Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Herturluyazar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

775 entry 478 konu hiç puanı yok
08.03.2016 22:35 son işlem tarihi takip etme takip et

pazara yollamak

annemin genelde bana uyguladığı hain eylem. kaçabildiğim haftalar kendimi şanslı sayıyorum. artık pazarcılarla muhabbetten 2 saatten aşağı çıkamıyorum, hepsi de o kadar iyi ki. yine de kahrolsun cumartesi pazarları.

elma, armut, domates bunlar markettekinden farklıymış. taze ve iyisi oluyormuş. iyi de ben zaten meyve sevmiyorum ki. reklam gibi olmasın da migros sanal'dan zaten söyleniyor ayda iki kere. bu ekstra cumartesi olayı cumartesi günlerine bir antipati oluşturmaya başladı bende. sıralı tam liste şuan duruyor ve siz bunları okurken ben elma alıyor olacağım. lol

20.02.2016 15:56
  1. sınavda gelen tuvalete gitme isteği

    sınavın tamamen bitmesine neden olur şayet sınavın başlarında geldiyse. tamamen bitmesi dediğim, soruların anlanmaması, cevapları görsen bile okuyamaman, okuduğunu anlayamaman, ösym sınavı olduğundan sınavı bırakıp gidememen, sınavın geçersiz olacağı vs gibi bir sürü nedenle sınavın bitmesi. 1 sene beklediğin sınavın tuvalet yüzünden mahvolmasını sağlayan istek. 2009-2010 yıllarıydı sanırım. tuvalet yasak değildi. gözetmen eşliğinde gidebiliyordun. girdiğim bir sınavda tuvalete gözetmenle gittiğimi hatta içeride yarım sigara içtiğimi hatırlarım. ne kopya çektim ne de suç işledim. doğal bir ihtiyacım için oradaydım, gitmişken de araya sigara molası soktum. gözetmen dumanı farketmiş olacak ki sigara mı içtin içeride deyince kızardım, keşke bana da söyleseydin beraber içseydik hemen atmasaydın sigaranı dedi. sonra sınavıma döndüm ne bir yasak baskısı hissederek nede saçma sapan beklemeden sınavıma devam ettim çıktım. ha o sınava çalışmamıştım iyi geçmemişti ama olsun. şimdiyse potansiyel suçlu muamelesiyle hazine'nin bastığı bozuk paralarımızı bile dışarı koyuyoruz. kemerler çıkartılıyor, tokalar çıkartılıyor. o senelerde kopya çeken 200-300 kaç kişiyse artık onların suçunu geriye kalan 250.000 kişi çekiyor.

     
  2. ambulansa yol vermemek

    türkiye'de yaşanabilecek bir durum. yurtdışında sesi duyulur duyulmaz ip gibi sağa sola araçları istisnasız herkes çeker. türkiye'deyse çok fazla bu duyarlılık yerleşmiş değil.. benim bile yaptığım bir hata var istemeden de olsa. üniversitedeyken arabam vardı ve okula giderken ulus kavşağındaydım. müziği bangır bangır açmış rutin şekilde dinleyerek gidiyordum. sonra kavşakta ışıklara denk geldim ve kırmızı ışıkta beklerken bir anonsla irkildim; "06 ap xxxx, neden yol vermiyorsun bir sebebi mi var?" aynadan bakmamla ambulansı görmem bir oldu. müzik arabanın içinde siren sesini duymamı engellemiş. olabildiğince hızlı yol verdim ama o ambulansın arkamda ne kadar beklediğini hiç bilmiyorum. kavşakta dönerken arkamda değildi, o zaman 10-15 saniye falan sürmüş olması lazım ambulansın beklemesinin. aradan 6-7 yıl geçti ama o soru cümlesini hala hatırlarım. başka bir şey de olabilirdi, yüksek müzikten dolayı arkadan gelen tehlikeyi görmeyip kaza bile yaşanabilirdi. utandım. utanmaya devam ediyorum. ama bilinçli olarak zaten hızlı gidiyorum beni takip etsin mantığıyla yol vermeyenler de var. içerideki hastanın kendi hastası olduğunu düşünse herkes yada ölmek üzere olan birisi olduğunu sorun çözülür.

     
  3. ambulans

    sağlık kuruluşlarına ait, tecrübeli şoförlere sahip, acil durumlarda hastaları taşıyan yada acil durumların oluşabileceği noktalarda bekleyen, içinde bilgili bir sağlık ekibinin bulunduğu motorlu sirenli hasta taşıma aracı.

     
  4. uydu

    alman asıllı, lena meyer-landrut isimli şarkıcının oslo'da 2010'da birinciliği kazanmış, eurovision'a katıldığı şarkının türkçe ismi. bu şarkıda alaman ingilizcesinin telaffuzuna şahit oluyorsunuz. şarkı da şarkıcı da biriniliği yeterince hak etmişti.

     
  5. sözlük yazarlarını bir yerde toplayıp yemek vermek

    ankara'da yapılacaksa elimde sözlüğümle katılacağım kampanya. yok istanbul ise uçak biletimi yönetimden beklediğim kampanya. zaten oto-biz fiyatlarıyla aynı artık. gülücük.. zaten yazar maaşları enflasyonun altında en azından yemek yeriz. bir daha gülücük. zaten şu hediye çekleri yerine ilk 10'un toplanıp yönetimce yemeğe götürülmesi daha güzel olur. yaz geliyor, havuz başı partisi falan. yılın birincisine miami tatili ve kadrolu yazarlık için sözleşme, çekilişle en iyi 3'e ayfon-es8, günlük 100 entryden yıllık 36500 entry girene yılın sabır taşı ödülü... görüyor ve artırıyorum, doğum günlerine özel kısa mesajlar, hayat sigortası, ferdi kaza ve bireysel emeklilik sosyal hakları ile genişlettiğim kampanya. o değil de o yemek ankara'da olmaz dimi? (bu sefer güldürmedi)