Türkiye'nin memur portalı

sagopa kajmer'in ceza'ya dissi olan kır kalbini ver elime adlı parçada 'ben humusta rahat uyurken seni saracak kil(l) bil(l)' şeklinde edebiyatını konuşturduğu iki kelimedir.

entryleri okuyunca şu anda kaldığım otelde neden havlu, terlik, sabun vermediklerini anladığım sebep. demek en son otelde kaldığımdan bu yana baya vakit geçmiş dedirtir.

beşiktaş'a hemen hemen kanser dışında bir şey vermeyip beşiktaş'ın verdiği 2,5 milyon euro'yu reddedip şimdi 300 bine bile oynatılmayan portekizli ileri uç oyuncusu (golcü değil).

uzun olan parçasının kısa olan parçasına bölümü 1,618 sayısına yaklaşık olan maddelerin gözümüze daha estetik görünmesini sağlayan orandır. mesela kredi kartında bu oran kullanılmıştır ve bu nedenle kredi karları şu ana kadar bu kadar insan tarafından kullanılmıştır.

zannedilenin aksine uzaydan görünen tek insan yapısı olmayan, türklerden korktular diye yaptılar cümlesini lise tarih derslerinden öğrendiğimiz seddir. ancak onlara sorunca ise 'bizim işimiz gücümüz savaş değil. bakın barutu, pusulayı, kağıdı, matbaayı biz bulduk. saçma sapan savaşlarda vakit kaybetmektense bu işlerle uğraşmayı tercih ettiğimiz için bizimle onların arasına ayırıcı bir duvar çektik.' yanıtını aldığımız sed de aynı seddir. bize tarih derslerinde öğretilen yukarıdaki cümlenin çok da mantıklı bir açıklaması yoktur. çünkü aynı süreçte türklerin devletleri defalarca yıkılmış iken çin hala aynı çin olarak kalmaya devam etmektedir. ayrıca türkler herhalde başarısız oldukları için ana yurtlarını terk edip anadoluya kadar gelmişken çinliler ise hala yurtlarındadır. diğer toplumlar edebiyatta belli bir seviyeye gelmiş iken ilk yazılı eserlerini bile çinlileri düşman saymalarına rağmen aynı çinlilerden olan vezir tonyukuk'a hatta taş üzerine yazdırmış savaşçı bir milletin torunları, hadi gelsin eksiler.