Türkiye'nin memur portalı

polemik yaratmış bir yazar şeysinin gülümsemesiyle cevabı karşılayan entry.(gülümseme)

soru örneklerinden paylaşırsanız memnun olurum ayrıca, ben sırf meraktan sordum o soruyu. sözelcilere has bir konu mu bu sözel mantık? ve şirketler gerçekten önemsiyorlar mı bu beceriyi?

tanım: hakkında aslında pek bilgim olmayan ama merakımı celbeden konu.

şimdi bu konuya tek kelimeyle çikolata diye yanıt yazacaktım ama İdal'in üç noktalı uyarılarından alırım korkusuysa ayrıntılı mutluluk karalamaya karar verdim.

yedikten sonra hormonlarım halaya mı duruyorlar yoksa kafayı çekip boş boş sırıtıyorlar mı bilemiyorum ama çikolata ve tatlının pozitif bir etkisi olduğu aşikar.

ayrıca yazarken de mutlu oluyorum ben. bedava terapi... bir psikiyatriste gidip seansına 300-400 lira vermekten kurtardığı için de ekonomik. dolayısıyla çifte mutluluk....

sonra yürümek. ama yalnız ve mümkünse hafif rüzgar olacak...manzara eşlik ederse tadından yenmez. o vakitler kendimle konuşup, iç meselelerimi halledebiliyorum.

arkadaş sohbetleri...ama öyle laf olsun diye konuştuğun, seni tanımayan ve dolayısıyla anlamayan insanlarla değil. yıllanmış dostlukların o teklifsiz ve rahat atmosferiyle yapılan muhabbetler de mutluluk verir.

kitap okumak, kafamdaki işleri neticelendirmek, yemek yapmak, alışverişe çıkmak, çocuklarla konuşmak, birini mutlu etmek... oo düşündükçe ne çok vesileyle mutlu olabildiğimi anlıyorum.

aslına bakarsanız mutluluk veren şey insanın iç huzuru, onu sağladıysanız mesele yok. sabah kafanıza rüzgarın uçurduğu bir yaprak bile verebilir size bu hissi.

benim de ne çok şeyim varmış, vay kirli çıkı ben vay! (gülümseme)

"sözelcilerde mantık var mıdır?" sorusunu akla getiren, zeka geliştirici soru tiplerini içeren mantık türü...

en sinir olduğum soru tiplerinden biridir. Belirli bir cevabı olmadığı için cevabın tatmin edici bulunması soruyu soranın insafına kalmıştır. Şimdi bu tip sorularla "eleştirel düşünme, analiz etme, farklı bakış açıları saptama " vs. cart curt avantajlarından bahsedebilirsiniz. Ancak ben kendi toplumumuzda yapılan sınavlarda sorulan bu sorular için pek olumlu bakamıyorum ve soran açısından art niyet arıyorum. Neden derseniz; biz kafamızda şablonsuz hareket edemeyen bir millet olduğumuz ve genellikle soruyu sormadan oluşturduğumuz kendi doğrularımız doğrultusunda cevapları arayacağımız için, verilen farklı cevapların haksızlığa uğrayacağını düşünüyorum. Genellikle uçuk fikirler olarak yorumlanıp hayat hakkı tanınmayan projelerin dünyanın farklı ülkelerinde havada kapıldığına şahit oluyoruz zaman zaman.

yani açık ol anacım; sen bana şimdi a'yı mı soruyorsun, yoksa b'yi mi? ya da anlatacağım hikayenin gerçekten ilgini çekeceğinden emin misin? sorularının ucunu sağlam bir yere bağla çünkü zaman değerli, kendi kafandaki iplerin ucunu yakalamakla uğraştırma beni.

kışın pişirilen kuru fasulye, nohut yemeklerinin can yoldaşıdır.