Türkiye'nin memur portalı

aşina olmadığımız insan türü... herkes de leb demeden lebeniyeyi anlıyor zaten. belki de asıl sorun bu. yani fazla anlamak, anladığını düşünmek, gelişmenin önünü tıkıyor. kısırlığımızı kabullensek tedaviye başlayacağız çünkü ama yok, ülkede herkes cem yılmaz. gülmeyen suçlu...

yabancı arkadaşın da İngilizce anadiline veya resmi diline sahip olmayan, muhtemelen bir üçüncü dünya vatandaşı olması halinde gayet mümkün bir olasılık.

tarzanca'nın da bir romantizmi var bi yerde. dil anlaşılamayınca gözlerin manası üzerine derin psikolojik tahliller mi dersiniz, mimikler ve ellerin hareketlerini çözmeye çalışırken "hey allahım özenip de yaratmış tütütü" açılımları mı dersiniz, daha pek çok flu ortamlara olanak verir. dahası Türkiye'de inşaat işçisi olan cengaver gencimizi Burkina Faso veya Fildişi Sahili jet sosyetesi güzeliyle manita yapar. sanırım... çok mu uçtum ne!? (gülücük)

Canan Karatay'ın destekleyeceğini umduğum teori. Ne kadar az kilo o kadar çok bagaj. iyiymiş...

siyah beyaz tek kanallı dönemde evimizin ilk televizyonunun markası. az vurmadık kafasına, biraz kalındı ama sağlamdı kerata...

futbol bir dans türüdür diyenlere argüman olabilecek bir hareket.

bale gibi; hoop bir ki bir ki ayaklar değişsin... (tebessüm)