Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Blue bells

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

893 entry 20 konu hiç puanı yok
30.10.2019 21:24 son işlem tarihi takip etme takip et

yağmurlu havalarda romatizma

varlığı içime doğmuş olan başlık(gülücük)

23.10.2019 22:00
  1. blue bells

    bir çiçek adı.türkçe karşılığı

    "çan çiçeği"

    bazı kaynaklara göre bu çiçeğe ingilizce "blue bells" ismini, 19.yy.'da yaşayan bir şair vermiş. yalnızlık ve pişmanlığı sembolize ediyormuş.

    -Teşekkürler sözlük-

     
  2. hatasız kul olmaz

    hatasını kabullenmiş ya da yapılan hatayı affetmiş insan söylemi.

     
  3. gözünü kan bürümek

    ahmet kaya'nın bir canlı yayında bir kısmını mırıldandığı şarkının sözlerinde geçen deyim.

    sen beni anlamadın

    gözünü kan bürümüş

    bundan öte ayrılık var.

    stüdyo kaydı ahmet kaya'ya nasip olmamış. o yüzden özgür tüzer'den dinlediğimiz şarkı gerçekten çok güzel, dinlenilesi...

     
  4. taş kalpli

    hayatın sillesini yediği için duyguları katılaşmış insan kalbi.

     
  5. eski türk filmlerindeki saçmalıklar

    yıllarca severek izlediğimiz eski türk filmlerini izlerken kah gördüğümüz kah dikkat etmediğimiz hatalar silsilesi.

    filmlerdeki bu hataların, o zamanki film sektörünün bugünkü teknolojiden yoksun olması ya da yeterli ekenomik bütçelerinin olmamasından kaynaklı olduğunu düşünmek istiyorum.çünkü benim fark ettiğim hataların yönetmen tarafından fark edilmemiş olma ihtimali yok.

    gelelim benim gördüğüm, birazdan siz de okursanız "aaa evet ben de fark etmiştim."diyebileceğiniz birkaç saçmalığı yazmaya;hazır olun başlıyorum.

    ediz hun kör olur.hayata küsüp kendini bir kulübeye hapseder.yemeklerini kulübenin yakınında oturan yaşlı bir teyze götürmektedir.adam kör olduğu için bunalımda, sevdiği kadın türkan şorayı görmek istememekte.bir gece yemeğini yaşlı kadın değil de türkan ablamız götürür.

    nasıl olsa adam görmediği için ona trip atamayacaktır.saçmalıklar burada başlıyor.-sahne-gece, türkan sultan elinde yemek tepsisi kulübenin kapısını cart diye açıyor.-her nedense kulübenin kapısı kilitli değil.-içeriye giriyor.

    Kulübenin içi aydınlık.ediz hun bir masada oturmuş karşıdaki duvara bakıyor.masanın üstünde bir şey var. o da ne? bir gaz lambası...tövbe estağfurullah gözü görmeyen bir adam gaz lambasını niye yaksın.akıllara zarar...

    ............

    başka bir film daha büyük saçmalık.

    kadir abimiz de kör olmuştur.doktor göz nakli ile görebileceğini söyler.fatma girik seven bir kadın ve büyük bir fedakarlık yaparak gizli kalması şartı ile gözlerini,kadir inanıra bağışlar.ameliyat gerçekleşir.büyük gün gelmiştir.-sahne-

    doktor kadir abimizin bandajlarını açıyor. o da ne?kadir abimizin kahverengi gözleri gök mavisi olmuş...-gözü fatma girik'ten alınca illaha onun göz rengi tutturulmaya çalışıldı galiba- yönetmen göz nakli konusunda bir göz doktoruna danışaydı iyiydi dedirten saçmalık.

    ............

    ayşecik serisini bilirsiniz.ayşecik, antalya'ya giden eski dadısı hülya koçyiğit'in yanına gitmek için evden kaçar.kamyonların bulunduğu bir yere gelir.gözüne bir kamyon kestirir.kasasına çıkıp saklanacaktır.-sahne- kamera kamyonu önden çekmekte.o sırada sözümona kamyonun arkasından ayşecik tırmanmakta.tabi küçük bir çocuğun kamyon kasasına tek başına tırmanması mümkün olamayacağından, ayşeciğin kasanın içine atlamasına destek olan elin bilek kısmı kameralara yansımaktan kaçamamış.

    ............

    Türkan şoray çingenedir.çingenelerin

    başı+ayı terbiyecisi adam türkan ablamıza takıntılıdır.bu adam filmde kötü karakter.

    ayısına bile eziyet etmekte.izleyici ölse de kurtulsak diye dua ediyor.senarist sanki bunu duymuşta yazmış.-sahne- gece,çadırın içinde loş bir ışık. Kötü adamımız içerde uyumakta.intikam ateşiyle yanıp tutuşan ayı yavaşça çadırdan içeri giriyor.kamera çadırı dışardan çekmekte. dört ayak içeri giren ayı şimdi iki ayak

    üzerinde saldırıya kalkmış.ayı homur homur sesler çıkarıyor.heyecan dorukta.aaa o da ne? Çadır bezine gölgesi düşen intikamcı ayımızın burnundaki zinciri havada.nasıl yani...ayımız yalnız değil miydi? bu zinciri kim tutmakta.hobaa

    eski türk filmlerini eleştiriyor gibi gözüktüğüme bakmayın.hatalar olsada çok seviyorum.izlemekten hiç vazgeçmedim.

    sevgi böyle birşey değil mi zaten...

    o kadar seversin ki hataları bilirsin ama yine de vazgeçmezsin.