Türkiye'nin memur portalı

"sağlık" sınıf itibariyle riskte öncelikli olduğumuz grup. ancak biontech aşısı olabilmek adına biraz beklediğimiz iyi oldu. ancak aşımızı olduk, ikincisi için beklemedeyiz.

herkesin sınıflandırma yapılmaksızın bu haktan eşit paylaşım yapabilmesi aslolan. ne yazık ki elde kısıtlı miktarda aşı var ve nasıl paylaşım yapılırsa yapılsın, bunda hep sapmalar olacaktı.

en kısa sürede kendi aşımıza kavuşmak temennimiz. yerli aşıyla ilgili erciyes üniversitesinin mayıs ayında inaktif faz-3 çalışmasına geçeceği söyleniyor. mayıs ayına birşey kalmadı.

geçen yıl nasip olan makam, güzel şahitlik.

bir nevi tekdüzelik

ferdi tayfur'un, "hadi gel köyümüze geri dönelim..." türküsünü söylemek zamanı.

aslında büyükşehirlere göçü sorgulamak için pandemi dönemi bir fırsat sayılabilir. hane halkı olarak neden büyükşehirlere göç edilmiştir. büyükşehirlerdeki yaşam konforu, kalitesi göç edilen yerden daha mı iyidir ? örneğin beslenme, barınma, eğitim, sağlık olanakları ve bunlara erişim ve giderlerini karşılayacak iyi bir gelir imkanı var mıdır? üstelik şimdilerde içinden geçmekte olduğumuz pandemi, salgın sürecinde hastalığa karşı direnç gösterecek vücut bağışıklık düzeyi yeterli midir ? tüm bunları olumsuz yanıtlayacak bir durumda, adına ister corona göçü, ister ne denirse densin, tersine göç oldukça mantıklı bir tutum olur.

jared diamond'ın özetini okuyarak satın aldığım, ancak henüz okuyamamanın hüznünü yaşadığım tarih kitabı. korona-pandemi dolayısıyla tam kapanmanın yaşandığı bu fırsat günlerinde okumak için sıraya koyduğum ilk kitaplardan biri, belki de birincisi olacak. bitince yorumumu da paylaşacağım.

not. kitabın ismi biraz "taş, kağıt, makas" oyunundaki, ardaşık benzerliği çağrıştırıyor. -tebessüm-