Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Blue bells

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

893 entry 20 konu hiç puanı yok
30.10.2019 21:24 son işlem tarihi takip etme takip et

bireysel silah edinme tutkusu

erkek öğrencilerimin ellerine bir karton parçası geçtiğinde yaptıkları ilk şey silah.ben çöpe attıkça ya da yanlışı açıkladıkça yapmaya devam ettikleri bir şey.küçücük yaşlarda başlayan bir tutku bu.silah,çocukların görebileceği her yerde.oyuncak raflarında,çizgi filmlerdeki olmak istedikleri bütün güçlü karakterlerin ve oynadıkları bilgisayar oyunlarındaki kahramanların elinde,evde silah olmasa bile ebeveynlerin sinirlenince söyledikleri sözlerde "tetiği çekip vurmak lazım"gibi sürekli karşılaştıkları bir gücün simgesi.çocuk öyle bir dünyanın içine doğuyor ki bireysel silahı olan bütün karakterleri güçlü,olmayanları ise ezilen,horgörülen tipler olarak görüyor.yani çocuk için silah güç,önemli biri olmak, güvende olmak demek.

bireysel silahlanma kişinin kendini güçsüz ve güvende hissetmediği ortamlarda ortaya çıkan bir istek.bu bir tutku ise dediğim gibi temelleri çocukluk dönemlerinde atılıyor.önlem alınmazsa yetişkinlik döneminde de kişi kendini güvende hissetmediği ya da güçlü olma ihtiyacı duyduğu anlarda tekrar vuku buluyor.

25.10.2019 21:58
  1. Her yazarı bir cümleyle tanımlamak

    yazarlarımızı bir cümle ile anlatmanın zor olacağı başlık.elimden geldiğince ve tanıdığım kadarıyla başlıyorum;

    sözlüğün neşesi,nabzı

    gardaşı,bacısı,levlası

    mutluluk dağıtan peri kızı

    ancak kendisi hüzün dolu

    vita brevis yazar.

    niki gibi yazıları da caf caflı

    edebi dili çok farklı

    şeytan tüğü var bu kızda

    bütün entryleri okunası.

    tanıdığım ilk yazar

    dostça yaklaşımı var

    çokça entry yazar

    her ne kadar kan veremese de

    sözlüğe kan,can katar

    sude yazar.

    güzel yüreği

    pozitif enerjisi

    samimi bir dili

    gönülleri fetheder portakal çiçeği.

    uzun yazar diyorlar

    boy olarak söylüyorlar

    halk ozanı gibi yazar

    bolca atışmaları var

    kendisi sude savar

    bu da bizim ulaş yazar.

    sözlüğün şövalyesi

    cesur kalemi

    arasıra yok olsa da

    gözlerin aradığı supporters yazar.

    sözlüğe ayağını sürüyerek giren

    başlık açmak konusunda ısrarlar eden

    son günlerde sesi soluğu giden

    entrylerini okuduğum,baytar yazar.

    kadınlar gününe damgayı vuran

    uzun zaman sonra beni utandıran

    hala sırrını açıklamayan

    (Açıkladıysa da ben kaçırmış olabilirim)

    kaobab yazar.

    az az diğer yazarlarımızı da tanıdıkça başlığa yazarım.bütün yazarlarımıza sevgiler,saygılar...

     
  2. yaşam tarzına müdahale etmek

    Kişinin yaşam tarzını engellemek demektir.insanlar yeme-içme,giyinme,

    barınma,dinlenme, eğlenme,sağlık,

    kültür gibi gereksinimlerini farklı biçimlerde karşılarlar.bu kişinin yaşam tarzını oluşturur.kişinin yaşam tarzı, başka kişi ya da kişiler tarafından engelleniyorsa müdahale var demektir.bir ülkede bu tarz müdahaleler oluyorsa, o ülkede özgürlükten ya da demokrasiden bahsetmek abestir.herkesin yaşam tarzı farklıdır,saygı duymak gerekir.ancak bazı insanımıza,demokrasi birkaç beden büyük geldiği için müdahalelerle ilgili medyada bu konu ile ilgili olaylara denk geliriz. insanımız şunu bir türlü öğrenemedi.diğer insanların nasıl yaşadığından sana ne? ama olu mu, ahlak zabıtasıdır ya bazıları, üstlerine vazife olmayan şeylere karışmadan duramazlar.böyle insanlara ne deyim,midemi bulandırıyorlar. neyse yine sinirlendim.devam edemeyeceğim.

     
  3. bulunmaz hint kumaşı

    değerli ve az bulunduğu sanılan şey. bulunmaz hint kumaşı lafı,1700'lü yıllarda hindistanı sömürgeleştiren ingiltere'nin hint kumaşları yerine,ingiliz kumaşlarını kabullendirme sürecinde,hintli kumaş dokuyucularının başparmaklarını kestirerek, bu kumaşın üretimini azaltması ve kendi kumaşına bu sayede pazar açması olarak açıklanır. o sebeple hint kumaşı,zor bulunan,değeri olan bir kumaş olarak kabul görür.bu hikaye ne kadar doğrudur bilinmez ama bazı insanların gerçekten kendilerini bulunmaz hint kumaşı zannetmeleri, varlıklarının vazgeçilmez olduğunu sanmaları acınacak bir yanılsamadan başka bir şey değildir.

     
  4. ayyy diye konuşan erkek

    bize tuhaf gelen konuşma biçimidir.çünkü toplum,bunun yadırganacak,kınanacak, ayıplanacak bir durum olduğu şeklinde öğreti yapmıştır.biz de bu öğretiden ötürü bu şekil konuşan erkeklere,yumuşak vs diyoruz.ancak şunu hiç düşünmüyoruz.cinsel tercihler keyfi değil hormonel bir durumdur ya da ebeveynlerin hatalı yetiştirmeleri sonucu yaşanan cinsiyet karmaşasıdır.böyle bir durumu olan ergen çocuk, ailesinden korktuğu için ya da çevreden alacağı tepkilerden ötürü durumu saklama yolunu tercih eder. erken yaşlarda fark edilirse muhakkak doktora götürülmeli, sebebi öğrenilmeli, ona göre hareket edilmelidir.böyle konularda, öğretmenlerde dikkat eder.erkek çocuk, sürekli kız çocukları ile oynuyorsa, erkek arkadaşları ile geçinemiyorsa,veli bilgilendirilir.illaki bir şey olacağından değil de atlamamak amacı ile.o sebepledir ki "aaaaay"diye konuşan erkekler,yetişkin ise diyecek bir şey yoktur.artık o,bu şekilde bir kimlik kazanmış ve mutludur. bizlere de saygı duymak düşer.

     
  5. alıngan

    kendisiyle ilgili olmayan bir konuyu bile kendisiyle ilişkilendirip,tavır takınmadır.alınganlık minimal ölçülerde herkeste olabilir.bu doğaldır.ancak alınganlık gün geçtikçe artış gösteriyorsa ve had safhalara çıkıyorsa bu paranoya veya şizofren belirtileri olabilir. alınganlık insanlar arasındaki iletişimi olumsuz etkileyen bir duygu durumudur. aşırı alıngan insanlarla yaşamak,çalışmak zordur.yaş ilerledikçe de alınganlığın dozajı artar.gençken alınganlık göstermediği konulara kişi yaşlılıkta alınganlık gösterilebilir.bu kişide ki hassasiyetin,yaşlıklıkta artması ile ilgilidir.