Türkiye'nin memur portalı

amcamın asker olduğu, abimin aşık olduğu yıllardı... oy onlar ne kıroluklarmış aman Allahım, dizi tadında yaşamışız.

bir de neden arabesk dinliyormuşum, seviyormuşum! beynimiz yıkanmış sabi sübyanken, beynimiz..! pürü pak şiirler, ağdalı sözler işgal etmiş ta ezelden. işte bu kasetler de o zamanki eğitim materyallerinden.

tanım: kaybolan ancak etkisi devam eden yıllar...

hayatımda bir tek kazak ördüm, o da hamileyken kendi çocuğum içindi. bir daha da örmeyi düşünmem, o kafaya tekrar gelebilmem imkansız. zevk değil çile olmuştu benim için örgü yapmak.

mustafa sandal'ın şarkısında geçen sözler çok romantik, ancak her kız örmeyi bilmiyor maalesef. olsun dert değil, kazak öremeyenler de sevgililerinin başlarına çorap örsün. (gülümseme)

tanım: toplumumuzda becerikli kızların makbul olduğunu anlatan cümle.

söz konusu olan insanın evladı olunca, kendisine benzetilen yamukluklardan, uyuzluklardan da keyif alınıyor.

hani dilinle söylensen de kalben gülümsüyorsun.

misal;

"ay bu çocuk da bu inadı kimden aldı bilmem..! derken topluma,

iç ses: yaw amma da bana benziyor kerata diye gülümser.

tanım: benzerinde kendini beğenme ifadesi..

güzel bir hedef, muvaffakiyet diliyorum yazar arkadaşa...

ben kendi adıma öğrendiklerimi unutmaya çalışıyorum diyebilirim.

"hem yorum yapmak için bilmek şart mı allasen? futbol yorumcuları anlamadan bir program için benim maaşımın beş katını alıyorlarsa ben de bedavadan işkembe-i kübradan sallarım burada."

diyebilirdim ama yok o şekil düşünmüyorum aslında.

yorum yapanlardan birini erkek kardeşime benzetiyorum, arada okuyorum yazdıklarını takımları da aynı üstelik.

brezilya üçüncü ligini, çin'in amatör takım oyuncularına varıncaya kadar bence gereksiz bütün bilgilere haiz müstesna futbol adamı kardeşim gibi olmak istemem açıkçası.

maçtan önceki günlerde futbolcuların özel yaşam sıkıntılarına kadar takip ediyor adam yahu, magazin programlarının atası neden Televole anlıyor insan onu görünce.

neyse, sayın sözlük yazarımızı zaman zaman o sanarak içimden seslenmek geliyor;

"Oğlum Burak, bu işleri bırak" diye...

(gülümseme)

hayvanlarla insanların aynı çeşmeden faydalanıp su içebildikleri mekan. aynı zamanda sulama amacıyla da kullanılabilir. ben genelde dövüş arenası olarak kullanmıştım. köyün kızlarından birkaçını içine gömmüşlüğüm var. neymiş onların babaları benim babamı dövermiş, hadi ordan..! çeşmenin dili olsa da konuşsa, az musibet değilmişim ben de. (gülücük)