Türkiye'nin memur portalı

fragmanında; safiye yine bağırıyor, annesinin ruhuyla boğuşuyordu. ekranda; kaybettiği hamile karısının hüznünden kurtulamamış bir han; ablasının her zamanki çılgınlıklarını alttan alarak geçiştirmeye çalışan bir gülben, alzheimer hastalığı nüksetmiş bir baba vardı. psikolojik drama son sürat devam ederken, arada bir naci ataç'ı ve esat'ı da görüyoruz. sabırla ve merakla takipteyiz.

sonunun olumsuzlukla biteceği daha en başından belli olan bir işin, şaşaayla başlanıp hezimetle tamamlanmasını anlatan müzikal bir yakıştırma.

aşkına, aşığına, eşine en sadık kuş; divane kuşu.

rivayete göre eşi ölünce, taş yutmak suretiyle o da intihar eder, yaşamak istemezmiş. "aşkından deli divane oldu" sözü de sanırım divane kuşunun, bu ölümüne sevdalanmasından kaynaklanmakta.

divane kuşunun bir diğer adı da albatros. kimileri konuşabildiğini, hatta otuz kadar kelime söyleyebildiğini iddia ededursun, albatros kuşu aynı zamanda kuş türleri içinde ömrü en uzun olanı.

yaklaşık 30 ile 60 yıl kadar yaşayabilirler. 4 metre kanat açıklığı ile en geniş uzunluğa sahip albatrosların bir diğer adları ise; "erkenci kuş" .

aslında kısmen de olsa herkesin yaşadığıdır, delilik. zira neye göre, ne kadar dirayetlidir, insanoğlu. içinden neler geçirir, kim bilebilir ki ? dolayısıyla psikiyatri uzmanları, psikologlar, bilim adamları konuyla ilgili kesin yargıya varamamışlardır zannımca. konunun çevresinde dolanıp durulmakta belki de. toplumda genel kabul görmüş kuralları yerine getiren, böylelikle kendini akıllı sanan insanların takdirine kalmış bir süreç tüm yaşananlar. yeryüzü sahnesinde bu sürecin gereği rollerini kuralınca, ustaca oynayanlar ile haricindekiler, ötekiler var. kuralın dışına çıkanlar, ötekileştirilenler, kural dışı davranış sergileyenlere derhal verilen addır; deli. ah ne mutlu onlara...

mu da gelir bu da geçer, eğer insanlarımız maske-mesafe-hijyen kurallarında titizlik gösterir de aşılarını süresinde olurlarsa...yoksa yunan alfabesinde bizi bekleyen daha nice harf var, birlikte yaşayıp göreceğiz.