Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Herturluyazar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

775 entry 478 konu hiç puanı yok
08.03.2016 22:35 son işlem tarihi takip etme takip et

Ben yemek yapmasını bilmem diyen gelinlik kız

ama aşık olduğum adam için elimden geleni yaparım, "belki" o da yardım eder diye sözüne devam ediyorsa korkulmaması gereken kızdır. belki diye naifliğini de ortaya sunar ve zamanla da öğrenir bir şeyler. aksi halde "banane, kendi yapsın" diyen tipi bırak doğusunu güney batıya da gitsen kutuplara da gitsen eskimolar bile istemez. artık erkeklerin aradığı yaprak sarsın değil, zevkle bir şeylere çabalasın yeterdir. kendi evinde kendi mutfağının hanımı olamazsa bir kadın, onu uzaylılardan medet ummaya kadar yalnız bırakın. belki bir gün uzaylının biri gelir de yemek yapma derdinden kurtarır. bizleri zaten mahmut abinin kebapçısı kurtarır sorun yok. bu konuda önemli olan netice, beceri değil, istek ve niyettir. hepsi sadece bu. gerisini aşk getirir. bak mesela şu resimde ne görüyorsun?

https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/236x/b3/b1/b5/b3b1b589a3e8371dae2d13057bdc6a80.jpg

evet bir alien predator. bu adam senden karnıyarık istemez ki. direk seni yer. afiyet olsun, hayırlı gelinlikler.

18.02.2016 22:40
  1. eski entryleri bulamama sorunu

    sözlük'te yaşadığım sorundur. bir ara dile getirmiştim ancak sonra uzun süre sözlüğe ara verdim. şimdi tekrardan aynı sıkıntı. sadece 750 civarında entryim olmasına rağmen eski yazdıklarımı bulabilmek için sayfaları 5'den sonra ikişer ikişer geçmek zorundayım. yada son sayfaya gidebiliyorum. o entryi bulmak için her sayfaya bakmak zorundayım. 150 sayfa olmuş 750 entryde. her sayfada 5 entry. hadi diyelim ki 5000 entryim mevcut o zaman iş karmakarışık bir hal alıyor. mesela tecemmü. ben bu kelimeyi hatırlamıyorum ama o entrymi hatırlıyorum bulmak istiyorum sayfalar arasında kaybolup gideceğim. en azından misal 65. sayfayı kolayca seçip oraya gidebilsem süper olurdu. yada 90. sayfayı.. ikişer ikişer kaç kere tıklamak zorundayım o sayfa için. ayrı bir problem ise var olan bir başlığı yazıp enter tuşuna basınca sanki o başlık hiç yokmuş gibi "konu bulunamadı. açmak istermisin ? " şeklinde bir bug geliyor önüme. başlığı yazmamız lazım ve sonrasında mouse ile o başlığa tıklamamız lazım. ayrı bir sorun ise mesela tecemmü kelimesini hatırlayamadım tekemmü yazdım ve enterladım. benzer başlıklar olarak tecemmüyü bana göstermiyor. ufak gibi görünse de yazar ve okuyanlar açısından eksikliktir. yetkililer umarım bu sefer olsun duyup bir şeyler yapabilirler. bir entry 3 sorun.

     
  2. kredi çekip kredi kartı borcunu kapatmak

    doğru ancak eksik bilgiye sahip olan eylem. eski bir banka yöneticisiyim. işin nasıl çalıştığını izah edeceğim. kişilerin borç yükü çoğalabilir çekecekleri krediyle ancak buna uygun bir değerlendirme yapılır. gelirler ve giderler. kkb skoru tutsa bile bu aradaki dengenin sağlanması gerekir kredinin verilmesi için. kredinin çıkmasıyla verilmesi ayrı kavramlardır. kredinin çıkması sisteme bazense genel müdürlük kredi tahsis bölümlerine aittir. kredinin verilmesi ise bankacıya. şayet gelir gider dengesinde bozukluk varsa kredi direk sistemce çıkmaz ve genel müdürlük onayına düşer. oradakiler onay verebilir, şartlı onay verebilir yada reddedebilir. şartlı onaylar kısmına girer kredi kartı borcu ödemesi. 10.000tl kredi çekilecek, borç 7600tl. ele kalacak 2400tl. borç y bankasında ve kredi alınan kurum x bankası. x bankası krediyi ancak ve ancak diğer kredinin kapatılması şartıyla verir. diğer krediye havale yapılır kapatılır ve geri kalan para elden ödenir. aksi takdirde 10.000+7600 ile borç yükü altından kalkamayacağı şekilde çoğalır. bu kredi verilmez. diyelim ki adamın maaşı da yetiyor, genel müdürlük de onayladı.. bu sefer iş bankacıya düşer.. ödeme performansına bakılır. ödeme performansı bankacıyı ikna etmezse, yalan uydurulur, kredi çıkmadı maalesef. reddedildi. müşterinin burada yapabileceği bir işlem yoktur başka bankaya gitmekten başka. ancak başka bankaya gittiğinde bizim yaptığımız işlem görülür ve kredi notu düşmüş olur yani kkb skoru. diğer bankacı da biraz zekiyse bu işlemleri görür ve aynı cevabı o da verir ve kredi verilmez. 7-8 başvuru ve red işlemi sonrası kkb skoru öyle bir düşer ki artık bankacıya değil sisteme kalır iş, sisteme girildiği gibi red çıkmaya başlar. işte bunun olmaması için yeni çekilen kredi bazen şartlı çıkar ve şart yerine getirilmeden ödeme yapılmaz. bir başka yönden ise bunu kişiler ister, bu da işten anlayan mantıklı kişilerin yapacağı bir iştir. diyelim ki kişinin 5 yere parça parça borçları var ve hepsinin ödeme tarihleri farklı. bir yere 1300 lira bir yere 3800 lira vs.. vs.. bunları daha uygun kredi faiziyle bir yerde toplamak kadar mantıklı bir şey yoktur. 10 yere ödeme yapacağına tek biri tarihte tek bir yere ödeme yapar. bazen faiz oranlarının uygun olmasından bazense ödeme zorluğundan. kredi kartı borcu 8000 lira diyelim ve 3 ay içinde ödemesi gerekir ancak ödeme gücü yok. ve sonuçç kkb skorunu mahvedecek yada icraya gidecek. bu sefer 8000 liralık kredi çekerek onları kapatıp, 8000 lirayı 12e yada 24e yada kaç ay istiyorsa o kadar taksite böldürerek ödeme performansını bozmama olanağı vardır.. ve krediler tek elde toplanarak performans korunur.. hiç bir banka bu adama daha fazla para verelim de borca sokalım diye hareket etmez. niyetleri kredi vermektir doğru ama ödeyemeyecek birine o para asla verilmez. şubenin batık kredilerinin çoğalmasını hiç bir aklı başında banka yöneticisi istemez ve bu yüzden o krediye imza atmaz. istisnasız her bankada da işlem bu şekilde yürür.

     
  3. diş fırçalarını karıştırmak

    özellikle dalgınken yada aynı renk diş fırçaları kullanırken başa gelebilecek bir garip durum. istersen birebir aynı olsun, hatta yıpranma paylarından bile anlayama ama başkasının diş fırçasını yanlışlıkla ağzına aldığında mikrosüpermega milisaniye sonra başkasının olduğunu anlıyorsun o fırçanın. bilmiyorum o his bambaşka bir duygu, 35 kere ağzını çalkalıyorsun. hele hiç tanımadığın bir adamın fırçasını ağzına aldığında sanırım gidip implant falan yaptırırsın 32 tane. temiz iş, kökten çözüm. ben mesela 2 haftada bir dişimi fırçaladığımdan hangisinin benim olduğunu unutuyorum, %50 şansım var. deneme yanılma yöntemiyle reseptörlerim bana hangisinin doğru fırça olduğunu söylüyor. 4 tane kendi dişim var gece damaklarımı çıkarırk... bazen entrynin suyunu çıkarmadan bırakamıyorum. sonuç, farklı renk fırça kullanılarak aşılabilecek sorun. günde 2 kere fırçalamayı da unutmayın. yumurta testini hatırlayın.

     
  4. kuzey kore

    resmi adı Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti olan ülke. güney kore'yi tanımıyorlar. ancak istekleri bir gün güney kore'yle tekrardan birleşmek. ülkede açlık var. her 20 kişiden birisi asker.. 24 milyon nüfusuna rağmen çok fazla asker var. özel mülkiyet yok. ev, araba alamazsınız. herkesin kişisel dosyası tutulur devletçe. 3 kademe vardır.. 1. kademede olanlar en iyileridir. çekirdek sınıf. şu bakımdan; yurtdışında akrabası yok, rejim karşıtı söylemleri kayıt altına alınmamış, hüküm giymemiş, askerler, çiftçi aileleri vs.. 2. kademedekiler ise yurtdışına çıkmış olanlar, akrabası olanlar, karşıt görüşlüler , dindarlar vs.. 3. kademedekiler düşmanlar. bunların yaşamları kuzey kore içinde çok zor geçiyormuş. size verilen evlerden tutun, evlendirildiğiniz kişilere kadar.

    bu ülke ateist bir ülkedir. ancak yaygın olarak budizm görülür. ülkenin 2 tv kanalı vardır. birisi askeri diğeri kültürel.. her yerde askeri propagandaları görürsünüz. tv kanalından tutun, sokaklara kadar. amerika'nın belki de en önde gelen düşmanıdır. tüm herkes amerika düşmanlığıyla yetişmiştir. ülke bir askeri nizam içinde yaşar. gece kentlere elektrik verilmez kapkaranlıktır. internet zaten yok. üniversitelerde vs intranet var. kurum içi şebeke gibi bir şey. bilgiler kesilerek aktarılır. bilime önem verilir. dışa kapalı bir ülkedir dış ticaret yoktur. yerel barlarda iş çıkışı erkekler soju içmeye giderler 1-2 saatliğine. tv akşam 5'den 12'e kadar çalışır ve kapanır. güney kore sınırında arındırılmış bölge mevcuttur. her iki ülkenin de askerleri burda bekler. barakalar vardır.. mavi küçük barakalar güney kesime, gri barakalar kuzey kesime aittir. oraya giden yol bubi tuzaklarıyla patlayıcılarla döşenmiştir. 600kiloluk patlayıcılar savaş halinde patlatılarak o yol kullanılamaz hale getirilecektir. en yüksek maaşlar 150-400 euro arasındadır. bunlar en yüksek mevkiler. onun dışında halk gidip zaten kendisine bir şey alamaz. sokaklarda belli yerlerde yiyecek dağıtan yerler vardır. halk buralardan ya satın alır yada bedavaya yiyeceklerini alırlar ancak çok az ve yetersiz. bu yüzdendir ki güney koreyla kuzey kore arasındaki boy ortalamasında 8cm kısadır kuzeydekiler. kuzey kore dışındaki tüm ülkelerin felaket içinde olduğu, açlık içinde bittiği, en mükemmel yerin kendi ülkeleri olduğu anlatılır insanlarına. insanları zaten ne dışarı çıkabildiklerinden ne de dışardan bilgi alabildiklerinden inanmak zorundadırlar. bunun tam tersine güney kore gelişmiştir ve gece hayatı mevcuttur. ancak kuzey kore en büyük askeri yapı ve ekonomiye sahip ülkeler arasında yer edinmiştir. (her nasıl oluyorsa) ülkede 4 tane otel vardır turistler için. hepsi o. ve 1 yılda toplam 2000 turistten başka kimse giremez ülkeye. bu turistler ise güvenilir tur şirketleriyle pekin'den girebilirler. yani orayı gezmek istiyorsanız önce pekin'e gideceksiniz sonra tur şirketini bulup parasını ödeyip gideceksiniz 15er kişilik gruplar halinde. resim çekmek genelde yasaktır. izin verilen yerlerde çekilebilirsiniz. halk sizle konuşmaz, göz göze bile gelmemeye çalışır. bisikletle seyahat ederler yada yürürler. amerika , kore'nin kendilerini o uzaklıktan vurabilecek atom bombası teknolojisine sahip olmadığını düşünürken son bulunan bomba incelemesinde bu gücün olduğu anlaşılmıştır ancak hidrojen denemesi palavra olabilir. Bizdeki aselsan'ın teknolojisi bile yokken nasıl gelişmiş olabiliyor benim aklım yetmiyorken amerika'da benim gibi düşünüyor ve inanmıyor. ancak tedbiri de elden bırakmayarak savaşa hazır halde bekliyor. iki abidik ülke birbirine girse sanırım o zaman görürüz gerçekleri de kore ciddi ciddi bunun için hazırlanıyor ve 15 seneye kalmadan amerika'ya savaş açacağını düşünüyorum. şayet dombili büyük liderlerine bir şey olmazsa. japonya, amerika, güney kore, kuzeyin askerlerini ağlatacaktır öyle bir durumda. aklı varsa dombilinin savaş açmaz sadece savunmaya çekilir. ancak dedikleri gibi güçleri var ve amerika'yı yüksek derecede tahribata uğratırlarsa rusya boş durmayacak zamanında kuzeye yardım eden rusya'da oyuna dahil olacak ve 3. dünya savaşı hiç beklemediğimiz yerden çıkacaktır. çin'i de unutmamak lazım bu senaryoda. ancak abd'nin bir bombasıyla yerle bir olan kore için rusya kılını kıpırdatmayacaktır. O sevimli koreli kızlar nazlı, süslenip püslenip genç kızlıklarını yaşayacaklarına askeri nizamda heba olmaktadırlar. tek üzüldüğüm nokta sivil vatandaşlar. onun dışında öyle saçma bir ülkeyi ne merak ediyor ne de destekçisi oluyorum. azalarak bitebilir yada güney kore'nin hegamonyasına girebilirler. bu şuan için mümkün olmasa da savaşlar dengeleri her daim çok farklı şekilde değiştirmiştir. savaş akabinde bu da mümkündür.

     
  5. düğün yapmayıp o parayı balayında yemek

    Salonuna, müzisyenine, gereksiz kişilere o parayı vermektense 10-20 kişilik yemek düzenlenip 5 bin lira harcanıp geri kalan parayla da dünya turuna çıkılır. en mantıklı eylemdir. eski kafalar mutlu olacak diye elalemi doyurmanın onların saçma zıplamalarını dans etmelerini çekmek zorunda değil evlenenler. o hengameyi yaşayıp üstüne kamyon dolusu para vermenin mantığı ne olabilir? sadece düğün fotoğrafları mı? gelinlikle yine fotoğraf çekilir, en yakınlarla güzel bir yemek yenir ve sonra cruise gemilere binilip dünya turuna çıkılır.. anne babaların üzülmesinin ne anlamı olabilir? netice aynı; evlilik, yüzük ve aile. hiç sevmediğim halayı çekenlerin, hiç tanımadığım insanların mutlu olmasının bana yada kuracağım evliliğime ne gibi bir faydası var? dışarda bir dolu kız parmağıma çöp de geçirse olur, ne pırlantası sadece sevsin sahiplensin mantığıyla dolaşırken, burma bilezikler takılmadan gerdanlıklar olmadan, beni bilmem hangi şehirdeki evimden konvoylarla almadan gelin gitmem diyenlerden uzak dursanız kendiniz için en hayırlısını yapmış olursunuz. başlık parası nasıl tedavülden kalktıysa bir gün bu da kalkacak. ha paran çok bol olur, hem onu hem onu karşılarsın. 50+50binden 100 bin çöpe atacak paran vardır hatta çırağan'da yapacak paran vardır bizlere halt yemek düşer.. 2000 lira maaş alırken bu işlere kalkışılmasının zerre mantığı yok zannımca. ailen, en yakınların belki de en iyi dostların.. 20 kişiden çok tutmaz. kişi başı 200er lira versen de güzel bir yemek yedirirsin herkese.. 500 hatta 1000 kişiyi başına toplamanın mantığını hiç bir zaman anlayamayacağım. varsa mantıklı bir yan buyrun söyleyin. şayet alacağınız çeyrek altınlardaysa aklınız, dost olan dost yine getirir verir sana çeyrek altınını. evlilik de çeyrek düşünülerek yapılmaz. 1 ay sonra fatura zamanı geldiğinde ne halt edeceğim diye düşünmek daha mantıklı.. 21 günlük dünya turları 8-9 bin euro civarında.. 2 kişi 50 bin.. vereceksen paranı buraya ver gönlünce 3 hafta eğlen tadını çıkar.