Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Herturluyazar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

775 entry 478 konu hiç puanı yok
08.03.2016 22:35 son işlem tarihi takip etme takip et

Ben yemek yapmasını bilmem diyen gelinlik kız

ama aşık olduğum adam için elimden geleni yaparım, "belki" o da yardım eder diye sözüne devam ediyorsa korkulmaması gereken kızdır. belki diye naifliğini de ortaya sunar ve zamanla da öğrenir bir şeyler. aksi halde "banane, kendi yapsın" diyen tipi bırak doğusunu güney batıya da gitsen kutuplara da gitsen eskimolar bile istemez. artık erkeklerin aradığı yaprak sarsın değil, zevkle bir şeylere çabalasın yeterdir. kendi evinde kendi mutfağının hanımı olamazsa bir kadın, onu uzaylılardan medet ummaya kadar yalnız bırakın. belki bir gün uzaylının biri gelir de yemek yapma derdinden kurtarır. bizleri zaten mahmut abinin kebapçısı kurtarır sorun yok. bu konuda önemli olan netice, beceri değil, istek ve niyettir. hepsi sadece bu. gerisini aşk getirir. bak mesela şu resimde ne görüyorsun?

https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/236x/b3/b1/b5/b3b1b589a3e8371dae2d13057bdc6a80.jpg

evet bir alien predator. bu adam senden karnıyarık istemez ki. direk seni yer. afiyet olsun, hayırlı gelinlikler.

18.02.2016 22:40
  1. sigarayı yakarken kaşı yakmak

    dikkatsizlik sonucu ve çakmağı kullanmasını bilmeyen tecrübesizler için elzem bir deneyim. bir gün olacak o. bu tecrübesizler çakmakla bolca oynarlar. orasını burasını kurcalarlar ve tabi ki orada duran düğmeyi sağa sola çevirirler. sonra gazı sonuna kadar açık şekilde bırakırlar. sonra sigara yakmak istediklerinde ise önce kuvvetli gelen gazdan dolayı yanmaz. 1-2 kere deneme derken o surat alev alır. olan kaşa olur bazen de saça olur. hatta kadınların ocağa eğilerek sigarasını yakarken saçını başını yakmaları da çok rastlanılabilir benzer bir hadisedir.

     
  2. suyu şapırdatarak içmek

    30 gün sahrada susuz kalmış gibi yada sanki çok lezzetli bir şey içiyormuş gibi hüüp hüüp şeklinde yudum yudum içerken çıkan sesle birlikte suyun yutulmasıdır. bunu yapana önce suratınızı buruşturursunuz sonra da dur bir de ben deneyeyim çok mu güzel oluyor derken genze su kaçması sebebiyle öksürük, tıksırık, gözden yaş gelme vs gibi saçma bir durumun içine girersiniz. adam akıllı içelim, bir bardak suda boğulup gitmeyelim mümkünse. deneyecekseniz de lütfen yalnızken deneyin.

     
  3. uzun uzun yazılan entryi hatayla silmek

    kendinize kızmakla sonuçlanacak sinir bozucu eylem. bir kaç kere başa geldikten sonra ctrl+c kullanılmaya başlanır ve alışkanlık haline getirilir. tabi her zaman mümkün değil bu. uzun entrylerde özellikle bir tedbir. ayrıca eğer silinme sizin hatanız değil de web sayfasının yenilenmesi yada internetten kaynaklı bir sorundan öte geliyorsa o zaman kızacak daha güzel sebepleriniz olur. insan kendi kendine en çok ne kadar kızabilir ki? ah özene bezene yazılan yorumlar sadece hatadan silinse de, okunmadan tarihe gömülerek silinmese diye düşündürür.

     
  4. fanlı ısıtıcı

    olduğu odanın ısısını yükseltip soğuğunu çok hızlı olarak kıran, arkasındaki ısıtıcının ısısını, önüne yerleştirilmiş pervanesiyle odaya hava şeklinde üfleyen, arkasından soğuk hava alıp önünden sıcak çıkartan, odayı kuruttuğu söylenen, 1000-2000 watt arasında kademeleri olabilen termostatlı elektrikli bir ısıtıcı çeşididir. oda çok ısındığında durur sonra tekrar devam eder. ucuzluğu ve taşınabilir olması ve hafifliği tercih sebebidir. kw ücreti x harcanan kw ile çarpıldığında 1 saatlik elektriğe yansıyan ücreti bulunur. mesela kw ücreti şuan 36-40 kuruş arasında. 2000 watt yani 2kw elektrik tüketiyorsa 40x2'den 80 kuruş saatlik elektrik faturasına etkisi vardır. kw ücretinizi faturanızdan , harcanan kw/fatura meblağı şeklinde hesaplayabilirsiniz. (sanırım böyleydi) kısaca 40 kuruştan çarpın işte. 80 kuruş saatlik yakıyorsunuz. 24 saat yaksanız faturaya etkisi 19 lira olacak. bunu bir şekilde hesaplayarak 12 lira etki olarak bulanlar var. hesap kısmı yanlış olabilir benim hesabın. ortalama 24 saatlik kullanımı 15 lira diyelim orta yol bulunsun 3'ün 5'in lafı olmasın. ayrıca ne zaman ki stand-by moduna geçer ve odanın ısısından dolayı durur siz de bunu kapatık tekrar açarsınız o zaman 2 kat elektrik çekmesine sebebiyet verirsiniz.

     
  5. hafızayı kuvvetlendirme

    bazı yöntemlerle mümkün olabilen hafızanın daha güçlü olmasını ifade eden tabir.

    hafıza aynı vücut kasları gibi ağırlık kaldırmalı ki güçlenebilsin bu da zihnin çalıştırılmasından geçer. boş çalıştırılmayan beynin bir kısmı küçülür. hangi bölüm olduğunu tıpçılar bilir sanırım. fasülyeyi andıran bir şekli olan kısım. hafızasını çok çalıştıran kişilerde ise 2-3 sene sonra o kısım şekillenmeye ve kıvrılmaya başlar. ve böylece o şekildeki beyin çok daha işlevsel olmuş olur. belgeselde bunun adına beyni eğitmek deniyordu. londra'nın çok ama çok karmaşık sokaklarını öğrenmeye çalışan taksi şoförü ele alınmıştı belgeselde. çok ağır sınavdan geçiyorlardı bu taksiciler ve şehrin sokaklarını ezberlemeleri yıllarını alıyordu. bunun öncesinde ise taksicilik yapamıyorlardı.

    şimdi bildiğim yöntemleri sizle paylaşayım;

    1) öncelikle zihin çalıştırılacak boş bırakılmayacak ki, diğer maddeler uygulama alanı bulabilsin ve işe yarasın. bu ister bir şeyler ezberlemek ve öğrenmek ister zihin pratikleri şeklinde olsun. bu yöntem alzheimer'ı da engelleyici bir etkiye sahipmiş. olduktan sonra değil olmadan önce.

    2) yorulan beyin muhakkak gerekli gıdalarla beslenecek, beyne benzeyen ceviz ve omega 3-6-9 yağları bulunan balıklar ve balık yağları en bilinen gıdalardır hafıza için. cidden de balık işe yarar.

    3) beslenen hafızanın aynı gelişmesini istediğiniz kaslar gibi dinlendirilmesi, yani uyku. günlük alınan uykuyla o gün öğrenilen şeylerin %70-80'i aklınızda kalır, geri kalanını unutursunuz. bunu artırabilmek beslenme, hafızanın 1. maddedeki kondisyonu ve uykuyla alakalı.

    4) bu tamamen kendi yöntemimdir. hafızamı güçlü olarak tanımlarım ben. kelimesi kelimesine virgülüyle noktasıyla onlarca sayfa kağıdı ezberleyerek sonrasında hatırlayabilirim. bu konuda ukalalık değil , şimdi söyleyeceğim yöntemin de zamanında etkisinin olduğunu düşünüyorum. evet o bilgi; şok etkisi yaratmak. şok etkisi kaslardakiyle yine aynı mantık. mikro yırtılmalarla uydu hücrelerinin çevreleyerek büyümesini sağlıyorsunuz. kaslara şok veriyorsunuz. şok nasıl uygulanabilir? en zararsız ve uygulanabilir yöntemi su şokudur. hafızayı çalıştırdınız ve yemek yediniz. uyumadan önce şoka uğratırsanız o %70-80lik kısmı artırmış olursunuz. ve zamanla hem görsel hem işitsel hafızanız gelişecektir. daha ilerletebilenler artık düşünsel hafızaya ihtiyaç bile duymamaktadırlar. yani bildiğimiz okuduğumuzu anlama hafızası. görsel olarak sayfaları zorlanmadan hatırlayabiliyorlar.

    mesela sınava hazırlandınız ve o bilginin , kitabın hangi kısmında olduğunu düşünün. gözünüzün önüne o sayfadaki o kısmı getirin ve yazdığı yeri hatırlayın. işte bu yöntem çok kolay ve çok güzel bir yöntem. su şokuna dönelim nasıl olacak. yatmadan önce çok soğuk su ve arkasına çok sıcak suyu vücudunuza uygularsanız vücudunuz bu değişimden dolayı bir irkilecektir. şok gerçekleşmiş demektir. .suyu ılıtıp normal duşunuzu alabilirsiniz. ancak çok önemli kısmı bu şoku her defasında uygulamamanız gerekiyor. yoksa vücut bu şoka artık alışarak, şokun etkisini absorbe eder ve şok hiç bir işe yaramaz. nadir uygulayın. geliştirmek istiyorsanız mesela 1-2 haftada 1 kere. sonra zaten bu şokun zorluğundan dolayı yapmayı bırakırsınız. işe yarıyor mu? deneyin kendiniz söyleyin. çalışmak zorunda olduğunuz bir kitap için deneyin bunu. çalışın ve beslenin banyonuzu yapıp, yatıp uyuyun. ve kitabın o sayfasını hatırlamaya çalışın. bu en basit hali anlattığım bunu sanki bir bilim dalıymış gibi uygulayan kurumlar bile mevcut. görsel hafıza teknikleri vs şeklinde bir dolu yöntemi mevcut. 500-600 sayfalık kitabı 5 dkda bitirip ezberleyen adamı gördükten sonra siz de en azından bir miktar kuvvetlendirebilirsiniz hafızanızı. onunki allah vergisi artık.