Türkiye'nin memur portalı

söylediklerinin bilimsel olup olmadığı konusunu tartışmak uzmanları işidir. ancak çok büyük bir cesaretle ve büyük ilaç firmaları,hazır gıda sektörüne meydan okuyan söylemleri itibariyle takdir edilmeyi hak eden bir profesör.doğal beslenmeyi tavsiye etmektedir.

karatay yemek-gıda tüketimimizde bir milat olup tartışmasız devrimcisi niteliğinde, dolayısıyla ezber bozan, kendine mahsus esprileri olan bir doktor.

bazen daha fazladır her şey,

bir eşikten atlar insan;

yüzüne bakmak istemez yaşamın, o kadar azalmıştır anlam.

o zaman hemen git radyoyu aç, bi şarkı tut

ya da bir kitap oku mutlaka iyi geliyor.

ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar,

zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor.

ama fazla da üzülme, hayat bitiyor bir gün; ayrılıktan kaçılmıyor.

hem çok zor, hem de çok kısa bir macera ömür; ömür imtihanla geçiyor.

ben bu yüzden hiç kimseden gidemem; gitmem

unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir.

acının insana kattığı değeri bilirim,küsemem; acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir.

her şarkı içinde acılı bir yaşanmışlık barındırır ve bu yaşanmışlıkların getirisi olan birikimler herkes için hazine değerindedir....radyo dinlemeyi,kitap okumayı tavsiye eder sezen şarkısında;ne güzel tavsiyelerdir bunlar.

dolayısıyla her satırı anlamlı,bazen dinlediğim bu şarkı sezen aksu'nun en sevdiğim şarkılarından biridir.

geleneksel bir eylem. anadolu'da erkekliğe geçişin üç aşamasından ikinci etabı niyetine ve neredeyse kutsal sayılan, (-ki ilki sünnet düğünüdür )davullu zurnalı kutlanan bir uğurlama ritüeli. kınalı kuzu diye nitelendirilen asker adayının ellerine kınalar yakılır. buradaki meram ; şehit olursa şayet mehmetcik; "vatana kurban olsun" demekle özdeştir. muhammed ümmetinden yola çıkılarak türk askerine yine mütedeyyin anadolu insanı, "mehmet" demiştir. mehmet askerdir veya asker adayı.zamanla bu sıfatı çoğul hale getirip, "mehmetcikler" olarak da nitelendirmişiz.

yolu açık olsun mehmedimizin; her nerede, hangi görevle yola çıkmışsa,ayağına taş değmesin inşallah.

"yerine getirmek zorunda olduğun, makamın takdiridir-uymakla mükellefsin." emrinin kalıplaşmış yasal, standart ifadesi.

korkmam da... tiksiniyorum desem daha doğru olur. şuan en son kanımı alan hemşirenin yaptıklarını anımsıyorum da; damarı ilk anda bulamayınca deri altında iğneyi sağa çevirdi, sola çevirdi...epey canımı acıttıktan sonra bulabilmişti. e böyle olunca da elbette insan bir daha benzer eziyete katlanmak istemiyor...sonuç olarak bu işte uzman olmayana kolu uzatmamak gerektiğini anladım...dediğim başlık.