Türkiye'nin memur portalı

bunlar yazın sahilleri dolduran suriyeli kardeşlerimizdir.kışın da taksimde halay çekerek yılbaşını kutlamaları,bayrak açmaları,"özgür suriye" sloganları atmaları beni şaşırtmamıştır.

"bu suriyeli kardeşlerimizden biri taksim'deki kutlamada iki kadını taciz etmiş."bu haber üzücüdür.sinir bozucudur.şimdi bazıları öyle bir yerde kadınların ne işi varmış derse,suçu tacizcide değil de kadınlarda ararsa o da kardeşimizdir.herkes kardeşimiz...

renk renk çiçekler dedik,farklı seslerin ahengi dedik,iyi yıllar dedik... ama boşa dedik.buradaki entrylerden ve de bu günkü bazı başlık altındaki entrylerden sonra boşa yazdığımı düşündüren başlık.malesef bizler ayrıştırılmışızda benim haberim yokmuş.yazık...

bünyesinde renk renk çiçekler barındıran,bunları derleyen bir arada tutan;farklı farklı seslerinden maestro gibi başarılı bir orkestra oluşturan sözlüğün,yeni bir yıla girerken iyi yıllar dileklerimizi sunmak için orkestrasını ve maestrosunu görmek istediğimiz başlık.

sağlıklı,huzurlu,başarılı,mutlu,umutlu sevdiklerinizle güzel bir yıl geçirmeniz dileğiyle...

İyi yıllar sözlük.

Mermurlar sözlük yazarlarının cuma akşamından başlayarak pazartesi sabahına kadar sözlüğe fazla girmeyip tatil yapması.

iki aydır sizlerle birlikteliğim sırasında hafta sonu gözlemlediğim olay.halbuki hafta sonları insanın kendine ayıracak zamanı daha çok olmasına rağmen yazarlarımız her ne hikmetse yoğun olan hafta içlerindeki günlerde daha fazla entry paylaşıyorlar.bu durum aklıma şu soruyu getirdi.acaba benim bilmeyip sizin bildiğiniz bir kural mı var? yani sözlük memurlar sözlük ya buradaki görevimizde memur düzenine göre sadece hafta içini mi kapsıyor.bunu bileyimde ona göre enty gireyim.hafta sonu yazıpta düzeni bozmayayım.(gülücük)

Uçağı, yanında biri olmadan ilk kez tecrübe etmek. 8 yıl önce benimde böyle bir tecrübem olmuştu.yurt dışına 3 saatlik bir uçuştu.korkudan içimde uçuş uçuştu.-biraz yükseklik korkum varda.-uçak havalandıktan sonra kendimi otobüste gider gibi düşündüm.arada aklım aşağıdaki boşluğa kaysada düşüncemi başka şeylere yönlendirdim.zaten uçuşun 20.dk'sından sonra hostun içecek ve yiyecek servisi için gelip ingilizce konuşması ve benim kötü olan ingilizcemle onu anlayıp cevap verme mücadelem sonrası "şu dili iyice neden öğrenmedim"diye hayıflanmalarımla

yükseklik korkusu falan kalmadı.çünkü başka bir korku ağır bastı.-o andan itibaren vizedeki görevliyle nasıl anlaşacağım kaygısı beni sarmıştı.-