Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Herturluyazar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

775 entry 478 konu hiç puanı yok
08.03.2016 22:35 son işlem tarihi takip etme takip et

büyüyünce nikah memuru olacağım diyen çocuk

ağır psikolojik sorunları olan çocuktur. milleti evlendirme isteğinin altında çok başka şeyler yatıyor olabilir. mesela en zararsız düşünce babası da nikah memurudur, baba mesleği yapmak istiyordur.

yada milleti evlendirerek hayatlarını söndürme çabasında falandır. çevresinden, ailesinden, akrabalarından evliliği görmüş, ulan ne yaparım da yaramazlık yaparım milletin başına bela açarım demiş ve bu mesleği bulmuştur.

ama kendisine belediye başkanlığına oynamasını öneririm. zira öyle bir kadro yok. başkan oradaki görevlilerden kimi yetkilendirirse o kıyıyor nikahı.

aa bu arada muhtemelen de yan mahalledeki yada arka sıradaki kıza aşık olmuştur evlenme hayali kuruyordur. allah anasına babasına sabır versin bu çocuğun. velet.

20.02.2016 12:12
  1. aşırı yükleme

    ingilizcede overload kelimesi ile ifade edilen durum. genelde robotların olduğu filmlerde robotlar aşırı yüklenir ve verilerin fazlalığından dolayı duman çıkartarak "overloaded overloaded" nidaları eşliğinde hurdaya dönüşürler. aşırı yüklenmenin kastettiği şey aşırı bilgi yüklemesidir. tabi ki bu fiziksel yük olarak da ele alınabilir. aşırı yükleme insanlarda da aynı robotlardaki gibi bir sonuca neden olabilir. aşırı yükleme uzun saatler fazla bilginin beyne yüklenmeye çalışmasıyla oluşur. sonucunda artık beyin yeni bilgiyi kabul etmez, anlamamaya başlar ve hatalar yapmaya başlar. bildiğiniz bir konuda bile yanılabilmenizi sağlar. beyin bu aşamada duman çıkarırken yavaş yavaş baş ağrısı oluşabilir. daha da zorlanıp devam edildiğinde baş ağırısı gözlerle birlikte zonklamaya dönüşecek ve gecenizi mahvedecektir. kurtulma yöntemi ise acilen yapılan iş bırakılmalı, stresi azaltmak için derin nefes alınmalı, mümkünse sıcak bir duş alınmalı ve rahatlamak içinse bir yere uzanılmalıdır gözler kapalı biçimde. bir süre sonra eski hale gelip contaları yakmaya devam edebilirsiniz böylelikle.

     
  2. banyo yaparken şarkı söylemek

    kişinin mutlu olduğunu gösteren bir eylem olmasının yanında ses tonu yükseldikçe komşuların içlerinden güzel düşünceler geçirmelerine de sebep olabilir. bu normal şarkı söylemekten farklıdır. insanın içine pavarotti kaçmış gibi olur. o'sole mioooo şeklinde olabilirken, giden günlerim oldu şeklinde de olabilir. duvarda fayanslarla klip bile çektirip beyaz show'da rezil ettirir. misafir kalınan evde ve deniz duşlarında yapılması tavsiye edilmez. önemli olan sizi duyan millete "inşallah ayağın sabuna basar da düşersin" dedirtmemektir.

     
  3. tanrı ile sohbet

    mükemmel bir uyarlama filmi vardır. o adamın fakirliğinden nasıl kurtulmaya çalıştığını tutun da o sokak insanlarının birbiriyle yardımlaşması ve çöpteki hamburgeri ısırma sahnesini.. size evinizdeki yiyecekler içecekler, kaldığınız ev için şükretmenizi sağlayacak çok güzel 3-5 kere izlediğim filmdir. 2006 abd yapımıdır. hayatın ne kadar acımasız olabileceğini gösterirken bir yandan da hayat mücadelenizi asla bırakmamanız gerektiği hakkında mesaj verir. izlenmesi zevk veren, azıcık birazcık durgun bir film.

     
  4. tebligatlardaki mavi zarf

    genel gönderilen beyaz zarftan renk olarak farklı olsa da esasen anlatmak istediği şey bakımından farklı olan zarftır.

    tebligat kanununa göre tebligatlar beyaz zarfla yapılır. tebligat adresi kişinin bilinen en son adresidir. bunun bulunması için mernis'ten yararlanılabilir. veya avukat yada müdafinin göstereceği tebligat adresi mahkeme tarafından kabul edilir. avukat bunu, mahkemeyi kandırma amaçlı farklı adres gösterirse o zaman avukatlık kanununa göre meslek suçu işlemiş olur ki asıl mevzu bu değil. işte tebligat edilecek mernis adresi yada avukatın gösterdiği adres geçerli olmaz, kişi adreste bulunamaz ve tebligat teslim edilemezse muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi son yerleşim yeri kabul edilir. burada bahsettiğimiz vekili olmayan muhatap zira tebligatlarda vekile tebliğ her türlü tarafa tebliğ yerine geçer. bu adres kayıt sistemindeki adreste de bulunamazsa (ki görevli memur burada komşu, kapıcı ve muhtara sorma gibi yükümlülük altındadır) bu sefer adres kayıt sistemindeki adresin dış kapısına tebligat 15 günlüğüne asılır. 15 gün sonrasında kişiye tebliğ edilmiş sayılır. burada ikinci giden adres kayıt sistemine göre bulunmuş adrese yapılan tebliğ açık mavi zarfla yapılır. bunun yapılabilmesi için önceki tebligat yada tebligatların iade ile dönmüş olması şarttır. bu zarfın anlamı her ne amaçla olursa olsun, bu tebligatın son tebligat olduğu bir daha tebligat çıkartılmayacağı, duruşma ise veya başka bir şeyse itiraz etmediği yada duruşmaya gelinmediği takdirde gıyabında hüküm verileceği anlamlarına gelir. burada bu mavi zarf usulünün tam anlamıyla uygulanması gerekir yoksa ortaya usulsüz tebligat çıkar. bu da temyiz hakkı gibi bir hak verir. tüm yargılama boşa gider. o yüzden çok önemli bir konudur. komşu, yönetici, kapıcı yada yetkili kişi almayı reddettiği takdirde kapıya asılmalıdır. onlar alırsa bu 15 günlük süreç onların almasından itibren başlar. mazbataya her bilgi düşülmelidir.

    ancak gel gelelim uygulama nasıl? bizim ptt görevlileri bir güzel yurtiçi kargo mantığında gelirler eve, bulamazlarsa adreste yok bilgisi düşer mahkemeye iade ederler. komşuya sorulmaz, iş saatleri sorulmaz, yöneticiye hiç çıkılmaz. mahkeme de bu yüzden usulsüz olmasın diye ikinci, üçüncü hiç abartısız dördüncü, beşinci beyaz zarfı çıkartır tekrar tekrar. noldu usul ekonomisi? noldu davacının aradığı adalet? gider avansından ha babam para çekilir. 1 tebligat 10 lira. 25 kişiyse tebligatlar her seferinde 250lira.. yook bu çok iyimseri. 2010 yılında 25 kişi başlayıp 160 kişi olmuş olan bir dava var. 1600 lira.. bu normal yolla gider avansından gönderilirse. aps? aps artık gider avansından karşılanmıyor. nakit para verilerek ayrıca ödeniyor. 20tl. en iyimser haliyle etti mi 25 kişinin tebligatı 500 lira. niye aps tercih ediliyor? normal tebliğ 10 günde gidiyor 10 günde dönüyor. aps ise 5 günde hepsi tamam. bu da en iyimser hali. sırf tebligattan dolayı dava almayan avukatlar var. alacağımız 3 kuruş para tebligatlarla uğraş dur diyerek. sonra o 500 lira boşa gider tekrar gönderilir tekrar ve tekrar. noldu mavi zarf uygulamasına? sorumsuz bir ptt memuru yüzünden bir sürü kişi mağdur oldu. yargı aksadı. halbuki mavi zarfı uygulasa 15 gün sonra iş bitecekti. yıllarca ama yıllarca sürüp durdu davalar. kalem memurlarına bir sor bin ah işit. diyecekleri tek şey "uygulamıyor ki memurlar biz napalım" işte o yüzden mavi zarfları artık aşk mektubunu koymak için kullanabilirsiniz bir güzel. o başsavcılıklar da alıp en azından adliye ptt memurlarını bir eğitse mükemmel olmaz mı? örnek dava soran olursa da yer ve isim bilgisiyle paylaşmaya da hazırım. yahu ankara'da 1 tane trafik tescil şube müdürlüğü var. kime sorsan gösterirler. bunu bulamadım diye dönen ptt memuru mu olur ya? bu memurdan aslında çok şey bekliyoruz kapıcıymış da mavi zarfmış da. acaip cinleri tepeye çıkartan zarftır kendileri.

     
  5. cüzdanını çaldırmak

    başa bir sürü dert açan talihsiz olay. çalınan yerlerin etrafındaki 500 metre çevreli çöp tenekelerine bakılmalı çünkü genelde hırsızlar parayı ve kredi kartlarını aldıktan sonra cüzdanı atarlar. ama cüzdan güzelse onu da sakladıkları olur. yine de dolanıp denemeye değer. kredi kartlarının ve banka kartlarının acilen iptal edilmesi gerekir. yoksa gelecek borç haddinden fazla olur. giden para çok değilse en az can sıkan kısmı odur. kimlik kartının acilen yenilenip gazeteye ilanı gerekir. gasp şeklinde kişiye zarar verilmeyen durumlarda buna şükredilmelidir. yaşayana büyük geçmiş olsun demek üzüntüsünü azaltmasa da allah daha büyüğünü vermesin diye düşünmek azaltabilir. kötü bir tecrübe... bir sonraki sefere daha temkinli olunarak bir daha böyle bir şey yaşanmamasını temenni ediyorum bu hırsızlığa maruz kalanlara.