Türkiye'nin memur portalı

özellikle bayanlarda arkadaş grubunda evlenen üyenin direkt olarak grubun lider ablası konumuna gelmesi durumunda çok daha bariz bir şekilde görülen mesele.

hangi araca, hangi şartlarda gibi belirsizliklerden dolayı zaten safsata olduğu apaçık ortada haber.

benden önce yazılanları okuyunca bir An yutkunup kısa süreli şoka girmemi sağlayan ilginç bir tespittir. Yok yani bu aşamadan sonra kimse kalkıp da bu sözlüğün çıtası bir Türlü yükselmiyor gibi bir safsataya kulak asmasın. içinde mehmet Ali erbil, çarkıfelek geçen Kelimelerle bile felsefe yapılabildiğini, edebiyat parçalandığını ve geçmişe özlem nidalarıyla anı paylaşıldığını görüyor ve yazarlarımız huzurunda saygıyla eğilerek onları selamlıyorum. helal olsun.

oysa ismail türüt'ün hediye odasına bodoslama dalıp oradaki yatağa atlayınca top gibi sekerek yere düşmesinden sonra direkt reklama girmesiyle benim için zaten ciddiyetini kaybetmiş bir yarışmaydı Çarkıfelek.

daha biz karı (bir yağış türü) bile görmemişken milletin bundan dolayı tatile başlamasından ötürü derin bir içerlemeye sebep olan gelişme. şimdi kar topu oynamak Vardı.

sanılanın aksine tarihi oldukça eski bir korunma yöntemidir. tabii ki olaya plastik girince son yüzyıl akla gelse de eskiden insanlar domuz, kuzu gibi hayvanların bağırsağından imal edilmiş çeşitlerini kullanıyordu.

zaten kelime kökeni olarak koruyucu gibi bir manaya sahiptir. hani bunu da ne bileyim satın aldığınız bir gıdanın içindekiler kısmını okuyup bunun gibi bir kelimeye denk gelince ne oluyoruz yahu demeyin diye söylüyorum. yani korkmayın demek lazımken gıda paketlerinden neler neler çıkıyor hepimiz biliyoruz. o yüzden en azından kuzu bağırsağı tercihimiz olsun, ne de olsa hepimiz hayatımızın bir anında tüketmişizdir diye düşünüyorum.

diğer korunma yöntemlerine göre bu yöntem cinsel hastalıklara karşı da önlem içerdiği için daha fazla tercih edilmektedir. evet, gülü neden gaz maskesi ile koklayalım denildiğini duyar gibiyiz. sende bilmem hiv-aids virüsü varsa ben de türk erkeğiyim o virüse bi koyarım gününü görür dendiğini de duyar gibiyiz ancak durum maalesef bundan ibaret.

neyse çok uzadı gibi, yani entry demek diye de özellikle belirtmek lazım derken bir yurdum insanı izlenimi olarak bakalım kısaltıldığında neler olmaktadır:

Çukurova Üniversitesi'nden doktorlar 11 çocuğu olan bir şahsa bu yöntemi önererek aile planlaması tavsiyesinde bulunurlar ve bu şekilde eşinin kesinlikle bir daha hamile kalamayacağına ikna ederler. ancak geçen sürede adamın karısı 12. defa hamile kalır. vatandaş yemin ederek kullandığını ifade eder fakat ''ne yapayım kullandım ama, uzun geldiği için ucundan birazcık kestim'' diye de ekler.

yani ben o yüzden kısaltmadım.

entryi...