Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Blue bells

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

893 entry 20 konu hiç puanı yok
30.10.2019 21:24 son işlem tarihi takip etme takip et

mezbaha görevliliğinden daire başkanlığına kadar yükselen kişi

doğru ya da yalan haber.bu yükseliş az bile daha da yükselebilir.

23.10.2019 18:12
  1. çalışan kadınla evlenmek vs çalışmayan kadınla evlenmek

    tercih meselesidir dediğim başlık.gerçi günümüz şartlarında erkeklerin bu tercihlerini çalışandan yana kullandığını görüyorum.çalışmayan bir kadınla evlense bile bir süre sonra kadın uygun bir iş olursa çalışma mecburiyetinde olabiliyor.keşke hayat şartları bu kadar zor olmasa da kadınlar çalışmaya mecbur kalmasa,canı isterse çalışsa.fabrikalarda vardiyalı ya da 12 saat ağır şartlarda çalışmak zorunda kalmasalar.-tanıdığım bir kadın 12 saat hiç oturmadan çalıştığını ve bunun karşılığında asgari ücretin bile tamamını alamadığını söylemişti.gerçi bunu sadece kadın olarak düşünmemek gerekir aynı şartlarda bir erkekte olsa böyle çalışma şartları insanlık dışı.-konu biraz dağıldı.-

     
  2. 6284 sayılı kanun

    ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için 2012 yılında yürürlüğe giren kanun.bildiğim kadarıyla mağdur olan kadın öncelikle karakola şikayet eder. burası cumhuriyet savcılığına yönlendirir ya da kadın direk cumhuriyet savcılığına ya da aile mahkemesine şikayet edebilir.cumhuriyet savcısı mağdur kadının beyanı üzerine dosyayı aile mahkemesine yollar.aile mahkemesi uzaklaştırma kararı alırsa bunu eşe en kısa sürede tebliğ eder. uzaklaştırma kararı 6 aydan fazla olamaz.uzaklaştırma kararında eş,kadının ikamet ettiği yere yaklaşırsa,telefonla, mesajla iletişim kurmaya çalırsa, takip, tehdit,hakaret ederse bu gibi hareketlerle koruma tedbir kararına uymamış olur. mağdur kadın eşinin tedbir kararına uymaması gerekçesiyle aile mahkemesine şikayette bulunur.aile mahkemesi eş hakkında tedbir kararına uymaması sebebiyle dava açar.mahkemeye kadar görevli bir polis tarafından kadının ikamet ettiği yerdeki komşularına,bakkala vs sorulur.delil toplanır.kadında mahkemede şahidi ve delili varsa sunar.bunlar dinlenip incelendikten sonra hakim karar verir.uzaklaştırma kararına uymayan eşe ilk seferde 3 günden 10 güne kadar,her tekrarlanmasında ise 15 günden 30 güne kadar zorlama hapis cezası verilir.ceza kişiye en kısa zamanda tebliğ edilir.o da gider teslim olur.cezasını çeker.yani kişi öyle hop diye hapse atılmaz.yanlış bilmiyorsam bu kanun sadece kadınlar için değil koca,çocuk içinde geçerli.çocuktan eminim de kocadan emin değilim,araştıracağım.

    evlilik çocuk oyunu değildir.eşler medeni bir ilişki içinde olmakla yükümlüdür. ailede illaki tartışmalar olur.ama şiddet,hakaret,aşağılama,özgürlükleri kısıtlama gibi durumlar söz konusu ise muhakkak aile psikiyatrisinden yardım alınmalıdır.bunu da yapmıyorlarsa çocukların ruh sağlığı,kendi ruh ve beden sağlıkları açısından işi uzatmamalarında fayda vardır.

     
  3. bakkal kokusu

    koku hafızamda olandır.çocukluk yıllarımdan kalandır.o günleri özlememe neden olandır.artı çiçek kokuları da nostalji yapmama sebep olan kokulardandır. gerçi ne o eski bakkal kokusu ne de o eski çiçek kokuları kalmıştır.

    şanslı çocuklarmışız vesselam...

     
  4. Distopya

    ütopya kurgusal,ileriye yönelik ideal toplumdur.distopya ise bunun tam tersidir.bu kavram ilk kez john stuart mill tarafından kullanılmış."kötü bir yer"anlamındadır.herşeyin kötüye gittiği, insanların hak etmedikleri muameleye maruz kaldıkları,karamsarlık üzerine kurgulanan yapıyı anlatır. distopik toplumda bireyler otorite ve baskı altındadır.bireylerin baskı sonucu özel hayatları da yoktur. bireyler baskıcı düzene sonsuz boyun eğmektedirler. kendileri bu boyun eğme halinin farkında bile değillerdir.farkında olan birkaç kişide sistem tarafından etkisiz hale getirilir.hikayenin sonu mutlu bitmez yani.kitap olarak birkaç distopya örneği vermek isterim.hayvan çiftliği-george orwell aynı yazarın bin dokuz yüz seksen dört,cesur yeni dünya-aldous huxley,sineklerin tanrısı-william golding,açlık oyunları-suzanne collins, zaman makinesi-h.g.wells gibi bu kitaplardan bazıları filmde yapılmıştır.

     
  5. her fırsatı dine saldırı olarak değerlendiren ateist

    yanlış bir davranış içinde olan kişidir. bazı insanlar içinde olan kin ve nefreti fırsatını buldukları bir anda kusarlar.bu tutum bir ateistte olabileceği gibi farklı dinlere mensup insanlarda da olabilir.bin düşün bir konuş demişler ama bunu düşünen kim.malesef "tarafsız-ı-m-s-ı" bir kişi olarak insanların bu davranışlarının yanlış olduğunu söylemek,iyiyi,güzeli tavsiye etmek bile "güya tarafsız bir aklı selime davet eleştirisi" olarak söylenebiliyor. zannımca bu zihniyetin, başlık için açılan zihniyetten hiçbir farkı yok.o yüzden fazla konuşmaya da gerek yok.