Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

Herturluyazar

Bu üye Çaylak

Bu üyenin profil sayfasına git

775 entry 478 konu hiç puanı yok
08.03.2016 22:35 son işlem tarihi takip etme takip et

büyüyünce nikah memuru olacağım diyen çocuk

ağır psikolojik sorunları olan çocuktur. milleti evlendirme isteğinin altında çok başka şeyler yatıyor olabilir. mesela en zararsız düşünce babası da nikah memurudur, baba mesleği yapmak istiyordur.

yada milleti evlendirerek hayatlarını söndürme çabasında falandır. çevresinden, ailesinden, akrabalarından evliliği görmüş, ulan ne yaparım da yaramazlık yaparım milletin başına bela açarım demiş ve bu mesleği bulmuştur.

ama kendisine belediye başkanlığına oynamasını öneririm. zira öyle bir kadro yok. başkan oradaki görevlilerden kimi yetkilendirirse o kıyıyor nikahı.

aa bu arada muhtemelen de yan mahalledeki yada arka sıradaki kıza aşık olmuştur evlenme hayali kuruyordur. allah anasına babasına sabır versin bu çocuğun. velet.

20.02.2016 12:12
  1. alt balkondaki komşunun kafasına tükürmek

    çiş yapma ve annenin ziynet eşyalarını aynı tükürük yolundan aşağı göndermenin başlangıcı olan hareket. artık tükürük ve çişten sonra gelen mücevherler de bunlara katlanma payı olarak aşağıdakilerin hakkıdır. ancak yapılan yaş aralığı gerçekten 4-6 yaş aralığıdır. bu yaşta bir şey oluyor bunlara sanırım. daha güzeli var bu eylemin o da yukarıdaki komşunun kafasına tükürebilmektir. bunu yapan çocuk sınırları aşmış yetenekli bir çocuktur.

     
  2. eser miktar

    çok az miktar demektir. genelde ürünlerin arkasında yazar, eser miktarda xxx kullanılmıştır şeklinde. o eser miktar kime göre neye göre az hiç bilinmez. bu yılın başında hasta olmamdan ötürü bir ilaç vermiş doktor onu kullandım. merak edip okudum eser miktarda aspartam içerdiğini gördüm. gözlerim açıldı direk. aspartam dünya sağlık örgütünün de kabul ettiği kanserojen bir maddedir. bildiğiniz bir numaralı zehir. bıraktım kullanmayı. eczacıya gittim dedim ki bunda aspartam varmış neden yasak değil? ya eser miktarda var, zararlı olsa hiç üretirler mi? mantığa bak ya, dünyaca kabul edilmiş zehri sen , zararlı olsa üretirler mi şeklinde mega bilimsel şekilde açıkla. çok ikna olarak ilacı çöpe gönderdim. eser miktardaki maddelere de dikkat edilmelidir. ben niye vücuduma eser miktarda zehir sokayım ki? altı üstü öksürük söktürücü müdür nedir öyle bir ilaçtı, gripten dolayı.

     
  3. golden retriever

    adını tüylerinin renginden aldığını düşündüğüm köpek cinsi. en çok tercih edilen köpekler arasındır bunlar. evlerde beslenebilirliği uysallığından da kaynaklanmaktadır. çok zekidirler. söylenene göre hiç eğitimsiz bir 1 yaşındaki golden, yol ortasında duran bebek arabasını kenara çekmeyi akıl edebiliyor. o derece insancıl bu köpekler.. ayrıca günde 10 kereden fazla havlayamaz. havladığı takdirde sesleri kısıldığından binalarda beslenmesi uygundur. çok tüy dökerler ancak, benim de olsun anne bana neden almıyorsun benim niye yok diye kafayı yemeden önce bir gün benim de sahip olmak istediğim cinstir. ait olduğu köken ingiltere'dir.

     
  4. ağlamaklı olmak

    suratın ekşitilerek, dudakların büzülerek, gözlerin yaşlanıp ama damlaların düşmemesi için kendini tuttuğun, hüzünlü durumlarda içine girdiğin bir his patlaması. ama tam patlama değil. içeride patlama yada içeriye doğru patlama. gözlerin sulanması da bu patlamanın içeri doğru olması ve dışarı yansıtılmak istenmemesinden öte gelir. sevinçten ağlamaklı olma tabirini daha önce duymadım zira sevinçten insan ağlar. ağlamaklı olmaysa hüznü temsil eder. üzüntüyü... ancak çok tehlikeli bir andır bu an. şayet ağlamaklı kişiye o çok duygusal olduğu anında güzel bir haber verirseniz yada sarılırsanız artık patlamayı daha fazla tutamaz ve yakanıza sümüklerini bulaştırmak suretiyle ağlamaya ve rahatlamaya başlar. "tamam, geçti şşş" ifadeleriyle telkin edilebilir.

     
  5. erasmus

    erasmus, rönesans klasik edebiyatçısıdır.

    erasmus programı olarak bilinen socrates erasmus öğrenci değişim programı ise, iki farklı ülkedeki öğrencilerin 1 yada 2 dönem birbirlerinin yerine değişime tabi tutularak, kültür ve eğitim açısından gelişim ve paylaşımlarını sağlayan devletin hibelerle desteklediği bir programdır. bu programa her fakültede belirli kontenjanlar ayrılır ve talep çoksa ingilizce sınav ve mülakatla kontenjan belirlenir. gönlünce gezip eğlenip yiyerek ve içerek özgür olduğun hayatına damga vuran anlara sebep bir programdır.