Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
kabareBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bursa'ya gittiğimde mutlaka ziyaret edeceğim yerlerden olacaktır.
sanırım orhaneli'nin önceki adı imiş; beyce. bursa kent olarak kocaman, tarihi bir osmanlı müzesi gibidir. o nedenle taşı toprağı tarih kokar.
"hay maşallah!" diyelim. osmanlı'nın kuruluşundan bugüne kadar süregelen bir pazar; beyce pazarı. şarkılara, türkülere konu olmuş. pazar, bursa'nın orhaneli ilçesinde kuruluyor. satışa sunulan ürünler tamamen organik olmakla birlikte satıcıları ürünleri üreten köylüler. çoğunluğu kadın.
700 yıldır istisnasız bereket duaları eşliğinde açılan pazarın türküsünü ise yine bursalı olan rahmetli zeki müren'den dinlemek de ayrı bir güzellik olsa gerek. sözleri şöyle:
a fadime'm hadi senle kaçalım,
beyce pazarında dükkan açalım.
ay lay li lam ay lay lam
a fadime'm iki değil üç değil,
benim bağrım demir değil tunç değil.
ay lay li lam ay lay lam...
diye devam etmekte.
toros yörüklerinin sipsisi, kabak kemane ve ritm eşliğinde teke zortlatmasını pek beğendiğimiz, 15 plakalı ve sanırım türkiye'nin en çok gölüne sahip ili. çok değerli yazarımız fakir baykurt ile mustafa balbay, yönetmen osman sınav, oyuncu taner barlas, türk halk müziği sanatçımız sümer ezgü, "hababam sınıfı" nın "domdom" karakterini oynayan oyuncusu, feridun şavlı'nın memleketi.
tahta kaşıklar adlı bir masal vardı hani, çocukken çokça dinlediğimiz. evin dedesi çok yaşlandığından artık gözleri iyi seçememekte, elleri de titrediğinden iyi kullanamamaktadır. özellikle yemek yerken döküp saçtığından evin annesi bu durumdan oldukça şikayetçidir. yine bir gün yemek yerlerken titreyen ellerinden kayan porselen tabak yere düşüp kırılır. dolayısıyla etrafa yemekler ve kırılan tabağın parçaları saçılmıştır. evin annesi sıkça yaşanan bu durumdan isyan etmeye başlar. torun selim'in de üzülerek tanık olduğu bu soruna evin babası bir çözüm bulur. ve ertesi gün pazardan aldığı tahta çanak ve kaşıklarla eve gelir. bu çözümü hiç beğenmeyerek izleyen ve benzer muameleyi gelecekte anne ve babası için düşünen selim de onlara ders vermek amacıyla bir gün elinde bir tahta ve bıçakla gelip karşılarında oturur. bıçakla tahtayı oymaya çalışırken babasıyla aralarında şöyle bir diyalog geçer.
-bu tahtalarla ne yapıyorsun selim?
-tahta çanaklar yapıyorum.
-tahta çanakları ne yapacaksın?
-sizin için,
-bizim için mi?
-evet sizin için...
masalın burada bitmediğini söylemeliyim.
tahta kaşıklarsa öyle kolay kolay kırılmazlar, dediğimiz başlık.
belli ki corona-covıd-19 ve mutasyon, varyant mutasyonlu türevleri buradan da acımasızca gelip geçmiş. bütün sandalyeler masalara ters çevrilip bırakılmış. her yer toz içinde. çok yazık... " çalışanları nasıl geçiniyor, nasıl çaresizlerdir şimdi, kimbilir." diye bizi üzüntüye sevk eden başlık.
- üzgün yüz emojisi -
1. | metin_alkan | |
2. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |