Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Blue bells

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

893 entry 20 konu hiç puanı yok
30.10.2019 21:24 son işlem tarihi takip etme takip et

sevimli olmaya çalışmak

sevimsiz olduğunu bilen kişinin boş çabası.

23.10.2019 21:46
  1. kız gücü hikayeleri

    cumhuriyetimizin 40 kadını denilince almam şart olan kitap.okuduktan sonra yorum için tekrar bu başlığa döneceğim.teşekkürler rere rö

     
  2. El için düğün yapmak

    Çiftleri değil, eli eğlendirmek amaçlı yapılan düğündür.hangi evli çift düğünden sonra iyi ki düğün yapmışız,ne güzel de milleti eğlendirdik ya da ne güzel de borçlandık der.gelin ve damat zaten günün hengamesinden pekte kendi düğününü anlamaz.fazla da hatırlamaz.o sebeptendir ki video çekimi yaptırır.düğün sonrası izler "aaa bekir enişteler de gelmiş ya düğüne"gibi laflar söyler.düğün yapmak malesef eli eğlendirmek için yapılan masraflı bir organizasyondur.bunu her çift bilir.ancak elalem ne der,düğünsüz kız mı evlendirilir,dul kadın mı benim kızım nikahtan gitsin zihniyeti ile aileler düğün ister.gelin de "eee bir kere evleniyorum." cümlesiyle kendini düğün salonunda buluverir.garibim damat zaten kendi düşüncesi dışında ortama ayak uydurmuş gidiyordur.ne deseler yapacak kıvamda.bahşişçi başı olup çıkmış.düğün yapılma sebeplerinden biri de takı mevzu tabi.gerçi onu nikahta da yapıyorlar.ben düğünlerden çok sıkılan biriyim.gittiğim düğünde kös kös oturmayı tercih eden sıkıcı tipim.yani beni eğlendiremiyorlar. ama eğlenen çokta insan var.pistte eğlenen eğlenene.bazen şu müziği duymasak,bu insanların oyun hareketleri ne kadar da komik olurdu diyorum içimden.böyle şeyler düşünerek kendimi eğlendiriyorum.

     
  3. şıpsevdi

    hüseyin rahmi gürpınar'ın romanlarından biri.romanın kahramanı meftun bey babası öldükten sonra eğitim için parise gidiyordu.oradaki renkli hayata kapılan meftun,eğitimini tamamlamadan ülkeye geri dönmüştü.avrupalı gibi yaşama ve zenginliğe olan düşkünlüğü ile dünya görüşüne aykırı bir kadınla evlilik yapmış,muhafazakar ailesini,alafranga bir yaşam tarzıyla tanıştırmıştı.ailenin parçalanmasıyla sonuçlanan romanda yanlış batılılaşma konusunu ele alan hüseyin rahmi, tanıtım bülteninde söylediği "bazılarınca bu romanı alafrangalığa küçümseyerek alaya almak maksadıyla yazdığım zannolunmuş.bu büyük bir yanlış zan ve katıksız hatadır." sözü ilgi çekmiştir. hüseyin rahmi bu romanı yasaklandıktan sonra yazarlığı bırakmıştır.cumhuriyet döneminden sonra yasak kalkmış ve roman günümüze kadar gelmiştir.

     
  4. geleceğime mektup

    eskileri hatırlatan başlık.gelecek dendi ama beni geçmişe götürdü.mektup vardı bir zamanlar değil mi? yaş küçükken yazdığım klişe mektup cümlelerim geldi aklıma. 'nasılsınız? bizi soracak olursanız sağlığınıza duacıyız'gibi.büyüdükçe, mektupta yazdığımız sözcüklerde büyüdü.fakültedeyken hasretle aileye yazılan mektuplar.kardeşe yazılan mektuplar.sevgiliye yazılan mektuplar. hepsi geçiverdi bu başlıkla aklımdan.nasıl güzel,nasıl içten, nasıl özlem kokardı o satırlar.şimdi geleceğime mektup mu yazacağım.hangi geleceğime?bu vakitten sonra yazsam yazsam anca şunu yazarım. ilaçlarını zamanında al. torunlarına bol bol masal anlat.bir de alzheimer falan olduysan ailenin seni sevdiğini hatırla, hatırlayabilirsen tabi...

     
  5. blue bells

    kimseye ders vermek amacı olmayan yazar. eğer yanlış anlaşıldıysam özür.burada yazan hiçbir yazarımız asla cahil değil.sazanlıksa bunu ben çok yaparım. güzel düşünceleriniz için hep teşekkür etmek istiyordum.ama başlık yukarı taşınmasın diye sonraya bırakıyordum. sırası gelmişken buraya yazan herkese teşekkür ederim.