Türkiye'nin memur portalı

kesinlikle akşam güneşi eşliğinde sahilde yürürken tanışılan kişi değildir, olamaz da. gün bitmek üzere olduğu için acıkan karınlar mum ışığının aydınlattığı bir akşam yemeğinde doyurulabilir.

bütün aldatmaların en aşağılık olanıdır. kendine çıkar sağlamak, nüfuz oluşturmak, ekonomik kar elde etmek gibi amaçlarla kullanılabilecek en iyi yöntem insanlara din tüccarı olarak yaklaşmaktır. insanlara duymak istedikleri mistik palavraları, uydurma kıssaları ve hikayeleri anlatarak ve hakikati de gizleyerek uygulanması oldukça kolaydır. özellikle dinin gelenek halini almış olduğu toplumlarla eskilerin din anlayışını sorgulamadan kabul eden toplumlarda bolca görülür.

Galatasaray'ın ilk yarının son dakikalarına doğru ava giderken avlanarak Kasımpaşa'nın kontrasıyla ikinici golü yediği mücadele. Galatasaray iyi pozisyonlar yakalıyor ancak bu kontrataklara dikkat etmesi lazım.

saat 19:00'da başlayan ve kasımpaşaspor'un 16. dakikada Castro ile bulduğu golle ilk yarım saatinin 1-0 ile geçildiği mücadele. az kalsın maç bittikten sonra açacaktık televizyonu.

klibiyle birlikte ele alınmadan kesinlikle eksik kalacak değerlendirmedir.

https://www.youtube.com/watch?v=4cL6m68tzI0

klibine afrika kabilelerinin tam tam müziklerini anımsatan bir tınıyla giriş yapar ajdar. ilk 20 saniyedeki belki de en önemli kısım şarkıya da tema olan muzu kavrayışıdır. muzu bir eliyle dikine yükseltirken diğeriyle kabuğunu sıvazlaması 'sizin iki elinizle doğrultamadığınızı ben tek elle yapıyorum' diyerek halk içindeki tecrübesiz ergenlere ders vermektedir.

hemen ardından şurup gibiyim şurup derken tüm bedenini ve benliğini ifade edecek şekilde ellerini geniş bir alanda dolaştırırken ihtiyacı olanlar şifa olabileceğini belirtir. ilk defa turp gibiyim turp turp derken dikkatleri çektiği bölge ve ikinci defa deyişinde sol kolunu dirsekten hafifçe kırarak oluşturduğu şekille bir manada bazı güçlerine vurgu yapmaktadır. burada şarkı muz iken turp gibi sert bir 'meyve' seçilmiş olması da mühimdir.

hemen ardından müziğin ahengiyle dans ederken Ben ateş sen barut/öptüm seni şap şup/Şaaapp Şuuup deyip son kelimenin bitişiyle yanındaki hatunun yanağına öyle bir öpücük kondurur ki burada şefkatini görmemek mümkün değildir. ardından da ha şaaaap, ha şuuuup derken de yani sen istesen de istemesen de ben her türlü istediğimi alırım demektedir. zaten süper değil, hiper bir pop starından da bunu beklememek abes kaçardı.

sonrasında beklenen darbeyi sözleriyle ve bunu ifade edişiyle vurmaktadır. şaka değil işte şurup derken kendisini gösterir. ozanlık yönünü kullanarak topluma 'devanız benim' demektedir. 'krizlere girme beni unutup' derken yani kriz zaten bizi teğet geçti hamdolsun, pardon karıştı biraz. evet 'grup olalım grup' derken biri sağında biri solunda olmak üzere ekranda iki güzel insanla belirir ajdar. artık bir! olmanın, iri! olmanın ve diri! olmanın önemini vurgulayacak şekilde hafifçe hem sağa hem sola yönelir. bizde ayrı gayrı yok, sağ yok sol yok her tarafa eşitiz der bir manada.

ben hudut sen haydut/gizli gizli gelme/her derde deva/sifasin sifa/cok cektim cefa/vitamini havuz/ben gübre sen muz

ahhh muz gibiyim muz muz/ohhh muz gibiyim muz muz/cikita muz cikita muz

evet ben gübre derken kendine bakmakta ve ilk kez doğru bir tespit yapmaktadır. sen muz derken yine yanındaki hatuna bakmakta ve muzun kalitesine bakınca yine doğru bir tespit yapmaktadır. muz gibiyim muz muz derken tepeden tırnağa kendini sergilerken hıyar olduğunu unutmuşcasına hareket etmektedir.

beklenen an gelmektedir. çikita muz diye tekrar ederken muzu karşısındaki insanın ağzına götürmektedir. o insanın da gözlerini hafifçe kısarak bir el kafada verileni ağzına kabulü bir lokma da olsa paylaşmaya vurgu yapmasıyla beraber senden gelenin başımın üstünde yeri var gerekirse gözü kapalı bile alırım demekte ve güvene işaret etmektedir.

klibin sonlarına doğru ok gibiyim ok ok ohh derken okun ince olmasına rağmen sertliğini ve dikliğini kast ederek kendisinin de ince olduğu kadar sert oluşuna ve dik duruşuna vurgu yapmaktadır. ok gibiyim ok ok, yok gibiyim yok yok dedikten sonra bir türlü beklenen kelimeyi tekrar etmemekte olsa da bize yine 'doğru dedin ajdar, aynen öylesin' dedirtmektedir. ancak buna daha önce gübre olgusuyla zaten temas etmişti.

ayrıca, bu eserin fikrinin geçen hafta vefat eden erol Büyükburç'a ait olduğunu da belirtmekte fayda var.