Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Blue bells

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

893 entry 20 konu hiç puanı yok
30.10.2019 21:24 son işlem tarihi takip etme takip et

en tehlikeli insan

Sadece kendini seven insan

23.10.2019 18:00
  1. geçen ayın enleri

    puanlama sistemini tam olarak bilmeyen yeni yazarın, benim sayfam bölümünün sağ üst köşesinde arada gördüğü puan kısmındaki sayıların azaldığını fark edip acaba "yazılmaması gereken ne yazdım..."

    gibi düşüncelere takılıp memurlar sözlük puanlama kısmına giden ve burada görülen listedir.

    Bu arada her ay puanların sıfırlandığını öğrenmiştir.

     
  2. 3 aralık dünya engelliler günü

    Birleşmiş milletler tarafından 1992 yılından bu yana 3 aralık günü

    uluslararası engelliler günü olarak kabul edilmiştir.toplumda farkındalık yaratmak,

    engelli haklarını hatırlatmak, onlara yaşanılası bir hayat sunmak için bu günde engelliler ile ilgili çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.

    Doğuştan ya da daha sonra çeşitli sebeplerle bedensel veya zihinsel olarak kişinin hayatında engeller oluşturan duyuşsal,zihinsel ve yapabilme yeteneğini kaybetmesine sebep olan durumlar engelliliğin tanımı olabilir.bu durum onlar için oldukça zordur.bizler onlarla empati yaparak hem bireysel hem de toplumsal olarak hayatlarını

    kolaylaştırmak zorunluluğundayız.

    her insan engelli olmaya adaydır.

    yarınımızın ne olacağı belli değilken, saniseler bile insan hayatında ani değişikliklere sebep olurken, kim bize engelsiz yaşayabileceğimizin garantisini verebilir...bu düşünce engelli insanlarla empati yapabilmemizi sağlamak açısından önemlidir.

    Down sendromlu yiğenim ve ailesinin yaşadığı zorlukları yıllardır görmekteyim.ne kadar böyle engelliler günü,haftası vs vs yapılsa da insanlarımız bu konuda fazla bilinçli değil.şu an 23 yaşında olan yiğenimle ettiğim sohbetlerden birinde "seni en çok ne üzüyor?" demiştim.o da sokaktaki çocukların "anne bak öcü" demesi olduğunu söylemişti.-bu yazıyı yazarken yiğenimden günaydın mesajı aldım.hergün günaydın mesajı atar.birgün atlamaz.abartmıyorum.

    illaha yazacak.bazen günaydın bitanem yazar... bazen günaydın güzellik...ne güzel bir yürek onda ki.-sokakta anne bak öcü dedikleri kişinin ruhunun ne kadar güzel olduğunu göremiyorlar. haydi o diyenler çocuk yok mu yetişkinlerden de böyle olan...çocuğuna sanki bulaşıcı hastalık buşacak gibi korkup hızla uzaklaşan ya da aynı sınıfta olmasını uygun görmeyen, engellileri ayrıştırmaya çalışan düşünceler.onlara acıyan gözlerle bakan...onlara acıyarak değil sevgiyle bakan gözler gerek.

    toplum olarak bu konularda gerçekten eğitilmeliyiz.daha fazla kamu spotu hazırlanmalı. okullarda ya da özel, velilere seminerler verilmeli.çocuklar için kahramanı engelli olan bir türk çizgi filmi yapılmalı. (belki vardır) yani bir gün değil bir yıl boyunca engellilerle ilgili etkinlikler yapılmalıdır.ayrıca engellilerin hayatını kolaylaştırmak, onların evlere kapanmasına engel olmak için düzenlemeler yapılmalı. gerçi bunlar yapılmıyor değil ama daha fazlası yapılabilir.engellilerle ilgili istenilse daha birçok yaratıcı fikir bulunup uygulanabilir.

    değinmek istediğim bir konu daha var.engellilerin ailelerine psikolojik destek verilmeli.çünkü anne ve baba çocuklarından önce ölme korkusu

    yaşıyorlar.ben ölürsem çocuğuma kim bakar endişesi var.engellileri düşünürken onlara destek olan ailelerini de düşünmek gerekir.

    engeli olanlara güzel gözlerle bakmak,

    güzel yürekle dokunmak,saygı duymak, hayatı onlar için kolaylaştırmak,

    hayata onların penceresinden bakıp ona göre destek olmak "insan" olmaktır.

    Şimdi yiğenimi bekletmeden bir günaydın diyeyim

    "günaydın yakışıklı"

     
  3. değişmedik diyoruz ama değişiyoruz

    5 yaşımla 10 yaşım aynı değildi.10 ile 15 yaşım da.15 ile 20'mim de...bazen bir yıl,

    bir ay,bir an bile değiştiriyor insanı.

    geçen yıl yaptığım bir şeyi şimdi yapmam diyorum.

    zaman çok değiştiriyor insanı.

    Tanım: zamanın bizi değiştirdiğini farkettiğimiz anda söylediğimiz cümledir.

     
  4. 02.12.2018 beşiktaş vs galatasaray maçı

    "var sistemi iyi ki var." dediğimiz maç

     
  5. Kuran Müslümanlığı

    kuranı kim türkçe okuyor ki kuran müslümanlığı yapsın.ülkem insanı bulmuş kolay yolu.anadan,babadan,çevreden duyduğu islamı yaşar.şu kimliğimde yazan dinimin kitabı kuranı, kendi dilimde okuyup bir anlayayım demez.okumak zor gelir,okumaz.

    kolaydır hadislerle, duyduğu hikayelerle islamı yaşamak.arapçasını okur bak...sevap diye okur.ona rehber olacak kitabı anlayacağı dilde okumaz.yaradanla arasına aracılar koyar.yolu kendi başına yürümek varken, aracılarla yürür.bu vasıta beni yaradana daha çabuk ulaştırır der, buna inanır.kim açıp defalarca kendi dilinden okumuş ki kuranı...gerçekte yok kuran müslümanlığı diye bir şey.

    gelelim yaradana inanmayanlara; onlar da açıp okumazlar eleştirdikleri dinin kitabını.ordan burdan duydukları

    antitezlerle konuşup dururlar.düşünün,

    bir filmi eleştirebilmek için filmin tamamını izlemek gerekir.filmin sadece fragmanını izleyip eleştiremezsin. eleştirdiği kitabın tamamını okumalı insan. kulaktan dolma söylemlerle, kurandan alınan kesit kesit bölümlerle yapılan eleştiri gerçekten uzak bir eleştiri olur.

    anlayacağınız ülkem insanının çoğu, inansa da inanmasa da okumaktan uzaktır.hal böyle iken; bu başlığı açmak,altına yorum yazmakta gereksizdir.

    gereksiz deyip böyle uzun uzadıya fikirini beyan eden ben de gereksiz biriyimdir.