Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kabare

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,406 entry 145 konu hiç puanı yok
24.11.2023 11:12 son işlem tarihi takip etme takip et

voronya mağarası

rivayet o ki, dünyanın merkezine en yakın noktasındaymış bu ; voronya mağarası. oldukça ürkütücü bir görseli var. veryovkina diye de bilinen bu mağara 2.212 metre derinliğindeki dünyanın bilinen en derin mağarası. gürcistan-abhazya bölgesindeki krapost ve zont dağları arasında bulunan bir geçitte keşfetmişler. 2015'ten beri derinliğini araştırmaya devam etmekte olan perovo-speleo grubu 6.000 metreden fazla derinlikte bir yer altı tünel sistemini kaydedene kadar sürekli olarak yeni ve daha iyi işaretlere ulaştığını belirlemiş.

böylece jules verne'nin, "dünyanın merkezine yolculuk" hayali de gerçekleşmiş oldu diyebiliriz.

16.11.2023 14:48
  1. şu an çalan şarkı

    tarkan ve geçcek

    hep köşeye sıkıştırmadı mı?

    daha önce de sanki

    sırtımızdan vurmadı mı?

    bu kaçıncı darbe ilk değil ki

    düştük evet ama kalkmadık mı?

    biz hep hayata meydan okumadık mı?

    sen ferah tut içini

    biz neleri atlatmadık ki

    geççek geççek elbet bu da geççek

    gör bak umudun gününü gün etçek

    oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

    o çiçekten günler çok yakın inan

    gitçek gitçek geldiği gibi gitçek

    her şeyin sonu var, bu çile de bitçek

    oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

    o çiçekten günler çok yakın inan

    dayan, çoğu gitti azı kaldı

    yapma! güze, kışa boğma yazını

    yakındır sabrın zaferi

    düştük evet ama kalkmadık mı?

    biz hep hayata meydan okumadık mı?

    sen ferah tut içini

    biz neleri atlatmadık ki

    geççek geççek elbet bu da geççek

    gör bak umudun gününü gün etçek

    oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

    o çiçekten günler çok yakın inan

    gitçek gitçek geldiği gibi gitçek

    her şeyin sonu var bu çile de bitçek

    oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

    o çiçekten günler çok yakın inan

    çok uzattın vallahi bıktık

    bi durmadın vermedin ki aman

    hadi yeter artık fena bunaldık

    düş babam artık düş yakamızdan

    var bir hayır her şerde dedik

    oturduk bir dolu ders de çıkarttık

    ama yeter artık, anladık tamam

    düş babam artık düş yakamızdan

    beni sorarsan

    ben de iyi değilim pek

    kalmadı eski neşem hiç

    tadım tuzum yok pek

    dar dar dar geliyor

    ruhuma bedenim

    har har yanıyorum

    küle dönmek üzereyim

    bi suyun akışındayım

    bi gidiyorum tersine

    bi arkadaşım ümitle

    bi aram açık kaderle

    lakin sabrın sonu selamettir beklerim

    gün doğmadan neler doğar bilirim

    gitçek gitçek geldiği gibi gitçek

    her şeyin sonu var bu çile de bitçek

    oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

    o çiçekten günler çok yakın inan

    çok uzattın vallahi bıktık

    bi durmadın vermedin ki aman

    hadi yeter artık fena bunaldık

    düş babam artık düş yakamızdan

    var bir hayır her şerde dedik

    oturduk bir dolu ders de çıkarttık

    ama yeter artık, anladık tamam

    düş babam artık düş yakamızdan

    beni sorarsan

    ben de iyi değilim pek

    kalmadı eski neşem hiç

    tadım tuzum yok pek

    dar dar dar geliyor

    ruhuma bedenim

    har har yanıyorum

    küle dönmek üzereyim

    bi suyun akışındayım

    bi gidiyorum tersine

    bi arkadaşım ümitle

    bi aram açık kaderle

    lakin sabrın sonu selamettir beklerim

    gün doğmadan neler doğar bilirim...

     
  2. dünya kediler günü

    bahçemizin müdavimi bay sophie'yi güzel bir balık menüsüyle onore edip kutlayacağım özel günü. tüm kedi dostlarımızın günü kutlu olsun. iyi ki varlar. onlarsız hayatın ne tadı, ne de tuzu olurdu.

     
  3. içinde turna geçen şarkı ve türkülerimiz

    allı turnam bizim ele varınca

    şeker söyle, kaymak söyle, bal söyle

    ah gülüm gülüm , kırıldı kolum

    dutmuyor elim, turnalar hey.

    xxxxxxxxxxxxxxx

    turnalar uçun, yayladan geçin, yarimi seçin turnalar

    xxxxxxxxxxxxxxx

    turnam başım darda benim

    şu yaban diyarda benim

    bir sevenim var mı bilmem

    gözden uzaklarda benim

    çekelim turnam sineye, derdi sineye

    bu yıl bize gülmek haram, belki seneye

    xxxxxxxxxxxxxxxx

    telli turnam selam götür sevdiğimin diyarına

    üzülmesin, ağlamasın belki gelirim yarına, cananıma oy.

    hasret kimseye kalmasın, sevdalılar ayrılmasın

    ben yandım eller yanmasın,sevdanın aşkın narına, cananıma oy.

    xxxxxxxxxxxxxxxxx

    mektup gelir bayram olur

    yaralara merhem olur

    bu ayrılık zulüm olur

    leylim turnam dertli turnam

    telli turnam sevdalı turnam

    dermansızım derdinizden

    yaralıyım elinizden

    kurtulaydım dilinizden

    leylim turnam dertli turnam

    telli turnam sevdalı turnam

    ayrılıklar yolum oldu

    kanadımı sevda kırdı

    kavuşmamız hayal oldu

    leylim turnam dertli turnam

    telli turnam sevdalı turnam... onlarcası var,biliyorum. bunlar ilk aklıma gelenler. bizim allı , telli turnalarımız aşkımız, sevdamız, hasretimizi anlatan türkü ve şarkılarımıza konu; hiç bitmez, tükenmez esin kaynağımızdır.

     
  4. çekirdek çitlerken kabuğunu yere atan vatandaş

    bunu yapanlar; çevre temizliğine duyarsız, kural tanımaz, kültürsüz, eğitimsiz, saygısız, görgüsüz, sorumsuz kişilikte olanlardır. en kötüsü bu insancıkların o kirlettikleri yere, dön dolaş tekrar dönme olasılıklarının fazla olması ve bu durumdan hiç rahatsız olmamaları. çevreyi kirletmek...bu bir suç. bu suçun bir cezasının olmayışı ise bu kişilere verilmiş ödül gibi birşey. temiz olan, çevresine saygılı, titiz diğer vatandaşlar ise bu çevre kirliliği dolayısıyla bir nevi cezalandırılmış olmuyorlar mı ?

    bu kısır döngülü bir sorun,iyi de çözümü nedir peki? sıkı bir şekilde denetlensin diyeceğim ama olmaz, bu çok zor. en iyisi toplumsal hizmete açık ortak kullanım alanlarında çekirdek çitlemek yasaklansın.

    bu da olmaz, olmaz.

     
  5. şu an çalan şarkı

    tülay söylüyor, " deli etme beni aşk deli etme "

    deli etme beni aşk deli etme

    elleri ardımdan bana güldürme

    çok zamandır hasretim sevdiğim yare

    deli etme beni aşk deli etme

    duydum ki seviyormuş bir başkasını

    istemiyormuş artık benim aşkımı

    öğrenecek miyim onsuz yaşamasını

    deli etme beni aşk deli etme

    bu geçen ömürde yalanmış sevmek

    tüketirmiş insanı böyle beklemek

    özlemi hep içimde ölünceye dek

    deli etme beni aşk deli etme

    Unutmak da çok zormuş unutulmak da

    tükenecekmiş ömrüm senin aşkınla

    Sensiz kaldım yalnızım hatıralarla

    deli etme beni aşk deli etme

    yalnız kaldım sensizim hatıralarla

    deli etme beni aşk deli etme

    yalnız kaldım sensizim hatıralarla

    deli etme beni aşk deli etme.

    şarkının sözleri tülay özer'e, müziği ise bora ayanoğlu'na ait. nostaljik bir şarkı bu. sanatçının 70'li yıllarda seslendirdiğinde bu popüler şarkı, bir çok türk sinemasında fon müziği olarak kullanılmış. o günlerin gençlerinin dillerinden düşüremedikleri bu aşk şarkısı aynı zamanda bir dönem şarkısı niteliğinde. günümüze gelindiğinde yine yeniden popüler olan bu şarkıyı göksel seslendirmekte. göksel'in yorumu da bir başka güzel. şarkının temposu ve fondaki enstrümanların akustik nostaljik sesleri, çok tanıdık olduğundan belki de insana sürekli uzun yol yolculuğundaymış hissi vermekte. yanılıyor muyum bilmem, ama bu böyle. :)