Türkiye'nin memur portalı

her zaman aynı sonuca ulaşılması güç hayatın parabollerinden biri.

Ankara'ya TBMM tarafından verilen unvan. nasıl ki Antep'in Gazi'si, Urfa'nın Şanlı'sı, Bekir'in Diyar'ı var, aynen o şekil bu şekil Ankara'ya da başkent unvanı layık görülmüş.

olmadı mı? olsun bee.. n'olar...

bakkaldan ehliyet alan sürücülerdir. ehliyet teslim töreninde bakkal niyazi amca bunlara hitaben;

"yolların kralı sizsiniz, kural mural hikaye, siz ne derseniz o. hem ayıptır erkek adam sinyal vermez, alır" diyormuş.

Sonucuna bakarak Beşiktaş camiası tarafından da sözlüğümüzün takip edildiğini düşündüren maç. bundan sonra kimse bana sözlük okunmuyor diyemez.

daha geçtiğimiz günlerde "Beşiktaşlılık duruşu" konusuna yazmıştım; bu ölü ozanlar derneğinden bir halt olmaz, 3-0'dan asla maç çeviremezler diye. vay arkadaş, sen yeme içme hemen plan yap, sofis'in ettiği lafı ona susuz yedir tekrardan, olacak şey değil! sinsi bunlar sinsi, kahneemm! (gülücük)

çocukken bizim evde yer gök sarı lacivertti. psikopat fenerli babam farklı takımların adını ansak herhalde evlatlıktan reddederdi bizi. ancak yabancı takımlarla maçların olduğu gün, türk takımının formasının rengi ne olursa olsun bizim için forma kırmızı beyaz Ayyıldız olurdu. bir hafta önceden küfrettiği futbolculara yabancılarla oynarken "oğlum", "aslanım" diye hitap etmeye başlardı.

ben bu kültürde veya holiganlıkta (ne derseniz işte adına) yetişmiş bir insan olarak akşamki maç için beşiktaş'ı tebrik ediyorum. memnun oldum, şampiyonlar liginde başarılarının artmasını temenni ederim.

kıl olduğum sözlerden biri daha... ben de çok kıl kuyruğum galiba, ama bir sorun önce neden diye. şöyle anlatayım efenim;

henüz çömez memurken bir amirim kullanırdı bu lafı. "çocuklar kartallar yüksek uçar, zirve yalnızlık demektir" diye kendisinin pozisyonunun güçlüğünü anlatmaya çalışırdı. sanki dayısının sırtında tırmanmamış da kendi kanatlarıyla koltuğa yükselmiş gibi.(!). kamuda etkin ve etkili bir liyakat sistemi var diyen beri gelsin.

sonra gelelim bu kartal hayvanına. yalnız uçuyormuş da n'oluyor, deve gibi gövdesi var ancak kendi beslenmesine yetiyordur avlanmaları. ev mi geçindiriyor sanki, başkasına toplumuna bir hayrı mı var bu nobran yaratığın.

ama kargalar öyle mi? bir defa kuş aleminin en zeki hayvanları olarak kabul edilirler. seslerine takılmayın fazla, bir kanarya değiller tamam. ama eğer koloni oluşturabiliyorlarsa bu örgütlenme özelliklerini gösterir.

ayrıcaa efenim sadece kartallar mı yalnız gezer, gökyüzündeki bağzı yıldızlara ne diyeceksiniz? pardon konumuz onlar değildi, bu kısmı geçelim.

tilkiler evet tilkiler de yalnız dolaşıyor. ben grup halinde kümes basan tilki görmedim. ama kurtlar grup halinde dolaşır ve dünyanın en asil türlerinden kabul edilirler. kurt yürüyüşü, dizilişi diye sistemleri var. onlara ne diyceksiniz?

konu da kafam da dağıldı ama toparlamaya çalışırsam; kartal bir kuştur, ebabil de bir kuştur ancak kanarya'nın ruhu çok daha hoştur efenim.. hadi bakalım uçalım...