with a cello - live in budapest

    https://www.youtube.com/watch?v=JkPUS0Zdwd8

     
  3. Paranın satın alamayacağı bir şey söyleyin

    zaman ve mutluluk.

     
  4. En sevdiğiniz hayvan

    insanlar tarafından özgürlüğü kısıtlanıp kafese konulmamış ve kendi doğasında hür yaşayanların tamamını severim.

     
  5. bursa

    sayılamayacak kadar aşka mesken olmuş yeşil bursa'nın, türküleri de meşhurdur. bunlardan ilk aklıma gelen, bursa'nın ufak tefek taşları türküsü. birazcık araştırayım derken hikayesine rastladım. finalini merak ettiğim türkünün hikayesi şöyle;

    türküye konu olan kahramanımız ula'nın yerlisi olmayıp ula'da yaşayan çaydereli osman?dır. osman'ın bir özelliği var. osman tesadüf eseri düğünün birinde gördüğü esmer güzeli bir kıza aşık. hal böyle olunca ula?da hangi düğün varsa ayırt etmeksizin, belki sevdiceğini görebilmek adına, o düğüne mutlaka gitmek zorunda hissediyor kendini. bir zaman sonra bu durum ulalılarca haliyle merak konusu oluyor. Bu durum ula'da; osman ula'lı değil, buna rağmen tüm düğünlerimize neden katılıyor acaba?, diye merak konusu oluyor. ve bir gün birisi dayanamayıp her düğüne gitmesinin sebebini kendine sorar. o vakit osman, verdiği cevapta, düğünlerin birinde görüp aşık olduğu, o yörenin kızı balalardan güzeller güzeli gülayşe'den bahseder. niyetinin onu yeniden görebilmek olduğunu söyler.

    bir başka gün kendisine bu soru yeniden sorulduğunda ise soruya cevabını bir türküyle verir. bu türkü osman'ın, balalardan gülayşe'ye olan aşkını konu alan hikayesidir.

    aşağıda paylaştığımız türkünün sözleri, sevdiğini görebilmek uğruna düğünlere gitmekten kendini alıkoyamayan osman'ın, gülayşe'ye olan özlemini anlatmaktadır.

    bursa'nın ufak tefek taşları

    keman olmuş o yarimin kaşları

    bir omuzdan bir omuza saçları

    a benim esmer güzelim

    yarimle kol kola gezelim

    meşeli dağlar meşeli

    dibinde halı döşeli

    kül oldum aşka düşeli

    a benim esmer güzelim

    yarimle kol kola gezelim

    hamamın üçtür kurnası

    içinde üç kız yunası

    üç kızın biri benim olası

    a benim esmer güzelim

    yarimle kol kola gezelim.