Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sofestai

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,366 entry 149 konu hiç puanı yok
13.04.2018 09:48 son işlem tarihi takip etme takip et

miraç kandili

Müslümanlar için kutsal kabul edilen, değerli zaman dilimlerinden biri.

Miraç; Mekke döneminde risaletin zor günlerinde peygamber efendimizin bir gece mescidi haramdan mescidi aksa'ya oradan da semaya yaptığı ve yüce yaradan'ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa ettiği hikmet yüklü yolculuğa verilen isimdir.

inananların kandili kutlu olsun. rabbim güzelliklere vesile kılsın.

13.04.2018 09:42
  1. valla

    konuşanın sözlerinin inandırıcılığını artırmak amacıyla söylediği yemin sözü.

    can sıkıcıdır. bana kalırsa söz ağzından çıkan kişinin namusu olmalı ve bu tarz ifadelerle kuvvetlendirilme ihtiyacı duyulmaması gerekir.

    ancak kişilik erozyonlarımız o denli kanıksanmış ki artık her cümlenin başına bu kelimeyi getirmesek eksiklik duyacağız neredeyse.

    çocuklarım kullanınca hemen uyarıyorum onları. çünkü yalancılığın kılıfı gibi geliyor bana bu söz.

    onun da nedeni bilinç altıma yerleşmiş bir olay. henüz 4-5 yaşlarındayım. köyde dedemin koyun sürüsü bir kadının evinin önünden geçerken kadın koyunlardan birini yakalayıp sahipleniyor. ancak koyun kapattığı ağıldan bir fırsatını bulup kaçınca doğruca dedemin evine, kendi ağılına geliyor, kadın da peşinden tabii.

    diyor dedeme "bu koyun benim, hem vallaha hem billaha."

    ben de karşılarında oturup konuşmayı dinliyorum çocuk kafamla.

    dedem diyor ki "nasıl senin olur, koyunun üzerinde benim sürdüğüm boya var (o dönemde herkes sürüsü belli olsun diye farklı renk boyalarla işaret koyarlardı), hem de hayvan ezberlemiş ylu doğruca benim evime geldi."

    kadın öyle yeminler ediyor ki, evi, barkı derken en son çocukları üzerine de edince dedem tamam diyor. benimse de hayvan senin olsun. çünkü hiçbir şey için çocukları üzerine yemin etmeye değmez.

    kadın koyunumuzu alıp gidince dedeme sordum. "dede bizim değil miydi o koyun?" diye. rahmetli dedi ki; "benim yüzlerce de hayvanım olsa her birini alnının sakarından yürürken bacağının sekişinden tanırım, çünkü severim onları. ama yemin büyük, onun adına korktum verdim koyunu yavrum."

     
  2. konut satışlarının artması

    "dünyada mekan ahirette iman" diyen türk insanının son yıllarda istifleme merakının son enstrümanı olarak kullandığı konuta ilgisi neticesi oluşan durum.

    sırf çoluk çocuğa miras bırakayım diye 2., 3. ev için senelerce kredi ödüyorlar.

    eğitime, tatile, sinema, tiyatro veya yaşadığını anlamaya dönük herhangi bir faaliyete verilen parayı fuzuli sayarlar ancak iş ve ev arasındaki monoton bir hayatta alınmış fazladan bir gayrimenkulü kazanç olarak değerlendirirler.

    evet konut satışları artıyor, benim de gözlemim o yönde. ancak bunların çok azı bana kalırsa gerçek ihtiyacı karşılamaya yönelik gerçekleşiyor.

     
  3. dengeci

    sözlüğe neden küstüğü muamma olan, farklı bir renk olarak sözlükte yazmaya devam etmesi hiç yazmamasına tercih edilebilecek yazardır.

     
  4. tacizcisini görme korkusundan kalp krizi geçiren çocuk

    küçücük bir meleğin kalbinin durmasına neden olan o alçak canavarın da, onların rahatça ve küstahça varlığını sürdürmesine imkan sağlayan sistem ve savunucularının da, tacize arka çıkan veya sessiz kalanların da Allah belasını versin dediğim haber.

    idam gelecekse bu tür yaratıklar için gelmeli.

     
  5. toplu taşımada uyurken gaz çıkaran insanlar

    kış soğukları başladı başlayalı beni ciddi şekilde irrite eden toplumsal alışkanlığımızın uygulayıcıları...

    dışarısının soğuğuyla gazlanan insanımız, otobüste ayaklarına doğru ılık ılık üfüren kaloriferin etkisiyle önce uyku moduna geçiyor, ardından horultuları arasında havaya kendi esansını salmaya başlıyor.

    yazıktır, biz de insan evladıyız yau!..