Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

sofestai

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,366 entry 149 konu hiç puanı yok
13.04.2018 09:48 son işlem tarihi takip etme takip et

detaylı bilgi için

sormirim ula sormirim denilesi...

12.04.2018 15:53
  1. Ben buradayım

    kendi kendine "korkma yanındayım" anlamında özgüven verme amaçlı kullanılan monolog sözü.

     
  2. kavuşamamak

    rahmetli dedemin deyimiyle; seversin kavuşamazsan aşk olur, kavuşursan vuslat...

     
  3. günlük toplam entry sayısının 1 olması

    sayılan şeyin çabuk tükenmesi olayıdır.

    istatistik tutmak yerine istatistik oluşturmaya çalışsak mesela, hesap etmeden içinden geldiği gibi yazsak, toplamın kendiliğinden artışa geçtiği görülebilecektir.

    bazen pencereden parka bakıp boş olduğunu gören çocukların dışarı çıkıp oynayası gelmez. ancak biri çıksa kendi kendine oynasa düşünmeden yalnızlığını, onun aurası dolduracaktır parkı. aynen onun gibi, yazmak içinden geldiği gibi olmalı, istatistiksel hesaplar için değil.

     
  4. Çocukların acımasız olabildiklerini görmenin verdiği hayret

    canlıların en acımasızı insanın yavruları söz konusu olduğu için hayretle karşılanacak bir hayret.

    çocuklar insanın nüveleri gibidir ve bir tohum gibi tüm duyguları içlerinde barındırırlar. insanoğluna bahşedilen tüm duyguları yalansız, dolaysız yaşarlar. kötü olan onlarda bu duyguların olması değil -zira bu acımasızlık duygusu savaşlar veya tehlikeli durumlar için gereklidir.-iyi insan olmanın öğretilememiş olmasıdır.

    evet bu konuda nargileventolin adlı yazarın yazdıklarına tamamen katılıyorum ben de, suçlu olan çocuk değil ona iyi insan olmayı aşılayamayan, bunun çabasına girmeyen anne babadır.

     
  5. Okuma alışkanlığı kazanasın diye

    kendisi okuma alışkanlığına sahip olmayan ancak çocuğunun okumasını isteyen eski ebeveynlerde olan sevimli bir duygu.

    babam bir gün bir sürü ansiklopediyle çıkagelmişti eve de annem şaşkınlıktan küçük dilini yutuverecekti görünce. "Bari demişti tencere takımı alsaydın, napacaz bu kadar kitabı?:)"

    zavallı babam, mahcup mahcup kafasını kaşımış; "çocuklar okusun diye aldım hanım" demişti.

    okuduk, okuduk, sağolasın can babam. ilk oyun arkadaşlarımızdı o kalın siyah ansiklopediler. bilgisayar, tablet olmayınca dünyayı onlardan öğrendik sayende.

    şimdi imkanlar geniş, çocuklar için yazılmış dünya dolusu kitaplar, dergiler, kaynaklar var. ancak ben yine de çocukların anne babanın yönlendirmesiyle bilinçlenmesi, sadece onun çizdiği çizgiyi takip etmesini doğru bulmuyorum. zararlı yayınları eleyelim amenna. ancak biraz da çocuklara, onların merakına danışılmalı ne okumak istedikleri. aksi taktirde içindeki okuma hevesini doğmadan öldürmek de mümkün.

    bizim ebeveynlerimiz okuma hevesini ateşledi belki ancak onun devamını getiren kendi zevklerimiz, meraklarımız oldu. bırakalım çocuklarımız da kendi kimliğini oluşturabilsinler.