Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

kabare

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,406 entry 145 konu hiç puanı yok
24.11.2023 11:12 son işlem tarihi takip etme takip et

Aynı nikte senelerce sabit kalan insan

ulsgkc, tanıma uyan kişi olarak, yolcu listesinde ilk sırada olmak isterim .

diğerleri sıraya geç/s/in lütfen... :)

15.11.2023 11:57
  1. yakın zamanda maskeden kurtulmak

    "özgürce nefes alacağımız günleri özledik. maske, yakın zamanda hayatımızdan çıkmış olacak.covıd-19 aşı çalışmalarında büyük ilerlemeler var. sonucu bekleyelim. evimizin dışında, başkalarıyla olduğumuz her yerde maskemizi kuralına uygun şekilde takalım. sabrınız için: sağ olun."

    yalnız aynı haber tek bir aşının yeterli olmayabileceğini, ziyadesiyle destekleyici başka aşılara da ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. maskesiz olmuyor fakat maskeyle de yorulduk.

     
  2. yakın zamanda maskeden kurtulmak

    " sağlık bakanı fahrettin koca sosyal medyadan yaptığı açıklamada dikkat çeken uyarılarda bulundu. maskenin yakın zamanda hayatımızdan çıkacağını söyledi."

    ve içimizi karartan covid-19 hayatımıza girdiğinden bugüne işittiğim, okuduğum en güzel mesaj. azcık da olsa içimizi rahatlattı. insanlık alemi olarak bıktık maskeli balodan. bu süreçte, ulusça rahatça ve derin bir nefes almanın hazzının hiçbir şeyde olmadığını tesbit/test ettik.

     
  3. enstriman çalabilmek

    naçizane yeteneklerimdendir. ancak "bir enstrümanla müzik icra edilirken nasıl dinlenir? " kültürü maalesef yok çevremizde. hala ilkel bakışlarla karşılaşabiliyor icracı. sanatçıya saygı duyulmuyor hala. dolayısıyla böyle bir yeteneğinin, birikiminin olması çok da alkışlanan bir özellik, başarı, güzellik değil. o nedenle içimizden geçirip durduğumuz notalar, ezgiler bir bilinmezi beklemekteler...

    dipnot. köy enstitülerinde her öğrencinin en az bir enstrüman çalma zorunluluğu olduğunu ( mandolin, keman, gitar, flüt veya piyano gibi )okumuştum.ne güzelmiş. sanata nasıl da önem veriliyormuş vaktiyle.

    "bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir. bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. uçamayanlar ise tavuk olurlar. tavuk toplum, önüne atılan bir avuç yemi gagalarken, arkadan yumurtalarının alındığının farkında bile olmaz.? der; charles darwin.

     
  4. nikol peşinyan

    hakobyan yaptığı açıklamada, "13 kadın ile birlikte kadın birlikleri oluşturup eğitimlere başlıyoruz. ardından da cepheye gideceğiz. vatanımızı düşmana teslim edemeyiz" dedi.

    anna hakopyan, nikol'ün eşi. yaklaşık bir buçuk ay evvel ınstagram paylaşımında bunları söylemişti.

    ve basını peşine takıp kamuflaj giysiler giyip, silahını kuşanarak gittiği cepheden demeçler ve birbirinden süslü kareler vermişti kendileri.

    konunun bizim basında yansıması ise şöyle olmuştu; " azerbaycan ordusunun, işgal altındaki topraklarını kurtarmak amacıyla 27 eylül'de başlattığı operasyonda ağır kayıplar vermesinin ardından terör örgütü pkk ile iş birliğini artıran ermenistan'da kadınlar da savaşmak için cepheye gidiyor."

    şimdilerde ise nikol-anna ikilisi canlarını kurtarma derdine düştüler.

    savaş bitti gibi görünse de şimdilik durumlar karışık. merakla konuyu takibe devam.

    tanrı yıllarca ermeni mezalimine maruz bırakılan kardeş azerbaycan türk halkını korusun, ordusunu daim muzaffer eylesin.

     
  5. sayı küsüratlı olursa attığın belli olmaz

    neden böyle gereksiz, aldatıcı üstelik hileli bir sohbetin içerisinde olunacağının anlaşılamadığı durum.

    ilginç. yalancı çoban masalını çağrıştırdı biraz. zira hiçbir yalan sonsuza dek sürmez. masalın sonunda;

    "çoban yaptığı hatanın farkına varmış fakat iş işten geçmiş, hem köylülerin iyi niyetini hem de sürüsünü kaybetmiş." ibretlik cümlesi kurulmuştur.

    insanlarımızın % 72,5'inin buna kanması iddiası hususu ise bunların oldukça saf veya -başka bir bakış açısına göre- iyi niyetli olduğunu gösterir. üzülmeli miyiz, bilemedim doğrusu.