Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Herturluyazar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

775 entry 478 konu hiç puanı yok
08.03.2016 22:35 son işlem tarihi takip etme takip et

pazara yollamak

annemin genelde bana uyguladığı hain eylem. kaçabildiğim haftalar kendimi şanslı sayıyorum. artık pazarcılarla muhabbetten 2 saatten aşağı çıkamıyorum, hepsi de o kadar iyi ki. yine de kahrolsun cumartesi pazarları.

elma, armut, domates bunlar markettekinden farklıymış. taze ve iyisi oluyormuş. iyi de ben zaten meyve sevmiyorum ki. reklam gibi olmasın da migros sanal'dan zaten söyleniyor ayda iki kere. bu ekstra cumartesi olayı cumartesi günlerine bir antipati oluşturmaya başladı bende. sıralı tam liste şuan duruyor ve siz bunları okurken ben elma alıyor olacağım. lol

20.02.2016 15:56
  1. dilenciye para vermek

    başın gözün sadakası olarak yapılan yardımdır. bazen yanlış bazense tam yerindedir. bunun takdirini vicdanınız verir. fakir olmadığını yada duygu sömürüsü yaptığını düşündüğünüz kişilere verdiğiniz para çöpe gitmiş olur. duygu sömürüsü en vicdani değerleri sarsıcı yalanlardan birisidir. diğer yanda aç yada soğuktan donmuş birine yapılan yardım ise gerçekten o kişiye cennetleri vermişsiniz gibi sevindirir ve işe yarar. takdir vicdanınızdır. magicofrahat youtube kanalında bir evsiz eric'in hikayesi var. izlemeyenler izlesinler. bu eric amerika'da evsiz ama herkes çok iyi bir insan olduğunu biliyor. hint yada onun gibi bir yere ait ırklı rahat ise bir piyango bileti yalanı uyduruyor. piyango vuran bileti eric'e veriyor. 1000dolar. ancak bilete piyango vurmamış. parayı alacağı bakkalla anlaşıyor ve ericle bakkala giriyorlar. bakkal bilete para çıkmış gibi 1000 doları eline sayıyor eric'in. eric göz yaşlarını tutamıyor ve o 1000 doları paylaşmak istiyor. evsiz ve yiyecek parası olmayan eric. kendisine 300-400 dolar ayırıp bu bana yeter diyerek gerisini biletin sahibi rahat'a vermek istiyor. tabi ki rahat kabul etmiyor. sonra mı noldu? bu videoyu görenlerce rahat'ın açtığı yardım kampanyasından baya bir para toplandı 60-70bin dolar sanırım. eric önce hotelde kaldı o süreçte daha sonra eric'e çok şirin bir ev tutuldu. eric iş buldu. kıyafetler aldı. fakirlere yardım etti. ve geri kalan parası bankaya yatırıldı. 1 video hayatını değiştirdi. bunların hepsi 1 ay içinde oldu. kalbi kocaman olan birisi sadece 1000dolarlık yardım etmek istedi bunu herkesle paylaşmasıyla olan oldu. bazen uzatacığınız 1 el insanların hayatını değiştirebilir ancak türkiye'de eric'in kişiliğinde olan bir insan bulabilmek için 1 sene dolaşmak lazım. buradakiler bırak paylaşmayı o 1000 doları ertesi gün seni tanımaz. 10 lira verirsin zorla bir 10 lira daha versene derler. işte doğru eric'i bulmak o yüzden vicdanınızın takdirinde.

     
  2. soyadı değişikliği

    kişinin kullandığı soyadının değişmesidir. bunun tek yolu davadır. soyadı değiştirme davası. asliye hukuk mahkemesinde açılır ve 3-4 ay içinde sonuçlandırılır. ayrıntı ve yenilikler öncesinde usul hakkında bilgiye devam edelim. davada cumhuriyet savcısı ve nüfus müdür yada memuru bulunur. 2 tanık gerekir. tanıkların gerekli olmadığı durumlar da mevcuttur elbette. soyadınız direk sizi yerin dibine sokuyorsa ve bu soyadından belli ise tanığa ihtiyaç yoktur. yerin dibine sokma kısmını biraz daha açmak gerekir ve yerin dibine sokmanın yanında bazı durumlar haklı sebep sayılarak değişiklik yapılabilir ; Milli kültüre, Örf ve adetlere uygun olmayan, Gülünç ve çirkin anlamları olan ve kişisel ilişkilerde veya meslek ve sanatın icrasında yanlış anlamalar doğurabilecek hususlar haklı sebep olarak sayılır.

    yani herkes istediği gibi soyadını değiştiremez kamu düzenine aykırıdır. evli kadın evliliği süresince soyadını değiştiremez. sadece kendi soyadını kullanamaz. isterse ya evlendirme memuru önünde yada sonradan mahkemeye başvuruyla kocasının soyadının önünde kendi soyadını da kullanmayı talep edebilir.

    iç güvenlik paketi kısa süre önce onaylandı.. herkes aaa soyadımı 1 dilekçeyle değiştirebileceğim dedi. ancak işin içi öyle değil. olması da zaten çok mantıksız olurdu. dilekçeyle isim soyisim değişikliği geçici maddede ele alındı. geçici madde 1 yıl sonra yürürlükten kalkacak ve dilekçeyle değiştirme 1 yıl için geçerli. sonra yine dava yoluna gidilecek. bu 1 yıllık süreç şimdiye kadar mağdur olmuş olanlar için getirildi. düzeltmeler memur tarafından yapılabilecek ancak ben ismimi tamamen değiştirmek istiyorum derseniz yine dava açmanız gerekir. aksi mümkün olsaydı bir çok dolandırıcı soyadı değiştirerek borçlarında kaçmaya çalışırdı. kamu düzeni alt üst olurdu.

    evli kadın kendi soyadını kullanmak isterse ne yapabilir? öncelikle dava açmalıdır aile mahkemesine.

    akabinde aile mahkemesi redderse zaten reddedilmiş olur yapacak bir şeyi kalmaz. onarsa, temyiz yolu açılır. temyiz edilmezse kesinleşir ve kullanabilir. ama temyiz edilirse yargıtay kesinlikle bu kararı bozar. karar bozulduğunda iç hukuk yolu tüketilmiş olacağından avrupa insan hakları mahkemesine başvurulabilir. aihm bu konuda türkiye'ye bir miktar tazminata hükmedecektir daha önce yaptığı gibi ancak bu tazminat sizin soyadınızı kullanmanızı sağlamayacaktır.

    bu arada en başta anlattığım soyadı değiştirme davası hakkın kötüye kullanımıyla alakalı olarak 1 defaya mahsus olarak açılabilir.

    peki dilekçeyle isim değişikliği nasıl yürüyecek? imla ve yazım hatası olan isimlerle, gülünç isimler kolayca değiştirilebilecek. ancak bunun için iç güvenlik yasasının yürürlük tarihinden itibaren 1 yıl zamanınız var. sonra tekrar mahkemelere taşınacak iş.

    şimdi buraya kadar bunu okuyan kişi bu konuya meraklıdır ve yazdıklarımı merakla okumuştur. o yüzden sevgili okur sana sormak istiyorum, bir kadın, çok sevdiği ve aşık olduğu kocasının (evlilik başka neden olsun çok sevmenin dışında?) soyadını bunca hukuk savaşıyla neden değiştirmeye çalışır? onun soyadından mı iğreniyor yoksa taşıması ona ağırlık mı veriyor? yoksa dünya çapında ünlü de soyadını değiştirdiğinde büyük bir maddi kayıp mı yaşayacak? peki diğer sorum, bu sırada mahkemelerde soyadından kurtulmak istediği kocasının suratına nasıl bakacak? taa avurpa insan hakları mahkemelerine taşıyor olayı, taşınan ise kocanın soyadı. bu kadını bu yola iten ne? ingilizce kitaplardaki mr and mrs brown'ı hatırlarsınız değil mi? yahu allah'ın amerikalısı ingilizi böyle uğraşlar içine girmiyor. girseydi o modernizmin geldiği yerdeki örnekler mr. brown and mrs temessi brown olurdu. şahsen , hangi feminist çıkıp ne derse desin benim soyadımı bu şekilde aşağılayıp kurtulmak isteyen kadından ben o gün kurtulurum. onun bir yerlere gitmesini beklemem. aile birliği aşkla sevgiyle kurulur. saygı devamını sağlar. bu bana göre saygısızlıktır. ama sonuçta yasal hak, sonuna kadar savunulsa da yargıtay kesinlikle kızlık soyadı kullanmaya izin vermeyecektir. aihm kararınızı aldıktan sonra içişleri bakanlığından uygunluk görüşü alarak nüfus müdürlüğüne gitmeniz gerekir. bu da kaç yıl sürer bilemem. şimdi son sorum, çekirdek aile anne baba ve çocuktan oluşur. ailenin soyadını taşımak istemiyorsan neden aile kuruyorsun? yada kurduğun ailenin soyadını neden taşıyamıyorsun?

    son ek bilgi vermek gerekirse çocuklar için kurallar bu kadar katı değil. çocuklar soyadlarını haklı sebeplerle değiştirebilirler, değiştirdiklerinde ailenin diğer bireylerinin soyadları değişmez. sadece babanın soyadı değiştiğinde tüm ailenin soyadı değişir.

     
  3. lex commissoria yasağı

    rehin hukukunun genel ilkesi uyarınca, tarafların, borcun zamanında ödenmemesi halinde rehin konusu malların mülkiyetinin doğrudan doğruya alacaklıya geçmesi konusunda yapacağı anlaşmaların geçersiz olacağını hüküm altına alan yasaktır. ticari işletme rehni kanununda geçer. bu yasak alacaklının ileride doğabilecek hileli davranışlarını önlemek için konmuştur.

     
  4. boyalı duvara yaslanmak

    boyalı bir fırçanın sizin üzerinizden geçmiş olduğu hissi yaratan acı eylem. farkında bile olmazsınız. duvarın boyalı olduğunu bilseniz bile yanında konuşmaya dalarsanız, duvarın boyalı olduğunu unutarak bir güzel yaslanırsınız. o sırada uyaracak kimse yok yada uyaracak kişinin de unutkanlığıyla elbiseler renk kazanır. o salonunuzda her zaman görmek istediğiniz renge sahip yenilenmiş eşyalarınız olur. tekrar eve dönmek zorunda olduğunuzdan o kıyafetlerle gitmek zorunda kalırsınız. arabaya binecekseniz koltuklar boyanmasın diye kurumasını beklersiniz. sinir olursunuz. en sevdiğiniz pantolonunuz falan boya olur. daha sonrasında tinerle çıkartmaya çalışırsınız bir güzel. dikkatli olunması gereken bir yas-lanma durumudur.

     
  5. kısa mesajın uzun uzun yazılması

    ilk defa babam tarafından kullanılıp babadan oğla geçmiş alışkanlık. kısa mesajın kısa yazıldığı dönemlerden bahsediyorum. 15 mesajı inci gibi mektup misali dizerdi bana. o zamanlar daha karakter hesabı 2. mesaja geçmesin hesabı yapılıyor, mesaj paketleri falan yok. konuştuğunda lafı döndürüp dolandırır açıklamadan rahat edemez. tüm evrakları, 1 sayfalık hazırlanabilecek iddianameler 10-15 sayfalık açıklamalarla dolu. bir odaya girdiğini anlatacak ya; adımını atmış, kapı koluna dokunmasıyla içerden sesleri duyarak kapı koluna kuvvet uygulamış ve diğer adımını atmasıyla kapı pervazından geçişi bir olmuş. yani kısacası odaya girmiş. hey babam ya, babadan oğla dedikleri bu olsa gerek.