Türkiye'nin memur portalı

Tatlısu balığı veya Tatlısu yılanı hayvanlarının özelliklerinden yola çıkılarak türetilmiş olması muhtemel konformist solcuları tanımlayan ifade.

Nasıl ki Tatlısu balıkları bulundukları habitatın dışındaki evreni merak edip bir uğraşı ve mücadele içine girmezler, sadece ortamdan ihtiyaç duydukları besin ve mineralleri almaya bakarlar, ayrıca ortamı paylaştıkları diğer türlerle barışık olma gayreti içerisinde bulunurlar; işte bu Tatlısu solcuları da sorgulamadan itaat eden, etliye sütlüye karışmayan, zoru görünce kaçıp menfaatine geldiği için yanlış gördüğüne de intibak eden, uyum sağlayan kişileri tanımlamak için kullanılmış. misal kapitalist sistemin tüm meyvelerinden faydalanıp marks, lenin edebiyatı yapanlar gibi..

karasal iklimde yaşıyorsan, mevsimlerden şu an olduğu gibi bir dondurucu kışsa, saçların uzun ve ıslaksa kesine yakın bir ihtimalle sinüzit olunacağını belirten ifade.

ama ege ve akdenizde yaşayanlar için doğru olmayabilecek bir önerme.

kürt sözlü edebiyatına ait bir kelimeymiş, bilmiyordum yeni öğrendim. omayraaa'nın anlattığına benzer öyküleri ben de çocukluğumdan hatırlıyorum. tabi biz adına dengbej değil aşık veya ozan adını veriyorduk bu tarz türkülü ezgili hikaye anlatıcılarının.

yani bu tarz diyar diyar dolaşarak aşıklık, kahramanlık öyküleri anlatma işi Anadolu'nun mayasında olan bir hadise.

Çukurova, antep, maraş, malatya yörelerine gidin en güzel örneklerini görebilirsiniz.

çocukken sık sık köyün yaşlılarından, dedemden, sonra babamdan benzer türküleri dinledim.

geçenlerde de arabada giderken cengiz Özkan'dan "bey mayıl" türküsünü duyduğumda çocuklar gibi sevindim. babam söylerdi onu da, insan yaşlandıkça bilinç altına yerleşmiş ezgileri arıyor sanırım.

Türkiye'de siyasi ve popüler tartışmalarda rakibe veya muhataba hakaret etme maksatlı kullanılan ve bit yavrusu anlamına gelen sözcük.

Bu sözcüğün Türkiye gündemine ilk gelmesi ve popüler olması sanırım 90'larda Dyp'li Cavit Çağlar'ın o vakitler Anap'ın başkanı olan mesut Yılmaz'a karşı kullanması ile oldu. Ben o zamanlar çocuktum ama olayı net hatırlıyorum. Babamla kelimenin anlamı üzerine evde geyikler çevirdiğimizi, haber bültenlerinin yavşak kelimesini uzun uzun tartışmaya açtıklarını biliyorum. Sanırım Mesut Yılmaz tazminat da kazandı bu olaydan sonra.

İşte dil böyle bir şey... Dinamik, akışkan, geçişken... Toplumların hafızaları, yaşanmışlıkları yönlendiriyor kelimelerin kaderini de.

Kısacası bu küçük bir hayvanı tanımlayan kelime, bir siyasinin hakaret maksatlı kullanıma başlamasıyla hakaretlerin aranılan öznesi olmaya başlamış.

istatistiklerine bakılırsa emekli olana kadar bir filo uçağı bükebilecek güçteki pilot. ben üstlerinin yerinde olsaydım üçüncü şansı verme konusunda tereddütlerim olurdu.