Türkiye'nin memur portalı

bir durumun telafisi için şartları mevcutsa , ancak taleple ve daha sonra tazminattan düşmek üzere hükmedilen ödeme çeşididir. bir örnekle açıklayacak olursak bir yaralama olayında ahmet, mehmet'i pıçaklamıştır. mehmet burda mağdurumuz. ahmet ise sanık. mehmet diyor ki benim maddi durumum kötü (bu gerekliliktir) ve hastane masraflarını ödeyemeyeceğim, tazminata hükmedilene kadar ahmet bana geçici ödeme yapsın. bunun içinde mahkemeye bıçaklandığı raporunu ve asgari ücretle çalıştığı için hastane masraflarını ödeyemediğine dair belgeler sunuyor. (tamamen uydurma hikaye umarım uyar) hakim de mehmet'in durumuna bakarak ahmet'e sen diyor ki : "sen bir mehmet'e ödeme yap bakalım 5000 lira, sonra tazminattan düşeriz bu miktarı." ahmet ise ödemesini yapıyor. sonra hakim bir araştırıyor ki mehmet, ahmet'e gıcık ezelden beri. napsam da bunu hem hapse attırsam hem de tazminat alsam diye düşünürken, mehmet kendi kendini pıçaklayıp ahmet'in üstüne atmış o yaptı diye. bir bakıyorlar pıçakta parmak izi yok, ahmet'in o saatte iş yerinde mehmet ile beraber olmadığını gören şahitler var. bu sefer diyor ki hakim "ahmet efendi, ahmet efendi aldığın o 5000 lira var ya, işte onu faiziyle beraber mehmet'e geri öde" işte geçici ödeme budur.. tazminata hükmedilmezse verilen para faiziyle iade edilir. tabi burada ahmet'in başka sorumlulukları ortaya çıktı o başka konu. ayrıca geçici ödemeler sadece haksız fiiller için değil , sözleşmeye dayanan tazminat davaları için de geçerlidir.

 

adı üstünde olan kendi arabası yada taşıma aracıyla araç işleten sıfatına haiz olarak "iyilik" olsun diye yapılan taşımacılık türüdür. ahmet'in işe giderken yolda gördüğü mehmet'i arabasına almak hatır taşımacılığıdır. trafik kanununa göre hatır taşımacılığında tehlike ilkesi değil kusur sorumluluğu geçerlidir. o yüzden araç işleten sıfatındaki sürücü yaptığı kazaların kusuru olmadan gerçekleştiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilir. ticari taşımacılıkta ise tehlike ilkesi geçerlidir ve kusursuz sorumluluk geçerlidir. kurtuluş kanıtı getirilemez.

 

çoğu kişinin sahip olduğu arkadaş çeşididir. yazacaklarını tek bir mesaj yerine kelime kelime yazar gönderir. 15 tane mesajı inci gibi dizer arka arkaya siz de noldu acaba diye koşar telefona bakarsınız. acele acele kilidi açarsınız önemli bir şey mi var ki diye sonra mı? sonrası malum. geveze ve üşengeç arkadaşınız;

-ya herturluyazar

-yarın ankara'ya geleceğim

-şu bilmem neye

-bir telefon etsene

-sen gelemezsin

-değil mi?

-bana xxx evrağının

-resmini çekip

-yollar mısın

-aradım açmadın telini

-mesajımı görünce

-bir cevap

-ver

-görüşürüz

sonuç olarak dumur şekilde mesajlar okunurken cevap verme kısmına geçilir

-hay

-senin

-yazacağın

-mesaja

-ne zaman

-aradın

-yalancı

adamına göre muamele. gelsin bu entry'i de kendisine okutacağım.

 

her yerde insanın karşısına çıkabilecek konuları ele alan başlıklardır. tarih dersinde ilk çağ konularını çok seversiniz de osmanlı'ya gelince sıkıcı olur. coğrafya da saat farkı hesaplaması hoşunuza gider de toprak çeşitlerinden sıkılırsınız o mantık. ancak sıkıcı başlıklar bazen saçma sapan da olabilir. bir kişi için anlam ifade eden bir konu başkası için etmeyebilir bu çok doğal ancak kimse için bir şey ifade etmeyen başlıklar hem sıkıcı hem işlevsizdir. bir konu farklı farklı adlar altında iredelenebilir. ahmet'in kazağı. ahmet'in kazağının rengi. ahmet'in kazağının renginin kötü olması. ahmet'in kazağının ucuz olması. ahmet'in kazağının gözlerimi bozması. sonra da ahmet'in gıcık gelmesinin nedenleri.. evet başlıklar bir dolu açılmış oldu ama hiç bir şeye hizmet etmiyor. duyuyorum "hay ahmet'in kazağına" dediğinizi. size ne değil mi ahmet'in kazağından. çok sinir olmuşsunuzdur paylaşmışsınızdır bu sizin için bir şey ifade ediyor demektir. birinciye kimse söylenmez. ama arka arkaya ahmet'in kazağından bahsedilirse o zaman sıkıcıdan çok can sıkıcı başlık olur.

 

bu hafta çarşambanın çarşafa dolanmaması yüzünden perşembenin de perişan olarak geçeceğine inanmadığımdan, doğruluğu tartışılabilir olan ancak her defasında yine de sevimli gelen söz öbeği. salı sallanır, çarşamba çarşafa dolanır, perşembe malum, cuma mübarek gün, cumartesi-pazar tatil diye giden günlere takılmış nitelik vurgusu. geriye bir kalıyor pazartesi. onu da zaten kimse sevmiyor. bu hafta 7 gün değil mi emine? sorusu da nereden geldiyse artık aklıma.

 

eksi sozluk isyani  

29 subatta entry girmek  

büyüyünce nikah memuru olacağım diyen çocuk  

erkekteki en çekici kas grubu  

sigortasız arı çalıştırmak  

kabukların arasında yer fıstığı aramak  

koleksiyonu yapılabilecek nesneler  

interpol  

en yaratıcı evlenme teklifi  

ilk buluşmada pepeçura isterim diyen kız