Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kabare

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,406 entry 145 konu hiç puanı yok
24.11.2023 11:12 son işlem tarihi takip etme takip et

ak zambaklar ülkesinde

özeti de şöyle; ak/ beyaz zambaklar ülkesinde kitabı; finlandiya'nın modernleşme ve kalkınma mücadelesini anlatan bir kitaptır. finlandiya sadece kayalıklardan ve bataklıktan oluşuyor iken toplumun her kesimimden kişinin bir araya gelmesi ve ülkeyi bataklıktan kurtarma çabaları kitap içerisinde işlenmektedir.

bütün bu dezavantajları bertaraf edip bir de dünyanın en zengin ülkelerinden biri haline gelmesinde en önemli faktör iyi bir eğitime sahip olmaları. kitapta, eğitimle ilgili bir cümle var ki konuya tam anlamıyla ışık tutuyor.

" elimizden eğitimi alırsanız, mayasız hamur gibi çökeriz. " diyorlar. finlandiya'da eğitime bu denli önem veriliyor. dolayısıyla dünyadaki en iyi eğitim- ekonomi ve mutluluk sıralamasında bu halk ilk sıralarda. bunlar birbiriyle doğrudan ilişik süreçler.

finlandiya'nın bu başarısında ders almalıyız. bir milletin kaderi ancak iyi bir eğitimle değişir.

akıl ve bilimin ışığında...değişir mi, değişir.

17.11.2023 14:15
  1. sarımsaklı yoğurt

    yoğurdun can dostu, lezzet iksiridir. kokusu çıkmasa sarımsak adlı ortağın ,ilaç gibidir birliktelikleri.

     
  2. kantaron yağı

    epey oluyor, sanırım beş yıl kadar önceydi. kazara kolumu yakmıştım. birçok ilaç kullanmış, fayda görmemiştim. ziyaretime gelen iş arkadaşıma acımı anlatım. kolumu da görünce dayanamamış hemen ertesi gün hiç üşenmeden annesinin yaptığı sarı kantaron yağını -sağolsun- alıp getirmişti. kullandım, bayağı iyi geldiğini anımsıyorum.

    ali.mühendis'in hatırlamaya çalıştığı 'sarı kantaron' rolü ise bir TRT dizisi olan masumlar apartmanında geçer. dizide sarı kantaron; başrollerden, evin oğlu olan han'ın eşine, yani evin gelinine, gelini çekemeyen görümcesi safiye tarafından takılan lakaptır.

     
  3. kolları altın bilezik dolu kadın

    altını seven ve evine güveni olmadığından, koluna takarak gezdiren ve kendini birçok açıdan riske atan kadındır.

    kolundakiler çakma, imitasyon da olabilir , belki gerçek altın bile değildir.

    bir diğer ihtimal o kadın ( ayrıntı yazılmadığına göre ) gelin olabilir. altınlar düğüne gelen zengin konuklar, eş dost, hısım akraba tarafından takılmış da olabilir.

    başka bir ihtimal ise kadının eşi kuyumcu olması. olmaz ya faraza tanıtım amaçlı o bilezikleri takmış, takıştırmıştır. :)

     
  4. zırnık koklatmamak

    kimyada "zırnık" arsenik elementine karşılık geliyor.

    zırnığın ikinci anlamı ise herhangi bir şeyin en önemsiz, işe yaramaz en küçük parçası.

    zırnık koklatmamak, bir menfaatten faydalanmak isteyene hiçbir şey verilmeyeceğini anlatır deyimdir. 'hiçbir şey' kelimesiyle anlatılmak istenen ise zırnığa karşılık gelmekte ve o menfaate konu şey, her ne ise onun kokusundan bile faydalandırılmayacağını anlatır.

    bir de zırnık otu var, konumuzla alakasız sanırım. - gülücük -

     
  5. mutlu görünmeye çalışmak

    maskeyle gezmek gibi bir şey. çevremizde bunu sosyal bir gereklilik olarak addedenler bile var.

    iyi de neden insanlar olduğu gibi görünmezler de maskeye mecbur olurlar? diye düşündüren başlık.

    bunun elbette birçok sebebi var ancak yazmakla bitmez.