Türkiye'nin memur portalı

İçi kürklü kalın ceket.her duyduğumda gülümsememe sebep olan kelimedir.bazen bir arkadaşımla dışarı çıkarken komiklik olsun diye "hadi gocuğunu giy, çıkalım." derim. Kimisi "gocuk ne yaa"der,kimisi de şaşkın şaşkın bakar.

kötü insanları diğer insanlardan ayıran nitelikler.

Kötü insanların ortak özelliklerini,iyi insanlarda bulunan özelliklerin dışında kalan özellikler olarak söyleyebiliriz.

-çok fazla ortak özellikleri var.böyle yuvarlak bir cevap yazdım.sizin hayal gücünüze bırakıyorum.-

Kendi evladına,üvey evlat muamelesi yapma durumudur.yapsınlar hiiiç kıskanmıyorum. dubleks evi ısıtmak bir sorun.doğal gaza 3+1 evde 350-400 arası fatura ödeyen ben, dubleks evde 500-600 ödeyemem.

kısmen katıldığım durum.evet her bakan kendi eğitim politikaları ile eğitimde farklı projelere imza atıyor.bunu eğitimin iyileşmesi ve başarı yüzdesini arttırmak amaçlı olduğunu iddia ediyor.-diyelim ki iddialarında samimiler.-ancak her gelen bakanın yaptığı önemli hatalar var. birkaçına değinmek istiyorum.öğretmenine danışmıyor,sistemi dayatıyor.önce bu işin içinde olan öğretmenlerine bir anket ile danışırsın.-gereksiz anketleri yaptırmayı biliyorlar.-bu anketleri dikkatle inceler,öğretmenlerin fikirlerini değerlendirirsin.bu görüşler ışığında sistemin uygulanabilirliğini tartışır, ondan sonra karar verirsin.diğer önemli hata ülkenin her yerini ve her kesimini aynı sanmaları.yeni bir sistem getirirken ülkenin her yerinde ve kesiminde uygulanabilir mi ona bakarsın.ülkenin her köşesini,istanbul'un bakırköy'ü gibi düşünmezsin.buradaki uygulanabilirliği ile muş'un bir köyündeki uygulanabilirliği arasındaki farkları hesaba katmak zorundasın.şimdi bir örnek vermek gerekirse, biliyorsunuz 2012 yılında eğitimin,4+4+4 kesintisiz eğitim sistemine geçmesinden sonra çocuğun ilkokula başlama yaşı 60-66 ay velinin isteğine bırakılmış, 66-72 ay aralığını da zorunlu başlama yaşı olarak kabul edilmişti.-şimdi bunu da tekrar değiştirdiler.- şunu düşünelim.istanbul bakırköy örneğini verdik.buradaki bir ailenin çocuğu ile muş'un köyündeki bir ailenin çocuğunun 60 aylık isteğe bağlı kaydı okula yapıldı.-ki aile bilinçsizse kayıt listesinde adı çıktıysa isteğe bağlı falan dinlemez, kaydını yaptırır.-bu iki farklı yerleşim birimindeki çocuğun gelişimi,olgunluk seviyesi,tutumu, motivasyonu,sağlık durumu kısacası hazır bulunuşluk düzeyi aynı olabilir mi?bunları hesap etmek gerekir. yıllarca öğretmene danışmadan yapılan bitişik eğik yazıyı getirme sonra olmadı tekrar düz yazıya dönelim.harflerin öğretilme sıralamasını her yıl kafalarına göre değiştirmeler... uzatmayayım sistemin kalıcı olabilmesi için -sistemi dışarıdan model olarak alıyorsan-öncelikle ülken için uygun mu,ülkenin her köşesinde uygulanabilir mi diye düşünüp işin içinde olan eğitimcilerin de görüşleri alınarak, uzun çalışmalar sonucunda kararlar alınmalıdır. yoksa sil baştan projelerle eğitimde ilerlemek yerine -yerinde saymaya bile razıyım.- gerilemeye sebep olursun.

verilen ya da aldığı bir görevi yapmayan, savsaklayan, toplumu dinamitleyen insan tipi.bulunduğu aile,sınıf,iş ortamı, arkadaş ortamı gibi guruplarda ortamı bozan,şikayet edilen ve bazen istenilmeyen kişidir.bu kötü özelliğe sahip bir nesil yetişmiş hala da yetiştirilmektedir.bunun suçlusu ilk olarak ailedir. ebeveynler, genellikle anneler çocuklarına kıyamadıkları için sorumluluk bilinci kazandıramıyorlar.çocuk okula başlıyor,

çoğu kişisel sorumluluklarını bile yerine getiremiyor.en basiti montunu giyemiyor, fermuarını çekemiyor,düğmesini ilikleyemiyor,yemeğini yiyemiyor gibi gibi.yok yani hiç sorumluluk verilmemiş.bu işler hep bir büyüğü tarafından karşılanmış. eee haliyle bu basit sorumlulukları bile gerçekleştiremeyen çocuktan,eğitim-öğretimle ilgili bir sorumluluğu tek başına gerçekleştirmesini beklemekte hata olur.ev ödevi verirsin, anne baba zorla yaptırır ya da yaptıramaz, kendi yapar.kitap oku anlattıracağım dersin,okumaz.annesi okur çocuğa anlatır, oda gelir sınıfta anlatır.daha neler neler... gurup ödevi verirsin.guruptaki çocukların bir kısmı yapmış-onlarda nasıl yapmış bilirsin-bir kısmı hiç oralı değil.böyle bir nesil yetişiyor işte.sen ne kadar sorumlulukla ilgili örnekler ver,tavsiyede bulun -tavsiye almaz ki çocuk- olmuyor.bu çocuklar böyle böyle büyüyor. hayatın zorluklarıyla tek başına karşılaşınca belki zorunlu olarak sorumluluklarını yerine getirmeye çalışıyor.zorlukla karşılaşmayan ya da karşılaşsada artık sorumsuzluk karakterine yapışmışsa o insandan da ne kendine ne de topluma bir fayda sağlanamıyor. çervesindeki insanları da mutsuz ediyor.

bu konuda ebeveynlere çok iş düşüyor. bırakın çocuk sorumluluk alsın.kendisi yesin, içsin.onun yapabileceklerinin sayısını arttırın.belki yorulacak, mızıklayacak ama gelecekte ağlamayacak, ağlatmayacak.