Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kabare

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,406 entry 145 konu hiç puanı yok
24.11.2023 11:12 son işlem tarihi takip etme takip et

yeşaya'nın kehanetleri

alıntıldığım bilgiler bunlar.

kehanetlerin ise gerçekleşip gerçekleşmediğini yorumlarınıza bırakıyorum.

mesih'in gelişi kehaneti, işaya, gelecekteki mesih/ isa?nın gelişini ve o'nun insanlık için kurtuluş getireceğini kehanet eder. bu kehanetler, isa'nın doğumu, hizmeti ve çarmıha gerilişi gibi olayları öngörür.

israil'in geleceği kehaneti, işaya, israil halkının tarih boyunca yaşayacağı zorluklardan ve sürgünden bahseder, ancak sonunda tanrı'nın onları kurtaracağını ve topraklarına geri getireceğini kehanet eder.

adalet ve doğruluk: kehaneti, işaya, adaletin ve doğruluğun önemini vurgular ve insanları tanrı'nın yollarını izlemeye çağırır.

insanlık ve yaratılış kehaneti, işaya, yaratılışın ve insanlığın önemini ele alır ve tanrı'nın yaratıklarına olan sevgisini yansıtır.

24.11.2023 11:12
  1. bizi mutlu eden yemekler

    vaktiyle annemin pişirdiği istisnasız her yemektir. -üzgün yüz-

     
  2. telep edilmediği halde bankanın kredi kartı yollaması

    nerdeyse emrivaki niteliğinde bankaların her zaman yaptıkları işlemdir.

     
  3. kağıt kesiği

    geçen hafta uğradığımız çok acıtan görünmez kaza.

    olmaz, olamaz diyebileceğimiz bir durumda gerçekleşir. zaten nedense hep öyle olur. olmayacak bir yerdir genelde kesi adresi. birileri için beddua edilecekse, dilenir...yahut yok yok dilenmez, bu acı çok fazla gelir zira.

     
  4. çay vereyim içersin

    "içersin" kelimesi telaffuz edilirken, son heceye doğru ses biraz düşer ve uzatılır. içinde doğu aksanı barındıran bu tavırla, anlatımda düz cümleden çıkılarak, soru cümlesi kurulmuş olur. bölgemizde sıklıkla kullanılan soru yöneltme/sorma tekniğidir. kurulan cümlenin son kelimesi çok önemlidir. ve bu kelime seslendirilirken ses rengi, sesteki yumuşama ve uzatma ile soruya dönüşen kelime aynı zamanda mimiklerle de desteklenir.

    önceleri anlaşılmaz gibi görünse de bu tavra/aksana zamanla alışılıyor. - tebessüm -

     
  5. Kimi Hindu kimi yamyam kimi bilmem ne bela

    çanakkale şehitliğini ziyaret eden hemen herkesin içine hem derin hüzünlerin çöktüğü hem de şaşırdığı konudur; "hindu yamyam" uyruklu dünya insancıkları... mezar taşlarında, savaşta şehit düşenlerin memleketleri, yaşları vs. özetle künyeleri yazmaktadır. künyeleri okudukça, osmanlı imparatorluğunun dünya üzerindeki sınırlarının büyüklüğüne şahit oluruz. nereler yoktur ki; yemen, suriye, ırak, fizan, sındırgı, gaziantep, kepsut, çiçekdağı, kaman, balya, geyve, gerze, uşak, yenişehir, alaşehir, gördes, kirmasti, ankara, izmir, erzurum, denizli, manisa, kütahya, beyrut-hayfa, istanbul, bursa, keles, kestel, bitlis, bingazi, mustafakemalpaşa, ceyhan, elazığ, düziçi, erdemli, feke, içel, gülnar, iskenderun, kozan, mut, osmaniye, pozantı, saimbeyli, silifke, söğüt, şam-ı şerif, tarsus, tomarza, tufanbeyli, yüreğir, acıpayam, bab, cebel- sem'an, elbistan, dıraç, halep, hama, hassa, honaz, hatay, idlip, incirliova, kilis, maretünnuman, taşkent, afyonkarahisar, bodrum, burdur, çanakkale, denizli, edirne, eskişehir, ısparta, karaman, kastamonu,bağdat, bulgaristan, dirzor, drama-kavala, kerkük, kosova, kudüs, musul, nablus, selanik, siroz-demirhisar, trablusşam-safita, yanya, süleymaniye-şehripazar...ve daha nice yerler. bu güzel insanlardan çoğunun yaşadığı yerler çanakkaleden oldukça uzak. o uzak diyarlardan gelip çanakkale'de, bu kutsal topraklarda şehit düşmüşler. bir kısmı, emperyalist güçlere meydan okuyan 57.ci piyade alayı komutanı gazi mustafa kemal'in ve onun kutsal davasının yanında yer aldılar.

    karşılarındakiler ise mehmet akif ersoy'un "çanakkale şehitlerine" başlıklı şiirinde de dediği gibi "kimi hindu,kimi yamyam, kimi bilmem ne bela" türünden dünyanın hemen her yerinden toplama bir güruhtu.

    destansı bir tavırla çanakkale şavaşının anlatıldığı şiirde, savaşın aslında bir dünya savaşına dönüştüğünün teyit edildiği satırlardır.

    ,

    eski dünyâ, yeni dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,

    kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.

    yedi iklîmi cihânın duruyor karşına da,

    ostralyayla berâber bakıyorsun: Kanada!

    çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;

    sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

    kimi hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...