Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

ali mühendis

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,232 entry 1,267 konu 532 puan
23.12.2025 13:12 son işlem tarihi takip etme takip et

şu an çalan şarkı

zor dostum zor

20.12.2025 22:42
  1. sürekli evlilikle ilgili başlık açılması
     
    (Bkz: Kim neyden çok bahsediyorsa onda ondan yok)
  2. herşeyde bir kusur bulmak

    olması gereken normal durum konudaki cümle için.

    herşey değil her şey olacak; bir kusur bulundu.

     
  3. kabir ziyaretleri

    1947 dedemin babası, 1993 gül pembemiz, 1996 canım anneannem, 2001 tonton dedemiz, 2005 ciğerimin parçası teyzem, 2024 süt abim ve 2025 amcam...

    tarihlerden anlaşılacağı üzere kabristanın en uzak bölgelerinde defnedilmişler. kabristan ziyaretine benim şoförlüğümde gidildiğinde kafamda çakılı olan bir güzergahtan labirentte gider gibi sırayla ziyaretimizi gerçekleştiririz. başka bir şoför götürünce ve sıralamayı kendince değiştirince benim yer bulma kabiliyetim sıfıra düşer. önceleri her ziyarette her birisinin bir anısıyla gözyaşlarıma hakim olamazken şu sıralar onlara kavuşmanın zamanla yaklaşmışlığının verdiği düşünceyle içimi bir sevinç kaplıyor. ayrıca son zamanlarda rüyalarımda sık sık görüşüyoruz. rüyalar iyi ki var.

     
  4. sus scrofa

    bizim buralarda sürüsüyle mevcut. hatta bunları avlıyor olabilirler, hatta yurt dışından buraya avlanmak için gelenlerin olduğunu duydum.

    bazen iş servisinin önüne atlıyorlar, koşarak kaçmaya çalışıyorlar. bölgede yürüyüş yapmak pek tekin değil. bunları görünce mümkünse yüksek bir şeye çıkmak gerekirmiş çünkü boyunlarını çeviremiyorlarmış.

    çevredeki köylerde ekili alanları mahvetmekte üstlerine yok. yerli halkın dediğine göre bu hayvanlar topraktaki solucanları yemekten pek hoşlanırlarmış.

    .

    şimdi gidelim 19 aralık 2015'e. cumartesi günü sabahı memleketten çıkmışız gurbet yolundayız. (iki üç gün önce de eskişehir'den piyasada bulunan en ucuz sedan arabayı sıfır km olarak almışız. araba bembeyaz kar gibi, aile olarak böyle bir alışverişi otuz kırk yılda bir ancak gerçekleştirebiliriz .) saat 16 sularında mut'tan ermenek'in virajlı eğri büğrü yoluna dönmüşüz. şoför benim ve araba kullanma hızım tamamen kağnı hızı; yavaş ve sakin. hava sisli ve yağmurlu. babamın arka koltuktan dikkat! diye seslenmesi, domuzun görüş alanıma girmesi, frene sonuna kadar basmam ve paaat diye bir ses duymamız bir saniye içinde gerçekleşti. sanırım 5-10 km/saat hızla çarptım koşa koşa önüme atlayan domuza. şoför babam olsaydı belki de durmuş olurdu ve çarpmamış olurduk. durduk. domuz kenara bir yuvarlanır gibi olup hiç zarar görmeden kaçtı gitti. domuzun zarar görmemesine çok sevinmiştim. arabanın önüne bir baktık plaka düşmüş, plakanın bağlı olduğu plastik tampon çatlamış. ailecek böyle bir kazayla ilk defa karşılaşmamızın şokuyla elimiz ayağımız titriyordu. yepyeni araba ufacık bir çatlakla sanki hurda gibi göründü gözüme. aklıma sarı mersedes filmi de geldi o anda; allahım neydi günahım, günahım neydi allahım?..

    plakayı düştüğü yerden aldık, yolumuza devam ettik. birkaç gün sonra plakayı kendimiz yerine monte ettik, eskişehir'e gittiğimizde ise kırılan plastik tamponu kaportacıya tamir ettirdik.

     
  5. tevriye

    bazı şarkılar dinlendikçe dinlendirir.

    oldu mu? umarım olmuştur.