Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
sofestaiBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
iddiacısının Türkçe konusundaki bilgi ve uygulama fakirliğini işaret eden teori.
dil canlı bir organizma gibidir ve sahip olduğu toplumun etkileşimde bulunduğu kültürlerden aldığı yeni sözcükler, türetilen kavramlar ve zamanla ortaya çıkan yeniliklerle büyür ve gelimini devam ettirir.
Türkçe'nin fakir bir dil olduğu iddiası bin yıl önceki orta asya steplerindeki atalarımızın kullandığı kelimelerin şuan günlük yaşam içindeki oranına bakılarak yapılan kıyasla ileri sürülüyor diye düşünüyorum.
oysa kadim bir kavim ve bir imparatorluk tarihine sahip olup pek çok uygarlıkla etkileşimde bulunmuş ve şuan birbirimizi anlamamıza imkan sağlayan bu dil, sürekli gelişerek değişmiştir. dilimizde Farsçadan, Arapçadan, Yunancadan, Latinceden, İngilizceden, Fransızcadan vs. geçmiş pek çok sözcük olabilir, vardır ve bu durum doğaldır. aynen yukarıdaki entrilerde örneklenen diğer uygarlıkların dillerinin ari olmadığı gibi... yabancı kökenli sözcükler dilimize geçerek günlük yaşantımızın parçası haline geldikleri anda Türkçeleşmiş ve bizim olmuşlardır.
bu konuda benim naçizane görüşüm kısaca bu minvaldedir ve bir Türkçe aşığının öznel değerlendirmeleridir.
Ancak ilgililerine konuyla ilgili Nihat Sami Banarlı'nın Türkçe'nin Sırları eserini de önermek isterim.
1. | Venn | |
2. | med-czr | |
3. | İnsallahmemurum |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |