Türkiye'nin memur portalı

eğer çalışma ve gayret göstermede inat ederek amacına ulaşması konusunda doğru yönlendirmelerde bulunulabilinirse geleceğin başarılı insanlarından olması muhtemel ufaklık.

Newton'un birinci hareket kanunu olarak adlandırılan eylemsizlik yasasında anlatılan durum.

kişisel zevklerin doğumla birlikte gelen karakteristik özellikler olduğunu çocuklarımın hayatlarıyla ilgili yaptığım tarifi imkansız zevkli gözlemlerimle anladım.

arkadaşlarla sohbetlerimizde de karşılaştırma yapıyoruz zaman zaman.

kesinlikle inanıyorum ki insanoğlunun ruhunun uyum sağladığı ve hoşlandığı renkler var.

bazı astrologlar ise bunları burçlarına bağlıyor, şu burcun uğurlu rengi şudur tarzında öngörülerde bulunuyorlar.

yani renkler sadece toplumsal kabuller ve yönlendirmeler ile değil bence kişisel beğenilerle şekilleniyor.

toplumsal baskı ise kız çocuklarından çok erkekleri hedefliyor bu konuda; kıza benzemek, onunla aynı renklerde giyinmek, hele öyle böyle olur korkusu o denli yoğun ki hemen küçükken dışlanıp kırılıyor bu tarz beğeniler.

erkek çocuklar için ağır dalga konusu ve aşağılama nedeni sayılıyor pembe veya türevi renkleri giymek.

kız çocuklar ise daha özgür renkleri kullanmada. mavi veya siyah giyecek olsalar en fazla erkek Fatma olmakla suçlanıyor ki bu da çoğu yöremizde yergi değil övgü ifadesi olarak geçiyor.

neyse uzattım yine, tanım da gireyim tamamlansın entrimiz;

benim de içerisinde yer aldığım gruba mensup; pembe, lila, eflatun, açık ve alıcı renkler seven kadınlara göre daha karanlık, hüzünlü bi yönleri olduğunu düşündüğüm kişiler...

"Gül yüzlüm gül destim" türküsünün son bölümünde bulunan iki mısralık vurucu ifade.

sözlerin kime ait olduğuna dair -pek çok konuda olduğu gibi- internette çokca bilgi kirliliği var.

Aşık Veysel diyenler de var, Mahzuni Şerif de... Hatta Hüseyin Karakuş ismi de geçiyor pek çok yerde. Bense bu tarz çarpıcı sözlerin halkın irfanından süzülerek gelen anonim ifadeler olduğunu düşünürüm.

Muhatap için hayli ağır, yaralayıcı bir cümle. Ancak asıl ızdırap duyanın anlaşılma sıkıntısı ve bıkkınlığı içerisindeki sözü söyleyen kişi olduğu anlaşılıyor. Anlam ne kadar ağır ve acı verici ise de ifade ediliş tarzı o denli naif ve kibardır...

melalden anlamayan nesle aşina olmak istemeyen ve karşısındakinin kendisini anlama ihtimalinin olmadığını müşahede eden kişinin nüktedan sözleridir bunlar.

kırılma, gücenme seni severim ama benim sözlerim sana erişmez demektir.

allianz sigorta reklam müziğiyle tanıdığım şarkıcı.

müzik çok tanıdık geliyor ama tınılarda bir farklılık var diyordum içimden.

meğerse İbo'nun "haydi söyle" şarkısını yeniden kendince yorumlamış, güzel de yapmış.