Türkiye'nin memur portalı

Sana emanet edileni emanet gibi değil de tüm gücünle kavramak.

Dengeli olmalı, şayet dengeli olmadığı takdirde değer verip kendi hayatının merkezine koyduğun insan için beklentilerin yükseldiğinden en küçük bir kusur ve hatada asıl zarar gören sen oluyorsun.

öyle kolay da değil değer vermek, ciddi oranda emek vermeyi gerektiriyor. en güzeli ise etrafınızda hem size değer veren hem de sizin değer verdiğiniz insanların bulunması tabi. karşıdaki o insanı yeri gelince kendimizi düşündüğümüzden daha çok düşünmek. onun bizi düşünmesini bu kadar düşünmesini beklemeden. eğer o da bizim onu düşündüğümüz kadar bizi düşünüyorsa, işte mana kazanıyor değer vermek.

Gerçek değer vermek ise bana göre o kişinin hayatından asla çıkmasını istemediğin biri haline gelmesi. yanında olup olmaması çok da önemli değil, çünkü nerede olursa olsun hep yanında senin. tenini okşayan rüzgar, içine çektiğin hava o, başını koyduğun yastık da onun omzu aslında. kendinle konuşurken bile onunla konuşuyorsun. Buna sahip olabilmek için insan gerçekten çok şanslı olmalı bence. bu yüzden ben de kendimi çok şanslı hissediyorum bu konuda. Bu paha biçilmez çünkü.

Aşırı bir sinir boşalmasının akabinde gerçekleşen göz yaşı boşalması. Öyle ki ağlarken dişlerin birbirine çarpınca çıktığı sesi çok net duyabiliyorsunuz. Benim başıma birkaç kez gelen, özellikle bir aile büyüğü ile girişilen şiddetli bir tartışma sonrası vuku bulan olay. Sonuçta büyük olduğu için yerden göğe oradan samanyolu galaksisinin dışına kadar haklı dahi olsan bir şey diyemediğin için ağlıyorsun işte. Önce kendini ağlamamalıyım diye şartlandırdığın için sıkıyorsun iyice. Boğazda düğümlenmeye sebep olan garip bir tat, nefes kesiliyor sanki birkaç saniye. Sonrasında ağlıyorsun işte. Ardından ciddi uykun geliyor ama.

belli bir yöreye ait olan, diğer bölge ve yörelerde benzeri pek bulunmayan belki de hiç rastlanmayan yemeklerdir. bir yöreye ait tat ve doku barındırır bu yemekler.

klasik bir şekilde kebap denince adana, gaziantep, şanlıurfa nasıl ki akla geliyorsa hamsi yemekleri denince de karadeniz akla geliyor.

ancak bir yörede çokça yapılıp tüketilmesine rağmen adını başka bir yöre insanının bilmediği yemekler var. işte bana göre asıl yöresel yemekler onlardır.

plajda güneşlenirken güneş kremi kullanmamış arabanın yaşadığı sıkıntıdır.

defalarca edilen uyarıları dinlememiş yine güneş kremi kullanmadan güneşlenmiştir. dokununca acıdığı için dokunmaya izin vermez. satılacağı anda kusur sayıldığından fiyattan düşürtecektir. diğer arabalar ders olmalı, güneşli havada ya dışarı çıkmamalı ya da güneş kremi kullanmalılardır.

yeni bazı modellerinde sıcak çalışırken ekmek kızartan ve mısır patlatabilen, soğuk çalışırken ise dondurma ve kavun karpuzu soğuk tutabilen özelliklere sahip klimalardır. her şey yolcu için, bizim amacımız hizmet, laf değil icraat yaparız diyen otobüs firmaları bu tip klimalardan otobüslerine taktırmaya başlamışlar.

tamam biliyorum inanmadınız ama ben de sallama olduğunu söyleyeyim.