Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sofestai

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,366 entry 149 konu hiç puanı yok
13.04.2018 09:48 son işlem tarihi takip etme takip et

araba gürültülerinin kuş seslerini bastırması

metropollerde olağan durumdur.

çığlığını duyuramayan kuşların göç etmek istemelerine şaşmamalı.

12.04.2018 15:43
  1. duvar yazıları

    Graffiti deniyor sanırım adına. Duvarlara gelişigüzel o anlık duyguların, düşüncelerin, isyanların şekil, yazı ve resimle aktarılması olayı...

    Benim bildiğim ve şimdiye kadar şahit olduklarım yazılan çizilenlerin genelde özlü ve sade olduğu yönünde. Az kelime ve şekille vurucu anlam yakalanmaya çalışılıyor. Bu yönüyle de ben onu bir sanat ve yetenek işi olarak kabul ediyorum.

    Her gün yolumun üzerinde bulunan bu tarz yazı ve resimlerin uygulandığı bir duvarın önünden geçiyorum. Gençlerin dünyalarını anlamak ve onların esprili ifadelerini görmek hoşuma da gidiyor. Yalnız son günlerde biri var ki beni benden alıyor okudukça. Duvarı bir defter sayfası gibi kullanıp düzgün el yazısıyla adeta mektup yazıyor. Noktalama işaretleri, harflerin boyu, sayfa sonu hizaları bile titizlikle hesaplanmış. Okudukça gülümsüyorum, saflığını mı seveyim, gayretini mi, bilemedim... Umarım yazdığı kız da sever onu. (gülücük)

     
  2. çebiş

    tanımdakinin tam tersi benim köyümde dişi keçiler için kullanılan isim. erkek keçilere teke adı verilirdi.

     
  3. harcama yetkisi

    paşa gönlümün kendime tanıdığı hak. neyse ki yetkilerimi abartmıyorum.

     
  4. bileğinizi buraya sürün

    aklıma fukara üniversite öğrencilik yıllarımızı getiren talimat.

    öğrenci yurdunda kozmetik satan kızlar olurdu. hem kendi makyaj malzemelerini bedavaya getirmek hem de ek gelir elde etmek için. bunlar da ikiye ayrılırdı; avoncular ve oriflameciler...

    her ay yayınlanan yeni katalogla beraber indirimli ürünler ve konuda bahsedilen talimatın olduğu kokulu sayfalar değişirdi. sayfa yerine bileğimizin sürülmesi istenirdi çünkü o kadar testten sonra yırtılma, dağılma olasılığı yüksekti.

    kızlar için bu ucuz ve kalitesiz ürünler büyük eğlenceydi. rujlar ellerde dolaşır, kalemler, eyelinerlar arkadaşlar tarafından sürülerek birbirimizi adeta prenses balosuna hazırlardık.

    şimdi düşünüyorum da o ağır kokulara nasıl dayanmışım, birbirimizin kullandığı makyaj malzemesinden tiksinmeden nasıl defalarca kullanmışız, hayret ediyorum. gençlik... herhalde tek açıklaması bu olurdu.

    şimdilerde de arada işyerinde sekreter kızlarda görüyorum benzer katalogları. ama artık içimden bırak bileğimi sürmeyi bakma hevesi bile geçmiyor.

     
  5. off line

    sevgilisi çevrim dışı olan ergen gencimizin iç çekiş ifadesidir.

    yalnız yazıldığı gibi okunmaz. okunuşu için bakınız; "ooof layn of!"