Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Herturluyazar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

775 entry 478 konu hiç puanı yok
08.03.2016 22:35 son işlem tarihi takip etme takip et

pazara yollamak

annemin genelde bana uyguladığı hain eylem. kaçabildiğim haftalar kendimi şanslı sayıyorum. artık pazarcılarla muhabbetten 2 saatten aşağı çıkamıyorum, hepsi de o kadar iyi ki. yine de kahrolsun cumartesi pazarları.

elma, armut, domates bunlar markettekinden farklıymış. taze ve iyisi oluyormuş. iyi de ben zaten meyve sevmiyorum ki. reklam gibi olmasın da migros sanal'dan zaten söyleniyor ayda iki kere. bu ekstra cumartesi olayı cumartesi günlerine bir antipati oluşturmaya başladı bende. sıralı tam liste şuan duruyor ve siz bunları okurken ben elma alıyor olacağım. lol

20.02.2016 15:56
  1. http:agar.io

    bulaşılmaması gereken kafa yakan site. sakın merak edip nedir ne değildir diye girmeyin içinden çıkabileceğinizi sanmıyorum. şayet girdiyseniz de arka arkaya yenilenen tekrarlarla uzun süre uğraştıktan sonra gelip buraya bilgi verirseniz de mükemmel olur. ama baştan uyarıyorum, yapmayın. kim tarafından icat edildiğini bilmediğim her saatte online kullanıcı sayısı onbinlerle telafuz edilen garip site. görmez olaydım.

     
  2. ayağı kırılan sporcu

    kazandığı ekmek parasına başka yollardan ulaşmanın vaktinin geldiğini anlaması gereken talihsiz sporcudur. belki de tek bildiği ve sevdiği işi artık yapamayacak veya uzun süre ara verecektir. ne kadar dikkat ederse etsin kırılacağı varsa kırılacaktır o ayak. o da çok hevesli değildir sanıyorum ki kırmaya. bilardo oynayan profesyonel sporcunun elini kırması gibidir. telli ve vurmalı müzik aleti çalarak hayatını geçirenlerde ise durum daha vahimdir. anca barlarda gazinolarda karnını doyurabileceği parayı kazanabildiğinden kötü bir dönemin içine girmiş olur. sporcuların millileri hiç olmazsa o kırık dönemde de karnını doyurabileceği parayı kenara atabiliyor. 1. lig futbolcularda ise durum zaten malum. çalışmasa da olur.

     
  3. şekil yapmak

    sıkıcı derslerde defter, kitap üzerine karalamalarla ortaya çıkan sanatsal eylemdir. kareli defterlerde o karelerin birbiriyle birleştirilmesi, çizilen adam figürleri, çiçek motifleri, kuru kafalar vs hep bu eylemin bir sonucudur. asıl illi sonuç ise dersi sıkıcı yapan öğretmenden kaynaklıdır. oynanacak sos içinde çizilen oyun alanı bir şekildir. ve dersi çekilebilir hale getiren bir şekildir. sonuç olarak bu anlamı da ergenler için kullanılan anlamı da gereksiz eylemdir. hiç bir işe yaramazlar.

     
  4. belgesel izlerken ağlamak

    izlenen belgeselin türüne göre değişen saçma durabilen ve çevrenizce dalga geçilmesine sebep olabilecek üzüntülü hareket. şayet belgesel bir kişinin hayatı yada bir ülkenin savaşıysa, ağlama abes karşılanmaz. olabilir duygulanabilir insan. ama şayet bir ayı belgeselinde foklar yendi diye ağlıyorsanız, ya da çizgi film yapımında buruşturulan kağıtlarda kalan karakterlerin arkasından göz yaşı döküyorsanız o zaman belgesel değil ruhsal yapınızda bir hassaslık var demektir. çevrece dalga geçilmemek için fok balıklarına bakılmaması gerekir. ayının karnını doyurabildiği ve kışa yağ depolayabildiği için sevinilmelidir. hala ağlıyorsanız yüzünüzü yıkayın geçer.

     
  5. saç kestirmek

    benim için eziyet haline dönüşen, sonrasını sevdiğim berbersel durum. saç kestirme öncesi saçlar uzundur artık istediğiniz gibi görünmediklerinden berbere gidersiniz. oraya kadar her şey tamam. sıra da beklenir eğer varsa. orası da tamam. ancak boynunuza o perde geçirilip de boğazdan sıkıldığında işler değişir. o kesim bitene kadar işkence olur. berberiniz yakın bile olsa, kestiği saçı hakkıyla da kesse yine de o perde çıkana kadar bir şeye benzemez.. ortada sadece bir kafa ve gerisi yok. sonra kafanızı musluğa eğip yıkama kısmı, suratınıza , gözünüze suların gelmesi, yüzünüzü avcuyla yıkaması, kulaklarınıza pamuk sokması. sonrası ise parlamış bir surat. kadınların ki çok nezih oluyor. arkalarına yaslanıyorlar ohh.. bizimkinde boğulmamak için sat komandosu gibi nefes almayı öğreniyoruz.