Türkiye'nin memur portalı

denizde zaten kum bol, bunu değerlendirirsem bende de para bol olur zihniyetinde olan şahsın gerçekleştirmiş olması yüksek olan inşaattır.

vicdan yoksunu, ahiretini yediği kul haklarını ödemekle heba edecek kişidir.

bilmem dünya klasikleri ya da falan ansiklopedi veyahut filan ders kitaplarını okumuş olması ne kadar tercih edilse de bunları okumadan ölmesi sonucunda elde edeceği kayıp göz ardı edilebilecekken ''o kitabı'' hakikatiyle okumaması sonucunda pek de şansı kalmayacak olan kişidir.

yine olaya farklı bir açıdan yaklaşma gereği hissettiğim konu.

gerekli mercilerle irtibata geçilmiş, sözlükte çaylak sırası bulunmadığı bilgisi alınmıştır.

onun yerine çaylak masası diye yeni bir birim oluşturulmuş. hani masa başı iş olsun diye de çaylak koltuğu ile birlikte veriliyormuş. isteyene çaylak daktilosu yine talep edene de ayrıca çaylak sözlüğü açılıyormuş.

kadın ve erkek tarafı razı ise kimsenin müdahale edemeyeceği evlilik türü.

iki kadınla evli olan tanıdığım bir erkeğin her iki evliliği de sağlam bir şekilde devam ediyor.

ayrıca özellikle Kuran'a inanana bir müslüman'ın ''ben tercih etmiyorum'' deme hakkı olabildiği gibi bu tür bir davranışı çirkin görmesi durumunda Allah'ın kullarına serbest bıraktığı bir hakkı kabul edememesinden ötürü bir kez daha aynaya bakması gerekmektedir.

bana göre allah izin vermiş ise hem dün olabilirdi hem de bugün olabilir, yarın da olmaması için herhangi bir sebep aramam. dinin hükümleri konserve değil ki vakit geçince bozulsun.

bu bahsettiğim durum erkeğin çok evliliği ile olduğunu belirteyim de sonradan farklı manalara çekilmesin.

yeni açılmış bir giyim firmasının müşterisi az diye, yeni kurulmuş bir takımın taraftarı yok diye, yeni kurulmuş bir televizyonu da izleyicisi olmuyor diye nasıl ki eleştirmek mantıksız ise bu yeni açılmış bu sözlüğü de çaylak sırası yok hahahaha gibi bir sebebten dolayı eleştirmenin de o derece hatta daha da mantıksız olduğunu düşündüğüm konu. pek tabii herkes fikrini beyan edebilir ancak verdiğim bütün örneklerde olduğu gibi daha sonra hayata geçirilmiş olması sebebiyle bütün sistemler ciddi rakiplerle baş etmek zorundadır.

puma adlı spor ürünleri firmasını herkes bilir, şu andaki net geliri 200 milyon Euro'nun üzerindedir.

şimdi herkesin bildiği nike diye bir spor eşyası firması var. bu firmanın ise şu andaki net geliri 1 milyar euro'Nun üzerindedir.

Adidas'ın ise net geliri 4 milyar Euro'nun üzerindedir.

Adidas ile puma ilginç bir şekilde iki kardeşe ait firmalardır ve 1949 yılında ayrı ayrı resmi olarak kayıt edilmiş olsalar da 1924'te tek isim altında faaliyet gösteriyorlardı.

nike ise 1964 yılında yani bu ciddi rakiplerinden 15 sene sonra faaliyete geçmiştir. bu süre zarfında Puma'ya ciddi oranda fark atmış Adidas'ın da en ciddi rakibi konumuna gelmiştir.

şimdi 1964'e dönün ve nike'nin kurucularına ''hahahaha lan sizi kimse almıyor olum, kapatın lan hahaha'' deyin.