Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Blue bells

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

893 entry 20 konu hiç puanı yok
30.10.2019 21:24 son işlem tarihi takip etme takip et

cı ci eki

isimden isim yapan, yapım ekleridir.

30.10.2019 21:24
  1. Sevgi dili

    insanlığın en az konuştuğu dildir.insanlık tarihinde kullanımı az olması sebebiyle insanlar barış içinde yaşayamamıştır. günlük yaşantıda da insanların önceliği kendi mutluluğu olduğundan,bu kısmı tatmin etmek amacıyla bu dil kullanılmıştır. illaki koşulsuz kullanan vardır ama genele baktığım için bu şekilde düşünüp, yazıyorum. sevgi dilini en sık kullanan annelerdir.o da hayatın üzerine yıkmış olduğu ağır sorumluluklar ve iş yükü altında bazen bu dilden uzaklaşmışlardır. babalara da haksızlık etmeyeyim onlardan da kullanan vardır.sevgi dili her zaman kulağa hoş gelen cümleler kurmaz.bazen hoş olmayan cümlelerde oluşturur.ama bilinir ki yine sevgi ile söylenmiştir.

     
  2. çay içerken hayallere dalmak

    yapamadığım şey.çay içerken hayal kurmam mümkün değil çünkü hep kalabalıkla birlikteyken çay içiyorum.tek başıma pek nadir içerim.onda da hayal kurmuş muydum, hatırlamıyorum.hayal kurduğum zamanlar genellikle yastığa başımı koyduğum anlar.

     
  3. sinir bozucu sorular

    gereksiz merak ile sorulan bütün sorular.

     
  4. Doksanlar

    "yaz bakkal amca"lı yıllardır."çat kapı ayşe teyze"li yıllardır.bol dergili yıllardır.gençlik yıllarıdır.

     
  5. meb'in lüzumsuz kurs ve seminerleri

    yararlı olanı da lüzumsuz olanı da var diyerek atladığım başlık.lüzumsuzlar genellikle meb çalışanının bildiği ya da yıllarca önüne ısıtılıp ısıtılıp getirildiği aynı konularla ilgili olanlarıdır.bakanlığın yaklaşımı,meb çalışanı boş kalmasın,kurs ya da seminer yapılmış olsunsa, yapılan seminerden verim beklemek yanlış olur.yenilikçi,güncel,içi dolu konularla meb çalışanının gerçekten ihtiyacı gözetilerek yapılanlar hariç. akıllı tahta olayına gelirsek onunla ilgili fatih projesi kapsamında seminerler yapılmış ve kurslara tabi tutulmuştuk. sonuç:çoğu okulda akıllı tahta yok. olmaması da bir yokluk hissettirmiyor. Projeksiyona devam.zaten akıllı tahta dediğin bildiğin bilgisayar düzeneği bunu öğrenmede bir zorluk yok.-kurs çoğumuz için gereksizdi.-bir de halkımızın yanlış bir izlenimi var onu da fırsat bulmuşken düzeltmek isterim.eğitim-öğretim teknoloji ile başarıya ulaşacak bir alan değil. sınıfta akıllı tahta olmuş,olmamış hiç sorun değil.akıllı tahtaya gelesiye kadar eğitimde daha öncelikli ihtiyaçlar var. örnek:sınıflar çok kalabalık.her mahalleye nasıl cami yapılıyorsa,okul da yapsınlar.-evde ibadet yapılıyor ama eğitim-öğretim yapılmıyor.-sakın yanlış anlaşılmasın cami yapılsın ancak okulla sayısı aynı olsun. sınıflar 15-20 kişilik olsun. görün bakın o zaman sınıfta öğretmenin her öğrenciye ulaşması, birebir ilgilenebilmesi ile nasıl da başarı artıyor.eskiden okullarda laboratuvar olurdu.şimdi kaç okulda kaldı ya da eski püskü eşyalarla dolu çerçici dükkanı gibi.çoğu da artan öğrenci sayısı ve okulların tüm güne geçme projeleri ile sınıf olarak dönüştürülüyor.eskiden okul içi kütüphanelerimiz vardı.şimdi küçük bir alana bir duvarlık raf şeklinde kitaplıktan oluşma kütüphane ya var ya yok.çocukların oynayacağı oyun alanları yetersiz.müzik yapabilecekleri bir yer,müzik aletleri yok,resim atölyeleri yok.yağışlı havalarda oynayacakları kapalı alan yok,yok ta yok.o sebeple öğretmenlere kendinizi yetiştirin derken bir daha düşünün isterseniz.vicdan sahibi,işine saygı duyan her öğretmen, kendini geliştirme çabası içindedir.o bu görevin ülke için ne kadar ehemmiyetli olduğunun bilincindedir.ama şartlar uygun değilse öğretmenlerden de rica ediyorum bir mucize beklemeyin. eğitimin kalitesini sadece öğretmene bağlamak,az bir malzeme ile aşçıdan mükemmel yemek yapmasını beklemek gibidir ki öğretmen az malzeme ile de bunu yapabilme gücüne sahiptir.belki birileri burdan okur, çıkarımlarda bulunur amacıyla konudan uzaklaşarak yazıyı uzattım.kusura bakmayın.